arkadaşla kavga edilerek uyunur.hemen akabinde rüya görülür.fakat rüya tam da uyuduğun andan itibaren başlar.yani arkadaşla kavga edersin sonra uyursun uyanırsın,yanına gidersin,derken daha da hararetli bir tartışma başlar ve arkadaşın kafasına telefonla vurmak suretiyle öldürürsün.
işte o anda tanrım ne yaptım ben diye uyandım.elimde telefonum vardı ama kansızdı.hemen arkadaşımı arayıp özür diledim tabi.rüyam gerçek olur falan.hiç gerek yok yani.*
daha yeni gördüğüm taptaze rüyam; kalbimin üstünde 3 tane bıçak, sırtımda da bir tane olmak üzere vücudumda toplamda 4 adet bıçağın bulunması... ve tüm bunlara rağmen bir masada oturup insanlarla konuşabiliyor olmam... ve kimsenin bu durumu iplememesi... daha sonra ben dayanamayıp kalbimin üstündekilerden birini çıkarttım, tam o esnada insanın hayatında sahip olduğu en güzel varlıkannem belirdi karşımda... bir yandan kanayan yaramı temizlerken, gördüm ağlıyordu, derken rüyam bitti... ancak o heyecanla uyanan beni dakikalarca ve şuursuzca evde dolaştırmış bir rüyadır... günün de içine etmiştir.
büyükanıt paşa ve r. tayyip erdoğanı kahvede beraber maç izlerken gördüğüm rüyalar bu kategoriye dahil edilebilir mesela. hatta fener gol atınca paşanın hangi sevinç hareketlerini yaptığını yazmayayım olay olur *
psikopat bir film izlediğiniz akşamın gecesinde görülen rüya. rüyada polis olmak, göz altına aldığınız zanlının kıçına tirbişon sokmak ve 'mantarı açıyorum, mantarı açıyorum' diye bağırmak.
(bkz: yakarım bu gezegeni)
rüyamda milletvekili olmuştum sağımda bülent arınç solumda ahmet nejdet sezer oturuyodu meclisteydik.viski filan içiyorduk.ilginç bir rüyaydı.sonra ben viskilerle sarhoş olmuştum.ama gerçekten sarhol olmuştum.sabah akşamdan kalma gibi uyanmıştım yatmadan hiç içki içmemiş olmama rağmen*
erkek kardeş tarafından görülen garip rüyalar dır.
insanların ölümlerini görür, bir süre sonra kişi ölür ve aynı daha önce anlatılan şekilde olur ölümü.
en son intahar eden bir yakının, aynı rüyada görülen şekilde ölmesi üzerine * haftalık rüya raporu istenir aile efradından. kim kimi gördü, nasıl gördü, sıradaki kim vs...
rüyalarım ilginç olduğu kadar dramatikte.. rüyamda sürekli sevmediğim insanla can ciğer kuzu sarması görüyorum kendimi. ve olaylar tıpkı film gibi ilerliyor.. tamamen bilinç altı yansıması olduğunu düşündüğüm bu tip rüyalar beni korkutuyor acaba farkında olmadan kendi içimde bir çelişkimi yaşıyorum diyorum. ama yok öle bişe uyanınca biliyorum..
* Uçsuz bucaksız bir yeşillik, ortasında şahafatlı bir kaç kongre merkezi kılığında bina ve gözalabildiğine insan. Yahudiler ve müslümanlar. rüyaya göre yahudiler ve müslümanlar birleşecek ve bunun için o binaya gönderdikleri elçiler müzakere yapıyor. ** insanlar birbirlerine ne oldu diye soruyor, herkeste bir heyecan, herkes bu birleşme denen şeyi istiyor gibi. sanki sonunda güzel bişey var. canları yanmışda şimdi birleşince barış olacakmış gibi. zaman eski bir zaman sanki. * ve rüyanın baş karakteri olarak oraya ait olmadığıımı biliyorum sanki havadan birden o topluluğun arasına düşmüşüm ama heyecanlıyım; acaba birleşme gerçekleşecek mi?
