başıma bir şey gelmeyecekse ilber hoca gibi bir tarihçiye yakıştıramadığım ayar. yahu hocam, yeni şafak'ı bilen biliyor. bilmeyen de senden öğrenecek değil. neden muhatap oluyorsun? "konuyla ilgili gerekli bilgi ve belgeleri önceki kitaplarımda paylaşmıştım zaten, zahmet edip okursanız gerekli bilgilere ulaşabilir, böyle safsataları da gündeme getirerek halka eziyet etmemiş olursunuz" de ve kapat. ne diye laf anlatmaya çalışıyorsun da, konuyla alakasız meselelere giriyorsun?
sorulan soru açık, "gezetemizde yayınlanan atatürk ve ismet inönü ile ilgili belgeleri gördünüz mü, nasıl yorumluyorsunuz?" peki biricik hocamız nasıl yanıtlıyor soruyu?
- gazeteci kadına uyarılarda bulunuyor o gazetede kalıp kariyerini mahvetmemesi için.
- yeni şafak ve benzeri gazeteleri aşağılıyor, örnekler veriyor.
- engin ardıç, nagehan alçı gibi sözde gazetecilere giydiriyor.
- başkanlık sistemi ve yeni türkiye hakkında zehir zemberek açıklamalarda bulunuyor. "b.k kurarsınız" diyor.
bu röportajı okur okumaz bir kesimin ilber hocayı yere göğe sığdıramayacağından adım gibi emindim. akpliler de demediklerini bırakmayacaklardı hocaya. orası da kesindi. ama ortada bir pozisyon belirleyip, yahu koskoca hocaya da yakışmamış bu açıklamalar diyenler çıkmadı nedense. ekşiye bakın, şu anda ilber hocanın putunu dikmekle meşguller. halbuki ilber hoca medyada yer almaya bu hızla devam etsin, çok değil bir iki sene içerisinde ekşicilerin küfürlerini işitmeye başlarsınız. çünkü bu kitle de tıpkı akpliler gibi kendi oluşturdukları paradigmalara uygun olan insanları ve fikirleri destekliyorlar. yani bir nevi fikir mastürbasyonu yapıyorlar.
ilber hoca çok iyi biliyor bu röportajda baş vurduğu taktiğe ne ad verildiğini. bu taktiğe argumentum ad hominem denir. (bkz: ad hominem) "siz tarihçilik nedir bilmezsiniz kızım" cümlesi bir ad hominemdir. "bunlar sizin anlamayacağınız şeydir" " bir tane herif var. (engin ardınç) eski solcu, alkolik, geri zekalı o da konuşuyor." vs bunların hepsi ad hominemdir. tartışma konusu, yenişafakta yayınlanan belgeler. ama hoca o belgeleri görmediğini söyleyip meseleyi argümanın kendisinden çıkarıp, argümanı ortaya atanların kişiliklerine getirerek konuyu değiştiriyor, argümanı itibarsızlaştırıyor.
yeni şafakın ne mal olduğunu ben de anlatırım hocam insanlara, ben de nagehan alçı hakkında burada bir yığın şey yazmışımdır. kaldı ki ben bir profesör değilim. bırak beni, lise terk arkadaşlarım bile bunların ne mal olduğunu konuşuyor zaten. sen ya bu belgelerin sakatlığını anlat konunun uzmanı olarak, ya da açıklama yapma, "ilgili kitaplarımı okuyunuz" de geç.
ama son zamanlarda dikkatimi çekiyor, ilber hoca sürekli magazine bulaşıyor. sürekli akademisyen kimliğinden taviz vererek iktidar yalakalarına saldırıyor. yahu hocam, bir kısım serseriye "ağzının payını" vererek yalnızca başka bir kısım serseriyi sevindirirsin. sen koskoca bir profesörsün. aydınsın. bırak sen onları kendi haline. illa ağızlarının payını vermek istiyorsan, bu belgelerin neden doğru olamayacağını, ne gibi sıkıntılar içerdiğini açıkla. biz de "yeni şafak..." diye cümleye başlayan herife, hop kardeş. yeni şafak dediğin paçavra şöyle şöyle bir safsatayı belge diye yayınlamıştı, ilber hoca belgenin sakatlıklarını ortaya koymuştu diyelim.
üstelik bu ad hominem meselesi aslında ilber hocanın sık sık yakındığı "cahil cesaretimizin" de en önemli kaynaklarından birisi. dikkat edin, yeni şafak, akit ve benzeri cühela paratonerleri sıklıkla fikirlerini beğenmedikleri adamları kendi kitlelerinin gözünde itibarsızlaştırmak için o adamların ermeni, yahudi, mason... kökenlerini deşifre(!) etmeye çalışıyorlar, öyle bir kökeni yoksa, bir şekilde bağlantı kurmaya çalışıyorlar, en olmadı kendi kafalarından öyle bir bağlantı uydurmaya çalışıyorlar...
çünkü biliyorlar ki o argümanlarla başa çıkamayacaklar. o yüzden de "e canım, bunu söyleyen adam bir yahudi/mason/dönme vs. tabii ki öyle diyecek. maksadı bizi aşağılamak, küçük düşürmek" diyerek argümanı itibarsızlaştırıyorlar onu çürütmek yerine. işte bu ad hominemdir ve ilber hoca da maalesef böyle bir safsatanın içine düşmüştür söz konusu "ayar"ı verirken.
dediğim gibi. şahsen beni ilber hocanın bu saf odundan yapılma kağıt israflarına veriği ayarlar sevindirmiyor bilakis üzüyor. halil inalcık gibi bir hocaların hocasından sonra ondan bayrağı devralacak hiç kimse kalmamış demek ki, diyerek üzülmeme sebep oluyor maalesef.