1983 yılında çıkardığı pencere isimli albüm kapağını 1974te supertramp'ın crime of century adlı albüm kapağından birebir çalınmış sanatçımız. albüm kapağıyla ilgilenen arkadaş bok atmak istiyorum ama mümkün değil. ilhan irem bilmiyor olamaz. hiç yakıştıramadım kendisine. üzüldüm.
Şarkıları ile bizi yıllardır büyüleyen adam...
Gerçek bir sanatçı...
Hatta o kadar güzel bir insandır ki başımdan şöyle de bir olay geçmiştir.
29 eylul 2006 ilhan irem istanbul konserine gitmiştik.Fakat kötü olan şu ki, ilhan irem ile tanışamamıştık.Kulise almamışlardı.Onun üzüntüsü ve tebessümü ile evlerimize dağılmıştık.
Aradan aylar geçti...
Yeni bir seneye girdik.
Arkadaşlarımızla kanyon alışveriş merkezine gitmiştik.Yemeğimizi yedikten sonra, yediklerimizi azda olsa yakmak için Kanyon'un içinde yürüyüşe çıkmıştık.
Bir an koku geldi burnuma..
" Yok ya, olamaz " dedim içimden..Saniyeler içinde, kokuyu biraz daha içime çektim ve içimden aynen şöyle dedim; " ilhan irem ".Kafamı bir kaldırdım.Karşıdan ilhan irem geliyordu..Olamaz deyip titremeye başladım.Hemen yanımdaki arkadaşıma söyledim;
" ilhan irem burada oğlum " .
Arkadaşım tabi; " Ne ilhan iremi ya..burda ne arasın " dedi.
Ben helecandan gidememiştim yanına ve arkadaşıma onun yanına gitmesi için rica ettim.Allem ettim kallem ettim ve arkadaşımı onun yanına gönderdim.
Yanına gittiğinde; " Merhaba ilhan bey " deyip sırıttı arkadaşım ve o anda hemen ben atladım yanlarına.Göz gözeydik fakat gözünde her zamanki gibi gözlük vardı, ilhan irem'in..
15 sene..Tam 15 sene..Onu bu kadar yakından görmek..
Ben de; " Merhaba ilhan ağabey " dedim..
" Merhaba Canım "dedi.Sizi yakından görmek ve konuşmak büyük bir şereftir diyerek sözlerime " sizi bir kere öpebilir miyim " diyerekten devam ettim.Öpüştük..Yanında karısı vardı.Rüyasında görüp, tanışıp, evlendikleri..Telepati yöntemi ile..Ortamı biraz daha ısıtıp ,dişlerimi dişlek yapıp " hayır ben değilim ben olamam yanındaki " diyince ..Önce biraz durulduk..Bir an bana çantasında sakladığı döner bıçağını çıkartıp yüzüme savuracağını zannettim.Fakat o da ne ? Kahkalar atılmaya başladı..Yanağımı sıktı."Konseri unutamıyoruz ilhan ağabey" dedim.." Konserlerim sizin için devam edecek " dedi..Bunu der demez; " Görüşmek üzere, " Işık ve Sevgiyle " diyerek yürüyen merdivenlerden yukarı çıktı...inanamıyorduk.Resmen şok olmuştuk.Onu öpmüştük.Onunla konuşmuştuk.işin en ilginç ve en komik yanı ise bir saat sonra aynı katta tekrar karşılaşmamız ve sanki birbirimizle az önce konuşmamış gibi yolumuza devam etmemizdi..
ilhan irem sen bir tanesin..
Dip not : Koku; Harbiye açık hava tiyatrosunda, ortama farklı bir nüans sağlamak için sıkılan bir koku idi.Ordan kaldı aklımda.Sen de de ne burun varmış be arkadaş diyebilirsiniz.
hemen her yetenek programında taklidi yapılmış yegane şarkıcıdır bu kişi.
taaa, anasının dini zamanlarda geleceği görüp, "ozon mozon radyasyon, yaklaştı son istasyon, pörşing kruyz ve eids, radyoaktif boom boom" diye şarkı yapmışlığı bile vardır eurovision türkiye elemeleri için. e, o dönemde ingilizce şarkı sözlerini yasaklıyo trt. ilhan irem de farkinda ki türkçe şarkıyla ödül mödül hakgetire. küt, türkçe gibi görünen ingilizce şarkıyı dayıyo bu. ha, kendisi kadar öngörüsü gelişmiş olmayan trt jürisi tarafından şarkısı göz ardı ediliyo, ama işte, tarihe mal oluyo şarkı kardeşim. yoksa ben niye burda bunu yaziim 60 sene sonra? ilahi.
ilhan irem'i çok severdim müziklerini şarkılarını her kasedini aldım ta ki bir gün birebir tanışıncaya kadar .. Artık benim için hiç bir anlam ifade etmiyor.. keşke hiç tanışmasaydım .
dinlenmesi rahat ama anlaşılması zor nağme yazarı. belki de başka bir deyişle sözlerine melodi katan filozof. o olmasaydı müzik dünyasında bir şeylerin eksik olacağı kesin.
bursa'lılar bilir, eskiden heykel'in arkası kavramı vardı, rock ve metal grupları olurdu orda, ki babalarımız dönemlerinden kalan hippi, punk gruplerının da yine aynı yere takıldığı söylenebilir, şuraya bağlıycam, bursa'da babamın anlattığı üzere gitarıyla orda sabah akşam oturan, karısıdır, kızıdır, çayıdır, sigarasıdır takılan genç çapkın. mevcut dönemde gitar çalmak, neredeyse peygamber gibi görülmeye eşdeğer kavram olduğundan, birlik olunup kendisine tenhada darp yoluyla "bırak kardeşim bu tripleri, karı kız bize de baksın tekel oluşturuyosun" temasını telkin etmelerine neden olmuş adam.
severim, sayarım, babam adına da kendisi okuyorsa özür dilerim.
- alo kuntik doner mi..? Bizim bi tavuk şiş bi kola vardı noldu?
+ yav o diil de..Asıl bi ilhan irem vardı..o noldu?
- ne bileyim lan!
+ tavuk şişi biliyosun ama.
- hasta mısın kardesim?
+ ya kusura bakmayn adresinizi kaybetmişiz, arkadaslar yerinizi tespit edicek de.sizi telefonda tutmaya calisiyorum.
yiğit özgürün en çok güldüren karikatürlerinden birinde adı geçen sanaçtıdır.
25 ağutos kuruçeşme arena konseri ile şu kısacık ömrüme bir ömür daha katmış, tüm sevgi ve hayranlık sözcüklerini yetersiz kılmış müzisyen. onsuz müzik kesinlikle eksik kalırdı.