ilhan cihaner e kurulan kumpas

entry2 galeri0
    1.
  1. tanım şeysi: ilhan cihaner'e kurulan komplodur.
    öncelikle:http://www.eksisozluk.com...%B1+bulunan+m%C3%BChimmat

    *"gölette bulunan mühimmatın kutularının üzerinde emniyet genel müdürlüğü'nün yazısı ve damgası vardı. polisler bunu görür görmez gitti. ancak bu da kayıt altına alındı. bu belgeyi de saklıyorlar"

    **"tapan, tertipteki polis rolünü şu cümlelerle açıkladı:

    1- mühimmatın tsk'ya ait olmadığı açıklanmıştır.
    2- bulunduğu iddia edilen 5,56 kalibre fişekler, erzincan'daki hiçbir askeri birlikte kullanılmamaktadır. bu fişekler sadece erzincan emniyet özel harekat'ta mevcuttur.
    3- bölgede, üzerinde emniyet genel müdürlüğü, ankara, turkey" yazılı karton bulunmuş ancak araştırılmamıştır.
    4- savcı osman şanal, erzurum'dan saat 15:33'da kendi gönderdiği fakstan bir saat sonra erizncan emniyetine ait araçla bölgeye nasıl ulaşabilmiştir? erzurum-erzincan arası yol asgari iki saat sürmektedir.
    5- jandarma ekipleri olay yerine ulaştığında, polis ekipleri lastik yakarak ısınmaktaydı ve lastiğin sabahtan beri yakıldığı anlaşıldı. oysa jandarmaya emniyet tarafından 15:45'te haber verilmiştir.
    6- olayı ihbar eden gizli tanık kontörü olmadığı için tanıdığı polisten kendisini aramasını rica etmiştir. ihbarcının ücretsiz 156 jandarma'yı aramak yerine ücretli olarak polisi araması hayatın olağan akışına aykırıdır.
    albay ali tapan o güne ilişkin bir bilgiyi de şöyle aktardı: savcı osman şanal bölgeye giden rütbeli bir jandarma personeline, "siz ismailağa operasyonunda hata yaptınız" demiştir. bu personelin şu an baskı görme ihtimalinden dolayı ilerleyen duruşmalarda ismini mahkemeye vereceğim.
    albay tapan tertipte savcı şanal ve polisin yer aldığını şu sözlerle açıkladı:
    "bunlar çatalarmut'taki mühimmatın savcı osman şanal'ın talimatıyla emniyet tarafından yerleştirildiği şüphesini doğrulamaktadır."

    2-benim üzerimden yargıya 'cemaatlere dokunmayın' mesajı gitti diyor
    http://www.haber7.com/hab...den-cezaevi-mesajlari.php

    *benim soruşturmalarım 2007'de, planlar 2009'da oluşturulmuş görülmektedir.
    * beni plana dahil olmakla suçlayanların iddiaları plana daha uygundur.
    * silah koyma niyetinde olsaydım ismailağa soruşturmasında yapardım.
    * gülen soruşturmasını emniyetle yapmaktayım. jandarma ya da mit'e verilmiş görev yoktur.
    * silah koyma ve hükümeti yıpratma planı uyguladığım iddia ediliyor ama nerede bu eylemler? düşünün 3. ordu'ya hâkimim (!) jandarma emrimde (!) mit ile aynı örgüt içindeyim (!) ve iki -üç cemaatevine silah ya da suç unsuru koyamıyorum? bu nasıl bir mantık anlamak mümkün değil. nerede bu silahlar, bu planın uygulaması (!)
    * aynı planın parçası olduğumuz gerekçesiyle suçlandığım 13 kişiden 7'sinin ismini ve kim olduklarını iddianame de gördüm. kalanlarla mesleki diyalogum vardır. korunan ve görüşmelerini kayda aldıran biri olarak bu kişilerle görüşmem olsaydı erzincan gibi küçük bir yerde kolaylıkla ispatlanırdı.
    * şuna eminim ki bu soruşturmalar sırasında görevli olan her kim olsaydı bu akıbete uğrayacaktı.

