Gittiğin gün hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
işte hayat yine akıp gidiyor
işte hayat sensiz de yaşanıyor
işte hayat böyledir deniyor
Zaman herşeyi siliyor
Öyle uzak şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Her yanımı anlatılmaz, yemyeşil bir sızı kaplar
Bence artık sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık sen yankısız bir sessin
Bence artık soluksuz bir nefessin
Bence artık herkes gibisin
sesi müthiş güzel olan, gerçek ve büyük sanatçıdır.
psikoloji eğitimi aldığındandır belki müziği hafif tonda terapi etkisi yaratır. Ruhu sakinleştirir.Acı çekme heveslisi olanlara en acılı anlarında dinlenmesi tavsiye edilir.
ilk duyduğumda vurulduğum bir şarkı sevecen.Şarkıya yüklediğim(iz) anlamlarla daha da bir başkaydı.O anlamlar anlamını yitirmiş olsada dinlemeye bıkmayacağım bir şarkı.
Sevecen
Işıklı bir ağaç gibi
Bakışıyor gözlerin
Öyle nazlı... Öyle sıcak
Sevecen......
Bir başka dünyasın sen
Bağrında milyonlarla
Öyle büyük... Hoşgörülü
Sevecen......
Bembeyaz bir dünyada
Senle yaşamak varken
Böyle uzakta kalmak
Gücüme gidiyor...
Senin verdiklerini
Senle paylaşmak varken
Seni sensiz yaşamak
içime sinmiyor...
Gel sevecen
Dön sevecen...
Sevmeyi senden öğrendim ben...
Gel sevecen
Gör sevecen
Sevmesini öğrendim ben...
Bir deli dere gibi
Akıp gider gururum
Öyle güçlü... Öyle yüce
Sevecen......
En büyük zamansın sen
Görünmeyen gücünle
Öyle ağır... Öyle sırlı...
Sevecen......
kendisi çok saygı duyduğum kıvır kıvır bir insandır. lakin anlayamadığım bazı mistik, metafizik, mezotopik ve ekzantrik yönleri bulunmaktadır. yer istanbul mekan harbiye, ilhan irem konseri; tam 20 yıl sonra. ortam romantik, ışıklar kapalı, sevgililer ücralarda yiyişmekte, ön sıra coşmuş kendinden geçmekte (h)er türlü mariuana, hap, pop ve cup çekmiş moddalar. kendilerinden geçmiş kafa-beyin binbeşşüz kimbilir hangi diyarlarda altın vuruş yapıyorlar,
bu arada ilhan irem çıkıyor sahneye kendinden menkul-guru modunda. siyah ve fikrimce tek-parça bir giysi, sen de modern ihram ben diyeyim karate-kid filmlerinden mukallit bir siyah elbise. uzun saçlar, elde akik yüzükler, yüzünde hafif bir gülümseme[!], hareketlerde en ufak bir ikircimden eser yok; bir yaşındaki gibi genç ve dinamik bin yaşındaki gibi tecrübeli. barış-güvercini adımları ile sahnede selam duruyor[müslümün kü gibin değil] şişedibi gözlüklü pokemon kızlar ise dişlek ağızlarını ayırıp onu hayran hayran temaşa etmekteler[Hz Esra Eron kadar olamasa da]
söylemye başlıyor o kadife sesiyle ve en damar parçalarından "gemiler" çalıyor. lakin işin ilginç yanı bu müziğe bir de power point sunumu eşlik ediyor. bu sunumda ise ne romantik bir ortam ne birbirine bakışan biri bohem diğeri kaynak saçlı iki sevgiliya da kitaplarını düşüren iki çiftin otel odasında sonlanan tükenmişş romantizmi[rugan ayakkabı bile yok varın siz düşünün]. bir uzay gemisi uçarkan[ne romantik görüntü!] görünüyor. hali ile tüm romantizm, mum ışıkları ve akılarda içilen kırmızı şaraplar yerle bir oluyor[abi sen de mi ufocuydun ya?] demekten alıkoyamıyorum kendimi.
Aslında onun metafizik olgunlaşması belki bu. bunu kavramsallaştırması da bir tuhaf. biz marifet-aşaması diyelim bir başkası nirvanaya ulaşma ya da evrenlerle bir olma desin; ilhan irem'de böle postmodern tarikatçı modunda spinoza'nın Allah-kitap kütüp musaf demek yerine evrenler dediği gibi[ne kadar yobazım!] o da bir laf tutturmuş evrenler deyip gidiyor; Anlasana ise bu tanrısal ilhamın amentüsü.
Ama hocam seni çok seviyoruz yahu. şerefsizim bir tarikat kur çember sakal bırakıp hayrunnisa isminde bir hatunu koluma takıp rastladığım ilk hakikat kitabevinden şalvar ve cübbemi alıp geliyorum!
Konserindeki bir sessizlikten fırsat bilen dinleyicinin '' ruhani liderimizsin ilhan abi'' diyerek tüm dinleyicileri yarmıştır.**
semazenleri görünce coştu galiba abi.
işte hayat şarkısıyla yıllardır gönllere taht kuran müzisyen... türk müziğindeki birkaç iyi adamdan biriydi. sonraları budist falan oldu, müziği de tuhaflaştı.
1 ağustos konserinde yine mutlulukla hüznün arasındaki o ince çizgide yürekleri doldurmuş, doyurmuş üstad! inanılmaz seyirci performansıyla birlikte, mütevazi, abartısız, gösterişsiz ama görkemli sahnesi ile bizi kendimizden geçirmiş adam.
sevgi pıtırcığı, ülkemin adı konulmamış en hümanist kişisi, gökkuşağı, ışık, bir!
