sürrealist bir mentaliteye sahip türk şairdir. şiirde anlamın dolaylılığını, kendine has müzikaliteyi ve kapalılığı savunmuştur. dizelerinde yalnızlık, cinsellik, aşk, tarih, ölüm gibi temalar ağırlıktadır.
Ben uyandım bir aşk demekti bu dünyada
-Sesin, bir gülü bırakmak gibi bir şeydi.
Karaydım, kâğıt gibiydim yaşamalarda
Adım görseniz her gün o denizlerdeydi
Bin yıl bir M sesiydim aşağı Mısır'da.
Ben vurdum sevilere belli değil miydi
Bin yıl seni açtım işte yalnızlığımda.
Ne zaman aydınlığında adım geçti miydi
Bir aşk demekti bu dünyada.
Bir zamanlar yalnızlık güzeldi Mısır'da
Seninle yepyeni bir göktü gidilirdi
Baktım mı, büyürdü bir zambaktı anımda
Şimdi bir gölgedir uzar ovalarımda
Böyle uyanırdım ya uyanmak değildi
Bir aşk demekti bu dünyada.
Şiir olmasaydı şiiri icat edecek olan adamın 12. Ölüm yıl dönümü bugün.
bugün vefatının üzerinden 10 yıl geçmiş olan şairdir. "Şiir diye bir şey olmasaydı, ilhan Berk onu icat ederdi” demiş Cemal Süreya. öyle bir şairdir kendisi.
ilk şiirlerinde nazım hikmet etkisinde kalsada sonraları ikici yenicilerin en aşırı gidenlerinden olmuştur.
Şiirlerinde sürekli yenilikler yapmıştır.
Erotizm, seks ve maddecilik değismeyen temadır şiirlerinde.
Mısır kalyoniğine, çivi yazısı, galile denizi, kül, istanbul kitabi, şiirin tarihi, güzel ırmak, güneşi yakanların selamı, deniz eskisi ve Günaydın yeryüzü siirlerindendir.
Adaçaylarımızı söylemiş miydik?
Üç kişi bir köşede oturmuş ağ yamıyordu.
Kimimiz aznif oynuyor, cıgara üstüne cıgara
yakıyordu kimimiz. Sanki dünya durmuştu
öyle dalmış gitmiştik. Kendi kendimizdik.
Bir sürü kırlangıç dışarda camlara vuruyordu.
Birden bir ses, yüzüne karışmış bıyıkları,
-Deniz çekildi, dedi. Hepimize tutup
denizde gezdirdiği gözlerini. Büyük
bir boşluk bırakıp sonra da arkasında
Kalktı.
Biz işte o zaman gördük onu
ve çekilen denizi.
O zaman çıktık kendimizden.