    3-recep gençoğlu

    "operasyon sonrasında dokuz şahsın tutuklanmasının cemaat içinde büyük huzursuzluk yarattığı, faaliyetin ergenekon soruşturmasına misilleme olarak yapıldığının yorumlanması sebebiyle, ismailağa cemaatine mensup bazı şahısların başta erzincan cumhuriyet başsavcısı ilhan cihaner ve il jandarma komutanı jandarma albay recep gençoğlu olmak üzere, tahkikatı yürüten rütbeli personellere yönelik ‘iftira ve karalama vb. tarzda kampanya başlatacakları bilgisinin alındığı...

    4-sadece gizli tanık ifadelerine dayanan iddianame

    "bütün bu ölçütleri cihaner davasına uygularsak şu sorularla karşılaşıyoruz:
    a. tanıkların kimliklerinin gizlenmesi nesnel verilere dayanıyor mu? bu husus ayrıntılı bir biçimde incelenmiş mi? bu tanıkların bir bölümünün kimliklerini kamuoyu biliyor. gizliliğe gerek kaldı mı?
    b. iddianame hazırlanmadan önce kuşkuluya gizli tanıklarla yüzleşip onlara soru sormak, ifadelerini çürütmek olanağı verilmiş mi?
    c. iddianamede gizli tanık ifadeleri dışında başka kanıt var mı? yoksa, yargıç sadece gizli tanık ifadelerine dayanarak mı karar verecek?
    d. yargıç, gizli tanıkların savunma hakkına getirdiği sınırlamaları dengelemek için hangi önlemleri aldı?
    bu sorulara verilecek yanıtlar aihm’de açılabilecek bir davanın sonucunu da kararlaştıracak.
    gizli tanık gibi savunma hakkını zedeleyen bir yönteme zorunlu olmadıkça başvurulmaması, başvurulduğu zaman da kuşkulara meydan vermeyecek biçimde uygulanması, yargılama sürecine güven duyulması bakımından önemli."
    "vatan'ın haberine göre gizli tanık efe'nin ifadesinde kullandığı imza ile daha önce adalet bakanlığı müfettişlerine verdiği ifadede cihaner’e suçlamalarda bulunan ve ergenekon'un kendisine arabasına kene koyarak suikast girişiminde bulunduğunu iddia eden iliç savcısı'nın imzalarının aynı olması dikkat çekti.
    (...)
    iliç'teki bir maden şirketinden rüşvet istediği iddiaları ortaya atılan savcı hakkında ayrıca 12 soruşturma açılmıştı. bu suçlamalar karşısında çaycıdan başsavcıya kadar herkesin ergenekoncu olduğunu öne sürmüştü. ergenekon'a karşı verdiği mücadeleden ötürü hedef alındığını iddia eden bozkurt, ergenekon örgütünün arabasına iki kez kene koyarak kendisine suikast girişiminde bulunduğunu ileri sürmüştü. "

    "11 ayrı yolsuzlukla ilgili savunma yapan savcıya göre 86 lira borç taktığı çaycı ergenekoncu, borcunu geciktirdiği kuyumcu ise jitem'e çalışıyor.

    savcının ifadesinde bahsettiği neredeyse herkes bugün tutuklu. ifadenin inandırıcılığındaki dip noktalar ise şöyle: ergenekon arabama iki kene koyarak bana suikast yapmak istedi... komutanlar çok içip darbe planını anlattı."

    5-dursun çiçeklerin karıştırılması

    dursun çiçek'in adının geçtiği fatura

    ilgili haber ve akşam gazetesinin manşeti:http://img192.imageshack.us/i/aksam.jpg/

    "erzincan polisinin soruşturmayı yürüten savcılığa gönderdiği raporda yer alan ve rapordaki gibi iş adamı olan dursun çiçek erzincan konak mazlum otel'de kalan kişinin kendisi olduğunu söyledi.

    28 mart 2009'da mazlum otel'in 202 numaralı odasında kaldığını belirten iş adamı dursun çiçek, adının geçtiği olaylar zincirini basından takip ettiğini söyledi.