insanların şaşkın ve beklenti dolu bakışları arasında heyecan yükselirken rüyadan uyanılır. *
en ilginci rüyadayken rüyada olduğunun farkında olmaktır hem de çok eğlencelidir. örneğin; bir keresinde benim karşımdan son sürat kamyon geliyordu o anda ne olduysa birden rüyada olduğumu anladım ve kamyonun önünden çekilmedim beni ezip geçti ve ben iki seksen yere uzandım ardından hiçbirşey olmamış gibi yerden kalkıp yürümeye devam ettim. ve bunun gibi gökdelenden gökdelene zıplaya zıplaya gitmek, yüksek bir yerden düşerken aynı şekilde rüyada olduğunu anlayarak düştükten sonra birden sıçrayıp metrelerce yükseğe çıkmak ve bunun gibileri...
tramvay istasyonunda (bayazıt duragı) tramvay beklenilen yerin hemen orada açıkta klozet olduğunu görmek. sıçası gelmek.ama çöp kutusunun olduğu yerin daha sotede olması. klozete değilde oraya sıçmak. bokun sigara söndürmek için olan metalin üzerinde tüm heybetiyle kalması. onu ordan söküp orada yıkamaya çalışmak. görevlinin gelip klozet yapıldı oraya yapsana diye seni azarlaması.
kendini savunamamak..
terli bi şekilde uyanmak..
götün açıkta olması..
rüya olduğuna sevinirken, sıkışıklığın farkedilip tuvalete koşulması..
kıçın açıkta kaldığı bir gece rüyada kendini morgda bulmak, dolaplardan birini açmak, içinde kendi cesedini görmek ve kendi kendine otopsi yapmak.
bir sonraki gece rüyada tren altında kalıp öldüğünü görmek.
rüyada kendini silent hill kabuslarından birinin içinde görmek. *
galatasaray'ın gaziantepspor'la maç yaptığını görmek, galatasaray'ın 3-2 yenilmesi, kalenin sürekli boş olması ve gaziantep'in bir kaç tane boş kaleye gol kaçırması ve en ilginç tarafı da ertesi gün (yani yarın) gs-gaziantep maçının olması. ***
hakan taşıyan ın sakarya üniversitesinde konser verirken görmek..konser bitiminde hakan ın ağlayarak 'ben 2+2 sistemiyle makine mühendisi oldum..yine gelicem arkadaşlar iyi dersler' diyip sahneden inmesi ve benim uyandığımda kafamda fillerin seks-ü meydan etmesi..
-rüyada olduğunuzun bilincini yitirmişken rüyada uyanmak, aynaya bakmak ve kendini görememek, hemen yan odadan kırmızı gözlü anne ve babanızın pis pis sırıtarak ve adınızı sayıklayarak üstünüze gelmesi..sizin düşünmek için banyoya kaçmanız ve banyonun aslında banyo değil de bir zaman makinesinin kabini olduğunu farketmeniz ve ordan üç yaşınızdaki halinize geri dönmek için musluğu açmanızın yeterli olması.
-hiçbir art niyet beslenmeyen, sınıfta kendi halinde oturan masum öğrenciyi makasla böldüğünüzü ve içinden makarnalar çıktığını görmek. sonra da o makarnaları yoğurt sosuyla yemek.
-brendan fraser 'in en nefret ettiğiniz kızın yanında oturması ve kızın brendan'ın güzelim güzel saçlarını okşaması. nasıl bir nefret beslenmişse oturduğu sandalyeyi bir hamlede düşürüp kızın saçını başını yolmak, bununla da yetinmeyip bira şişelerini kafasına atmak.
-siz uyurken hemen yanıbaşınızda canlı bir kurbağayı iki ekmeğin arasına koymuş yiyen ve gülümseyen bir adam görmek. adama sen de kimsin diye sormanız ve size yanıt olarak kurbağa tostu isteyip istemediğini sorması.
-siyahlar içinde bir adamın yaşamınızdaki her günü size film gibi göstermeye çalışması fakat cd'nin bozuk çıkması. hemen akabinde bir ayın 21. inde bir çarşamba günü ölüceğinizi söylemesi. belirsiz bir sevinçten adama sarılmanız ve adamın jim morrison çıkması.
hakan ünsal' ı okulda güvenlik görevlisi olarak görmek. bildiğin hakan ünsal işte. giymiş böyle üstünde yıldız olan şapkayı. üstünde de şişkin, lacivert bi mont. öğrenci kartı olmayan öğrencileri okula almıyodu.