1. iletmek, ileri. iletmek. ileriye doğru. mesajın başka birine de yollanması. ön, öndeki; gelismis, ileri; cüretkar, küstah, simarik,ileri, ileriye, ileriye dogru; daha erken bir tarihe, daha önceye; gündeme,göndermek. v.gönder:adj.ileriye doğru. v.gönder:adj.ileriye doğru. ileri. forvet, ileride yer alan kimse. sevketmek, göndermek, yollamak, yeni adrese yollamak, ilerletmek. ileri, ileriye doğru, ilerideki, ön, öndeki, turfanda, erken gelişmiş, büyümüş de küçülmüş, ilerlemiş, fazla ileriye giden, cüretli, hazır, istekli, vadeli, ileriye yönelik. adöne, ileri, ileriye, ileriye yönelik
2. ileri tarihli işlemler anlamındadır. belli bir kıymetin önceden belirlenmiş bir fiyattan yine önceden belirlenmiş bir tarihte teslim edilmesini öngörür. işlemler, genellikle organize piyasalarda değil, alıcı ve satıcının karşı karşıya gelmesi ile tarafların ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilir. döviz, menkul kıymet, mal gibi alım-satıma konu araç üzerinden düzenlenebilen bu tür kontratlar fiyat riskini bertaraf etmenin yanısıra spekülatif amaçlara da yönelik olabilir
3. şımarık
4. erken gelişmiş
5. fazla ileriye giden
6. forvet
7. ileride yer alan kimse
8. ileriye
9. turfanda
10. yeni adrese yollamak
11. büyümüş de küçülmüş
12. cüretli
13. ilerletmek
14. ileride olan
15. ilet
16. sevketmek
17. iletmek
18. sevk etmek
19. tahmini
20. yollamak
21. yırtık
22. ileri ye
23. ileri aktarmak
24. gelişmiş
25. hazır
26. ileri doğru
27. ilerideki
28. ileriye doğru
29. ilerlemiş
30. küstah
31. istekli
32. küstahlık
33. ileri
34. gelecekte teslim
35. müfrit
36. nakletmek
37. radikal
38. sunmak
39. on
40. aşırı
41. vadeli
42. artan oranlı *