    "o otelde kalan dursun çiçek benim. konak mazlum otel'de iş ortağım ferhat murat polat ile kaldım. bizim bir inşaat şirketimiz var. iş ortağım erzincan'lı olduğu için sık sık birlikte seyahate gideriz. ayrıca iş bağlantılarımız da olduğu için erzincan'da birçok otelde kaldım."

    6-sahte cemaat evleri yalanı

    iddianamede başçavuş şenol bozkurt'a yöneltilen, "öğrenci evleri tutulacak, içine silah ve uyuşturucu yerleştirilip suç cemaatlere atılacaktı" şeklindeki gizli tanık ifadeleri emniyetin resmi yazısıyla çürütüldü. yalanlanan bu iddia savcı osman şanal tarafından emniyet raporu beklenmeden gerçekmiş gibi iddianameye yazıldı.
    (...)
    11 mart 2010 tarihli erzincan emniyet müdürlüğü yazısında, evlerin bulunduğu ancak içinde öğrencilerin kalmadığı tespit edildi. bu durum resmi yazıyla şöyle anlatıldı:

    "evlere yerleştirilen öğrencilerin; gerek alınan ifadelerden gerekse çevreden tanınmamaları nedeniyle kendilerine ulaşılamamış olup, konuyla ilgili olarak tanzim edilen tutanaklar yazımız ekinde gönderilmiştir."

    erzurum özel yetkili mahkemesi, ilhan cihaner dosyasını istanbul 13. ağır ceza mahkemesi'ndeki dursun çiçek dosyasıyla birleştirme kararı aldı. mahkeme daha önce de dosyayı istanbul'a yollamış, ancak geri gelmişti. cihaner'in avukatı turgut kazan geçen duruşmada cihaner dosyasının yargıtay'a gönderilmesini istemişti. yargıtay 11. ceza dairesi de, bu dosyanın herhangi bir gecikmeye meydan verilmeksizin kurye aracılığıyla getirtilmesine karar vermişti... birinci sınıfa ayrılmış hâkim statüsünde olduğu için savcı cihaner'in yargıtay'da yargılanması gerekiyordu.
    dosyanın istanbul'a gönderilmesi kararı tam bir sürpriz oldu.

    avukat turgut kazan dün yaptığı açıklamada dedi ki:

    mahkeme başkanı yargıtay yolunu hepten kapamak ve suçlanan kişileri daha da cezalandırmak için, akıl almaz bir birleştirme yolu seçmiştir. bu yol tam bir keyfiliktir. çünkü, erzurum mahkemesi istanbul'la birleştirme kararı veremez. önce mutabakat aranır. bir mahkeme, öteki mahkemeye yazı yazar, görüş sorar. bu mutabakat saptanırsa birleştirmeye gidilir. ama, yargıtay yüksek görevli mahkeme olduğu için, cmk'nın 10. maddesine göre o isterse kendisi birleştirme kararı verebilir. dolayısıyla, bu olayda birleştirme sorununun, öncelikle yargıtay'da çözülmesi gerekir. ama, erzurum özel yetkili mahkemesi, yasal ve hukuksal gerçekleri hiçe sayarak, tam bir fiili durum yaratmıştır. öncelikle, 12 mart ve 12 eylül'de bile böyle bir örnek yaşamadığımızı belirtiyorum...
    bonuslar::::::
    http://www.ulusalkanal.co...9:guencel-&Itemid=174
    http://www.milliyet.com.t....2010/1213430/default.htm
    http://www.ulusalkanal.co...9:guencel-&Itemid=174
    http://img231.imagevenue....55123_radkl_122_594lo.jpg
    edit:bu arada bu yazıyı ekşi sözlükten fleurquin adlı bir yazardan alıntı yaptım. eğer burada da yazıyorsa bana bu yazılarını burada yayınlayıp yayınlayamayacağımı söylerse sevinirim.
    2 ...
  2. 2.
  3. Chplilerin bugün tekrar hatırlaması gereken kumpas. Hukuk diyenler iki kere hatırlamalı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük