Boyle gercekmis gibi olurlar. Hatta gercek mi ruya mi ayirt edemzsiniz. Cok degisik ya gozumu bi actim yanimdaki oydu sonra bi daha actim bi baktim yastikmis. Soktayim sozluk galiba gecen yine kacirildim da uyanmadan geri getirdi.
Noluyor lan dedirten rüyalardır.
Hiç unutmam küçükken görmüştüm böyle bir rüya ; Bizim apartmanın bodrum katına iniyorum ( merdivenler sarmal şekilde ) aşağıya indiğimde devasa boyutta bi arı üstüme geliyor ve sarsılarak uyanıyorum . Uyandıktan sonra hafiften tırsıyorum malum ilkokula gidiyoruz daha .
ilginçten çok saçma bi rüya gibi oldu ama neyse
rüyamda lise sondaydım. dehşet vericiydi merdivenlerden yukarı çıkıyorum bi baktım merdivenlerde melih gökçek; yanına iki kız öğrenci almış merdivenlerde oturuyo. sizin burda ne işiniz var dedim bana dönüp ben artık senin sınıf rehberlik hocanım koraycım dedi. bende yav he he dedim bi ust merdivenlere ciktim. tabi bu beni gittim zannetti heralde arkamdan beni kizlara kotuledi dakka bir gol bir. sonra indim merdivenlerden sen bana boyle boyle mi dedin dedim kulağımla duydum dedim. o da yok koraycım olurmu oyle sey dedi. sonra bana gözlüklerinin altından gülümsedi. tam o sırada uyandım allahtan kabusmuş.
hayırdır inşallah yolda yürürken kocaman göbekli bir adam çıkıyor karşıma sataşıyor, yumruğumla yere serip gidiyorum. ama göbeği adamın gerçekten çok büyük normal şişman veya hamile göbeği değil. tabiri nedir cidden merak ettim.
otobanda bısiklet suruyorum. biri beni kisiktiriyor, o an palyacoya donusuyorum o da aslan oluyor, pofuduk oyuncak. elime oyuncak kirmizi sacli bi kiz bebegi, yaninda da bi biberon ve emzik birakiyor, aslan da ben de agliyoruz ama ben eve giriyorum. evde de babam var galiba kiziyo bana o herifle mi gorustun diye falan.
konu:ünlü isimlerle birlikte ak parti il dışı gezisine katılmam sonrasında bir cemaat yurdunda erdoğanın antlaşma imzalaması. Sabah uyanınca acaba barışacaklar mı lan diye düşünmeden edemedim. Bu arada daha beter olurlar inşallah.
her gece aynı rüyayı görüyom aq abime otobus carpiyo sonra kulagi kesik bi cocuk scooter la gelip noldu la buna diyo ( gerçekte dilenci bi cocuktu gordum) sonra uyaniom.
iki boyutlu bir rüya bu herşeyden önce.hiç bir zaman 3 boyutlusunu göremedim ama olsun eksiklik değildir umarım.gözlükde dağıtmayıcam bu sebepten.bir fare önündeki makarayı, elleriyle sürükleyerek labirent tarzı, inişli çıkışlı, sadece kendisinin geçebiliceği yollardan sürüklüyor.duyabildiğin sadece bir tıkırtı, görebildiğin ise bir boşluğun içerisinde farenin ilerlediği yol.bu tıkırtı ve karanlık, sonunu göremediğin labirent bir ömürmüşçesine uzayıp gidiyor.bu labirentte yol alırken, aklında gerçeklik kazanan tek şey tedirginliğin.sürüyor da sürüyor, engellerin üstünden atlıyor, makarayı atlatıyor.tek duyabildiğin tıkırtı.sonunda tünel bitiyor ve makara bir boşluktan aşağı süzülüyor.karanlığa doğru.çocukluğumdan beri sokaktaki varlığı evdekinden farklı olmayan, sokağı ev benimseyen teyzelerden korkmuşumdur.makara çarpık bir kadının ellerine düşüyor.yüzü çarpık, sesler çarpık.makarayı yakalayıp yüzüme bakıyor.gözlerimiz birbirine karışıyor.hafif bir kahkahayla beraber rüya son buluyor.varsa yorumcu lütfen yorumlasın, yoksa yakında kendimi geliştirip teyzeye kötü işler yapmak geçiyor içimden.
bilinçaltının içine sıçılmasından mütevellit, genellikle askerdeyken görülen rüyalardır.
öyle ki; elinizde g3 tüfek, üzerinizde tişört ve kapri ile nükleer savaşa katılmanızdan tutunda bölük komutanıyla freddie mercury nin pişti oynamasına kadar emvai çeşit ilginçiği ve saçmalığı birarada görebilirsiniz.
Son yıllarda ne hikmetse sık sık karşılaştığım durumdur.
Senaryo da şu şekilde: işten erken çıkıyorum, oh ne güzel bir an önce eve gideyim de güzel bir film seyrederim ya da Tayip başkanın bir konuşmasını izler rahatlarım diye düşünüyorum. Karaköy'e ineyim de vapurla karşıya geçip bir de deniz havası alayım diyorum. Ya kardeşim olacak şey değil doğma büyüme istanbulluyum, yolumu kaybediyorum Beyoğlu mu desem, Taksim mi böyle arka sokaklarında yürüyorum ama bir türlü tanıdık bir yere rast gelemiyorum. Rüya bu ya sokaklarda taksi filan da yok, bir tane yakalasam rüya müya demeyeceğim " Çek Karaköy'e," diye bağıracağım. Hayır yolumu kaybettiğim yerler de Etiler, Bebek olsa gam yemeyeceğim, böyle Orhan Pamuk'un son romanındaki varoş varoş mahalleler, kedi kokuyor etraf... Bayağı bir uğraşıp terledikten sonra eve dönmeyi bırak Karaköy'e inemeden, uykudan uyanıyorum.
Bir de bu rüyanın extended versiyonu var, onu da 1-2 sefer gördüm. O daha da kabusvâri bir rüya. Ofiste çalışıyorum, telefon çalıyor. Evden sevgilim arıyor. Rüya bu ya, o gün de doğum günümmüş. Diyor ki "Asuman (en güzel arkadaşıdır) yanımda, yatağa girdik, çabuk gel, doğum gününü kutlayacağız." Tabii bunu duyunca ben nasıl olsa rüyadayım diye kestirmeden pencereden atlıyor ve kendimi yukarıdaki ilk senaryoda olduğu gibi Beyoğlu'nun arka sokaklarında yolumu bulmak için gene debelenip dururken buluyorum. Tabii bu sefer koşar halde, daha fazla yorularak. Ama sonuç değişmiyor, cennete ulaşamadan gene uyanıyor ve küfür ediyorum.
Bir sözüm de buradan beni izliyorsa, böyle tip tip rüya senaryoları üretip uykumu meşgul eden, gösterip de vermeyen bilinç altıma. Ulan şerefsiz, bak seni bir yakalarsam...