Atatürk' e 'atetürk' diyen bir din hocam,
Amerika' ya 'amarika' diyen bir edebiyat hocam,
ve suşi isimli iğrenç japon yemeğine 'şushi' diyen bir kimya hocam vardı bir zamanlar.
lisede okul mudurumun konusma özürlü olmasi sebebi ile her cuma istiklal marsindan sonra mikrofonda '' hadi heyke$ evine'' demesi. her hafta o sözden sonra 1800 ki$inin bir anda kopardiği kahkaha vardi ki görülmeye değerdi. *
koskoca makina mühendisi prof sen kalk "basınç"a "pasınç" de , "gaz"a "kas" de. ilk derste o kadar kulak tırmalar ki bi daha dersine girmemenize neden olur.
sürekli "dıkkat arkadaşlar", "buraya dıkkat" , "şuraya dıkkat" , "integralde parantez içini unutmayın aman dıkkat" gibi her "dıkkat" deyişinde dikkatimizi alıp götüren matematik hocamızın telaffuzları unutulmaz cistendir..
fog ve goh lardan bahseden matematik hocamız küme elemanlarını eşleştirir.
- evet çocuklar hangi si- kime gidiyor. hep si-kime gidiyor.
+ aynen katılıyoruz hocam
"mektup yazdım hasana ha hasana ha sana" hasan konuşmaya devam eder anlamamıştır. hoca susar. bir anda mermi edasıyla kulağımızın dibinden geçen tebeşir aynen hasanın alnının ortasına yerleşir.ah hasan ne geldiyse başına çenesinden geldi.