-bu bakışlaaar bir gün beeeni öldüreeeceeek sevgilim, bu bakışlar ne zamaaaan beeeeni güldüreeecek sevgilim... http://fizy.com/#s/1ai3ch
-ağlaaamaa arkadaaaaş, ağlaaamaa aşk içiiin, şu kısacık hayatta bu yaşlaaar niçiiiiin? boşver boşver arkadaaş başkaaa bulursun, bütün kalbin sevinçle..neşeeeyle dolsun! en kötü günlerimiz hep böyle olsun! mutluluklar bizimle, elem yok olsuuun!.. http://fizy.com/#s/1lrfi2
odatv.com sitesine yazdığı sizi daha kaç kez kandırabilirler adlı yazısıyla kendisine daha da sempati duymama neden olmuş sanatçı. kalemine, zihnine sağlık diyorum. ben dahil birçok kişinin hislerine ve tepkilerine tercüman olmuş yazısıyla. sanatçı duyarlılığını layıkıyla göstermiştir.
kendisi allahtan hala hayatta.. bi gün polonezköyde leonardo'da annemlerle salak salak otururken orhan pamuk' kırmızı elbiseli bi hatunla görmüştüm.. küçüktüm o zaman.. orhan pamuk da adını yeni yeni kırmızı koymuştu.. annemler uzaktan kesip kesip beni dürtüklemişlerdi "gitsene yavrucuğim git bi konuş" şeklindeki telkinlere ben kabarık tüylü elbisemi sandalyenin çivilerine sokmak suretiyle yırtarak cevap vermiştim.. annem tabii ki masa altından cimciklemişti beni , orda bağırması uygun olmayacağı için..
sonraları günter grassı görmek de kısmet oldu.. elimde kitap imzalatacağım yok gene utandım gidemedim.. bi keresinde divan'da otururken a. ilhan'I gördüm onla da konuşamadım.. zaten gitsem yanına ne dicem allasen "ben sana mecburum" mu ?!
olmadı bi türlü.. aslnda sevmeme rağmen tüm bu yazarları , hepsi aslında biraz biraz etki bırakmış olmalarına rağmen hayatımda yok gidemedim yanlarına..
fakat şayet bi gün ilhan irem' görürsem kesin giderim.. ilhan irem çünkü , çok sevdiğim bi yazar , şair.. ki ben şiir sevmem.. seveni de sevmem.. biri dese ki , tüm dünyaya seslenme hakkın var 3 dakikalığına aynen v'deki gibi.. ne söylemek istersin ? düşüncesi bile şimdi midemi ibi fena yaptı.. hangi şairden alıntı yapmalı , hangi aforizma söylenmeli ? radikal mı olunmalı hümanist mi ? nece söylenilmeli peki vs vs..
bütün bu kaos ortamında , telaştan nöronlarım yanacak gibi oldu mu , aklıma ilhan irem geliyor... ve onun anlasana'sı.. çünkü sanırım insanlardan sevgi şefkat aşk tutku şehvet bunları geçtim , artık anlayış bekliyorum sadece..
yaa kimler kimler buluyo sen de düzgün birini bulsana ,
orda mı kalıcan buraya mı dönücen , aaa sakın dönme bak ,
okul bitmedi mi hala , ehehe zor tabii zor zor yabancı dilde ,
işim var anlamıyo musun , her dakika senin karşında durup senle mi konuşayım ,
gelgitlisin ,
iyi de düzgün birini bulsana ne bu böyle garip kişileri buluyosun ,
anlayışsızsın ,
nankörsün ,
tembelsin ,
okul ne zaman bitiyo
kimi işte ilgi beklediğimi sanan , bi türlü beni anlayamayan gelgitlisin diyip posta koyan eski sevgili , kimi yabancı ülkede sistemin farklı işlediğini ve 3 kere kalırsam atılacağıımı bu yüzden hakkımı kullanmamak adına bi dönem sınavı ertelediğimi ve uzattığımı okulu anlamayan iyi arkadaş , kimi sevgili bulsana düzgün ookimler kimler buluyo diyen arkadaş grubu , kimi tembelsin diyen aile ferdi vs vs. hepsinden oturup düşününce , tek şey istiyorum anlamaları.. yani hak vermeleri , sempati duymaları ya da sevgi göstermeleri değil.. yüce tanrılar üzerine yemin ediyorum ki , ( antik yunanlıyım ben olm ) değil. sadece anlayış..
o yüzden seçme hakkım olsa , tüm dünyaya bu şarkıyla seslenirdim.. ilhan irem'i de en sevdiğim yazar olarak söylerim soranlara..
her sevincin , her kederin , herşeyi bir sonu varsa ,
ayrılıkların da sonu var , bir gün çıkıp geleceksin..
sen hiç sensiz kalmadın k i , mevsimleri saymadın ki..
anlasana anlasana..
bu arada bu şarkıyı dinledikten sonra , hoşlandığım insanları kendilerinden kıskanır oldum.. misal el bileğinden hoşlandığım bi çocuk vardı , oha ya bütün gün eliyle beraber oha haksızlık demeye başladım , yer geldi birinin boynunu kendinden kıskandım , elini boynuna götürünce çek lan höşt demek istedim bunlar işte hep bu "sen hiç sensiz kalmadın ki" düşüncesinin türevleri..
hisli, insanın ruhuna hitap eden güzel şarkılara imza atmış eşsiz müzisyen, gerçek bir müzik adamı. bir de ayrılan insanları teselli etmek için yaptığı şarkı vardır ki gerçekten eşsizdir.
Zaten bütün sarkilarini severek dinledigimdir. Ilahi tadindaki eserleri ise bir baska güzeldir bana göre. Bunlardan biri hu: dinlemek isteyenler icin link :
Iyi ki var da yillardir dinlemekten bikmadigimiz kaliteli sarkilari besteledi.