ulusalcıların ergenekon diye bir deli sıçması yüzünden içeride olup karalandığı yıllarda, hizbullahçıların dışarı çıkarken attığı naraları dinlemekse ileri demokrasi denen şey evet hazmedemiyorum arkadaş.
birilerinin çıkıp ayrı dil ayrı bayrak istiyoruz dediği günlerde bir allahın kulunun çıkıp da siz kim oluyonuz lan diyememesi ise yine hazmedemiyorum.
ileri demokrasiyi hazmedememem için o kadar sebep var ki...
ak parti'den önceki demokrasi anlayışı nasıldı hiç düşünmez bu insanlar. ikna odaları mı dersin, faili meçhul cinayetler mi dersin, işkence mi dersin ne ararsın vardı. ama hamdolsun ki artık ileri demokrasiye geçildi. küçük sorunlar her zaman olur. bunlar ak parti demokrasisini sorgulamak için yeterli sebepler değildirler.
enteresan tayfadır. 1950 öncesi memur hakimiyetini özleyen tayfadır. halkın elinden mültezim ve jandarma dipçiğiyle aldıklarını yiyip içmenin rahatlığını özlemişlerdir. sen çalış ben yiyeyimci zihniyet tekrar iktidara gelsek de yemlensek umudundadır. geçti o devirler paşam.
günümüz türkiyesinde chp ve türevleri ancak arkaik kalıntıdırlar.
"borsada puan kaybedersiniz" şeklindeki beyanlarla gelen, geldiği düşünülen bir ileri demokrasiyse hazmedilemeyen çok da şaşılmaması gereken tayfadır...
asıl garip olan demokrasi adı altında sikilen ve bundan yana hiç bir şikayeti olmayan "kaşar" tayfadır nezdimde. ben buna şaşırır, bunu yadırgarım eğer ki yadırgama yetimi, nereye bıraktığımı bulabilirsem o da.
ileri demokrasimi dediniz?
şu an yaşanılanlar, gayri resmi olarak yaşanılan polijini-poliandri vakalarını resmilendirmek gibi bir şey olmalı, ileri demokrasi.
olayı partiler ve rejimler hatta siyasi kişilikler üzerinden yorumlayan güdük beyinli insanlar, yaşadığı dünyanın ve hakimi olduğu bölgenin, jeopolitik-jeostratejik özelliğinden bi'haber yaptığı yorumlardır.
hele ki, özgürlüğün ve kişisel hakların sorumluluk ve bir arada yaşama duygusundan uzak balık hafızalı cahil insanlarca nasıl yorumlandığını anlamayacak kadar embesil olduğunuda işaret etmektedir.
sosyolojik gerçegimizi algılama zorluğu çeken bu insancıklar, birey olamamış ve sürü psikolojisinde hareket eden, feolatide dışında bir yönetim-yaşam hakkı görmemiş, dini ritüellerle-izm'lerle sınırlandırılmış bir yaşam-düşünme alanındaki insanların ileri demokrasi anlayışının rusya-yugoslavya-çekoslovakya-ırak vb ülkelerdeki siyasi-sosyal olaylar ve acılara sebeb olacağını göremiyorlar.
amiyane tabir ile ehliyeti bile olmayan veledine son model spor araba alan zengin babanın, olası bağdat caddesindeki hız denemesine çıkan veledinin neden olacağı trajediyi görmemesi-algılamaması gibi durum olmaktadır.
beğenin-beğenmeyin, katılın-katılmayın, onaylayın-onaylamayın ama devleti kuran hakim güç içindeki toplumu dışlayarak bu güce eş değer bir toplumu yapılandırmak kaçınılmaz bir iç savaşı getirir.
ve bugün bu toplumsal çatışma silahlı bir çatışmaya dönmüyorsa burada ayakta kalan tek mutlak güç silahlı kuvvetler olduğu içindir.
sürü=devlet-vatandaşlar(özür dileyerek hakaret etme maksadı ile söylenmemiştir)
çoban=siyasi iktidar,
kangal köpeği= ordu(burada sizlerden özellikle ordumuzdan özür dilerim, maksadım hakaret değildir)
eğer bu ileri demokrasi saçmalaması ile adeta; sürünün çobanını pasifize edersek, kurtlardan koruyan kangal köpeklerini azat edersek ve işlevi dışına çıkarırsak, ne çoban nede sürü kalır.
toplumsal çatışmayı önlemek için her türlü önyargı-siyasi, dini farklılıklarımızı bir kenara bırakarak çobanımıza kangal köpeğimize bakmalıyız. yoksa işimiz zor.
heleki günümüzde akp içinde başbakanı baltalayan yapılacak bir icraat hakkında saçma sapan konuşularak yada olaylara tepki vermeyerek insanları yönetime-devlete düşman eden insanlarda varken, heleki elindeki kuvveti orantısızca kullanarak şahsi kin ve intikam içinde hareket edenlerde varken,
empati yapmaya çalıştım.
sürç'ü lisan ettimse af ola.