şimdi hakikaten ilginç ve çılgın bazı inanışlar var. o kadar işledi ki artık evde sıçarken annemi babamı kardeşlerimi el ele tutturuyorum ki deliği ilk hamlede bulayım. dolapta yumurta var mı diye bakmaya giderken 10 dan geriye sayıyorum, dolabı öyle açıyorum.
dolapta yumurta çıkmazsa dat dat dat diye bağırıyor kardeşim arkadan.
evde bir şenlik havası hakim, ailecek kafayı yemiş durumdayız.
bak bu entryi girerken de el ele tutuşuyoruz, belki y.rak çıkar diye alttan.
-el ele tutuşunca küçük sayı çıkacağına inanmak
-10 dan geri sayınca sayının küçüleceğine inanmak
-kırmızı tişört giyince sayının kırmızı olacağına inanmak
bunlar şimdiki inanışlarımız. ilerde yenilerini de paylaşırız. kimse bu inanışlardan mahrum kalmasın.
tutun el ele bakim.
tempo tutarak kutu içindeki miktarı küçültmek üstüne pozitif enerjinin mavi miktar getireceğindi düşünmek, acun ılıcalının elinin küçük açtığını düşünmek, evren denen yarışmacının hislerini dikkate almak, kutunun üstüne garip objeler koymak vs gibi daha nicesini programdan seyrettiğimiz hedeler.
kutuyu açmadan önce ne kadar çok "sen çok iyi bir insansın, küçük açmayı o kadar çok istiyorum ki, süpersin, abimsin, kardeşimsin, ne günlerimiz geçti senle bee..." gibi pohpohlamalar yapılırsa, kutudaki miktarın küçük çıkma ihtimali o kadar yüksektir.
