insan gökyüzündeki zihinsel mesajların hepsini alıp tamamen çıldırdığında, bütün kağıtlar matbaa için gerektiğinden hiç kesecek ağaç kalmadığında bu yüzden soluyacak oksijenimiz de kalmadığı zaman uydular aşırı kullanım yüzünden yanacaklar ve gökyüzünden düşecekler. biz de televizyondan dünya'nın son günlerini realite şovlarda izlerken sevdiklerimize ümitsizce telefonlar açacağız. iletişim bir gün yine ilk başlardaki gibi olacak!
Elektronik Mühendisliğinde* 5.dönemde(3.sınıfın 1. dönemi) okutulan 2 kredilik seçmeli dersin adı. 2. sınıfta okuyup da ganosu 2.00 ve üzerinde olan arkadaşlar seçebilmektedir. Ders seçmenin başlamasıyla birlikte* kontenjanı aniden doluvermiştir. o değil de, bu ne hız olum?
kurulması en zor olan şey. kendinizi ne kadar iyi ifade etseniz de karşınızdakinin nasıl anladığına bağlı olarak değişen durum. kısacası mangal tahtası, bayram haftası hikayesi.*
insanın kişisel mutluluğunu çevresi ile kurduğu iletişim kalitesi belirler. Başarılı bir iletişimin temel koşulu, karşımızdaki kişilere saygı duymak, onların varlığını kabul etmek, onlara önemli ve değerli olduklarını hissettirebilmek, onları oldukları gibi benimsemektir. Başarılı bir iletişimin ikinci temel koşulu, gerekli ve abartıdan uzak olduğumuz gibi doğal davranmaktır. iletişmin en önemli öğesi empatidir. dış dünyayı karşımızdaki insanın penceresinden görmeye çalışmak; kurulan bir duygu ortaklığı iletişimin gücünü artırır ve karşılıklı anlaşılma mesajlarının aktarılmasına kendiliğinden yol açar.
yeni bitirdiğim çarpıcı yaklaşım isimli kitapta çok güzel değinilmiş bir konudur. Genel olarak kadın psikolojisi ve kadınları etkileme sanatından bahsediyor olsada iletişim konusuna da çok iyi değinmiştir. faydalı bilgiler ve yaralı konuşma egzersizleri vardır bu kitapta.kitap için; http://www.sosyalbeceriler.com/kitaplar.html
iletişim kelimesi ingilizcedeki communication kelimesinin karşılığı olarak türkçeye çevrilmiş ve genel olarak bir mesajın belli bir kaynak tarafından kodlanarak, belirlenmiş bir yolla alıcıya iletilmesi durumu olarak ifade edilmiştir.
iletişim kelimesi tükçede iletmek ve iletişmek, karşılıklı olarak işteş bir eylem içerisinde bulunarak birbirine ileti göndermek olarak algılanmışken durum, iletişim kavramının özünde, communication kelimesinin de temelinde bulunan commun, ortaklık ortak alan ve sosyalleşme söz konusudur. bu durumda türkçeye iletişim olarak çevrilen bu kavram özünde sosyalleşme, mesajlar ve kodalar ile haberdar etme, ortak nokta yaratma durumu communication adına benimsenen teorilerden birine atıfta bulunmaktadır.
communication ya da communis kelimesi özünde bu ortak payda yaratma durumu için üç farklı modeli benimser, bunlardan birincisi linear ya da doğrusal olarak nitelendirilebilecek olan yaklaşımdır ki doğrusal olarak:
kaynak-------mesaj--------kanal--------alıcı biçiminde doğrusal bir akış olarak nitelendirilebilir. bu bakış açısı kaynağı ana nokta kabul ederek iletişim sürecini tanımlar
ikinci bakış açısı ise kaynak ve alıcı arasında karşılıklı enteraksiyonu gözönünde bulunarak alıcıyı sürecin önemli bir noktasına yerleştirir ve kaynak tarafından gönderilen mesaj karşısında alıcının vermiş olduğu tepkiyi (feedback) sürecin meyvası ve esas gözönünde bulunması gereken faktör olarak değerlendirir
üçüncü yaklaşımda ise, her türlü sembol mesaj ve etkileşim bir iletişim biçimi olarak kabul edilir fakat bu yaklaşımda mesajların bilinçli olarak gönderilmesi ve mesajların gönderilmesi isteğinde bulunması aranan koşuldur.
iletişim kelimesinin, belirlenmiş 200 üzerinde tanımının bulunmasına rağmen, henüz tam olarak uygun olmuş olan bir tanımın yapıldığını söylemek mümkün değildir. türkçedeki iletişim kelimesi anlamından da anlaşılacağı üzere ikinci yaklaşımda ifade edilen enteraksiyon ve karşılıklı etkileşimden yola çıkılarak ve çevrilmiş, genellikle de bu yaklaşım çerçevesinde şekillendirilmiştir.
bir disiplin olmayı hedefleyen güçlü temellere oturtmaya çalışan, interdisipliner çalışma alanı olan iletişim belki de kendi teorilerinden ortaya çıkan tanımsal ve kendini üzerine konumlandırdığı bilimsel çerçeveyi doğru belirleyerek, communication kelimesine daha doğru bir karşılık bulmalıdır.
iletişim başlı başına bir amaç değil, iletişim olsa olsa, ötekinde kendini, kendinde ötekini görebilmek. ötekinin aracılığıyla, ötekinin yardımıyla bir anlamda kendi kendini anlamak, kendi kendini kurmak. bu da okumanın, dinlenenin yalnız kaydedilmesini değil, birçok başka dizgeyle karşılaştırılmasını da getirecektir. oysa bir şeyleri görmek ya da işitmekle yetinmek, gelip geçici bir şey olarak, yani başımıza, üstümüze yağan bir yağmur olarak düşünülüyor birçok durumda. ha ben bunu görmüştüm oluyor, ha ben bunu işitmiştim oluyor, ben bunu okumuştum, ha evet bir yerlerde böyle bir şeyden söz edildiğini biliyorum. evet, haberdarım. söz edildiğinden haberdar olmak, söz edildiğini bilmek bir şey demektir ama söz edilmiş de ne olmuş? o sözün edilmesi sana ne getiriyor, sana neler gösteriyor, sana neler gördürüyor? *