Zulmün her türlüsü
Kötü kardeşler
Hiçbiri
insana göre değil
Ağaç dikmek sabahları uyanmak iyi
iyi hayvanlara bakmak çiçekleri sulamak
Rahatsalar uyuyan insanların soluğunu dinlemek iyi
iyi hürlüğü düşünmek
Yaşamak onun için
Bütün gün çalışmak onun için iyi
Bütün çocukların uyuyuşu uyanışı iyi
Zulmün her türlüsü kötü.
"bir rüzgar dünyalar kadar eski
anaların çocukların gözlerinde
toprağa suya öyküsü işlemiş
dolaşmış nice insan yüreğini
köroğlu'nda asıl yerini bulmuş"
"bir ateş yakalım ki geçmesin hatta bir an
ve sussun kurtlar, kuşlar bir gök gürültüsüyle
bir ateş yakalım ki, tutuşsun gökler bile
ve güneş içilsin o gün, kızıl çanaklardan"
"sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk
mutsuzluklar,bu karalar yaşamda yoktu
sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
nicedir bir pencereden deniz güzel değil
nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden
sen gel bizi yeni vakitlere çıkar"
Sular, güneşler onlardı, karşılaştırdım
istanbul gibiydiniz belki daha da yeni
Bu denizler ne güzel böyle değil mi f,
Hayır siz o denizlere bakıp geçtiniz
Kaldı işte sünnet'lerimde olduğu gibi f
Kaldı a'dan z'ye bütün baktıklarınız.
Eski zamanda gelseydiniz ölümsüz olurdunuz.
Benim zamanımda geldiniz ölümsüz oldunuz.
logos isimli kitabına vurulduğum şairdir. O kitaptan bir de alıntı;
LOGOS, 17
1
Dilin, özellikle de şiir dilinin doğasında (coğrafyasında da diyebiliz) söz olmayan bir dil vardır.
Sartre, yüzlerin, ellerin dilini buna örnek olarak gösterir.
Gerçekten de yüzün, ellerin dili neredeyse anlatılamaz. Aşılamaya, duyurmaya yatkın bir dildir bu. Konuşmaz; söz varla yok arasıdır, en aza indirilmiştir.
Bu durumda özne kendisini boşlukta duyar, dalar; konuşmaz (anlam konuşmaya ilişkindir), düşte yürür gibi yürür, işlev dışıdır.
Dil, varlığı, 'Ben'i bozguna sokarak, hiçliğe (şiir hiçlikle, şiddetle, ölümle iç içe yaşar), derin hiçliğe gömülerek ordan kendine bakar. Ludwig Wittgenstein gibi söylersek 'bir şey söylemiyor, sessizliği yeğliyordur. Sessizliğin diline emrolunmuştur.
Şiir sözün bozguna uğratıldığı, dışlandığı bu kral yolunu arar.
2
Yazının hayatı dıştadır
Çölde
Uzaklığı imler.
Kendisiyle özdeşleşme peşinde de değildir.