ilber ortaylı nın orhan pamuk a cevabı

entry54 galeri4
    26.
  1. ilber Ortaylı sadece kitaptan bir cümleyi düzeltmek için mi açıklama yapmış. Eğer öyleyse, Orhan Pamuk karşısında biraz komplekse girmiş galiba...
    0 ...
  2. 27.
  3. efsane olması muhtemel olay. madem bu kadar iddialı bir açıklama var ortada, bir kişi çıksın da kitabın adını ve cümlelerin geçtiği sayfayı belirtsin. tabi "otuz bin kürtle bir milyon ermeni" açıklamasından sonra sevmesi zor bu halkın orhan pamuk'u. en ufak bir açığıyla küçümsüyecekler yazarı.

    varlık'ta okuduğum bir yazıda şöyle diyordu: orhan pamuk nobel ödülünü kazandığında adını hatırlayamadığım bir ülkede hocası türk asıllı bir öğrenciyi ayağa kaldırıp öğrencilerine alkışlatmış. başka bir ülkede yine türk asıllı bir manavdan alışveriş yapan birisi manavı kutlamış vs. bunlar sadece orhan pamuk için değil tükçemiz için.

    sanki pamuk küçülünce kendileri büyüyecek. çetin altan şuna benzer birşey demişti: istediğiniz kadar yükseklere çekin bayrağı, nobel almış bir yazarın göründüğü kadar görünmüyor dünyadan.
    1 ...
  4. 28.
  5. ilber ortaylı nın zekası ve bilgisiyle birleşince çok pis ayar verirmiş bunu anlamış olduk, orhan pamuk unda nobeli nasıl aldığı sorusu yine zihinleri kurcalamaya başlamıştır ,yahu ben kitap yazsam acaba bende nobel alır mıyım diye hangimiz düşünmedik dostlar.
    2 ...
  6. 29.
  7. birincisi orhan pamuk'un ilber ortaylı'ya bi şey demişliği olmadığından ortaylı'nın lafları "cevap" değildir. ayar deyin başka bi şey deyin ama bu cevap değil.

    ikincisi, aradan şu kadar zaman geçmiş bi kişi bile pamuk'un hangi kitabından olduğunu yazmamış, ortaylı'nın sözleri için de bi kaynak göstermemiş. pardon, kaynak türk delikanlısını bozardı değil mi.. neyse.

    üçüncüsü, pamuk'un tarihçi ya da araştırmacı yazar olmadığı, bi romancı olduğu gözönüne alınırsa, bi yazar karakterinin dediklerinden mesul tutulamayacağına göre (gerçi elif şafak'ın, karakterine ettirdiği laflardan mahkemeye verildiği memlekette yaşıyorduk biz ya neyse) -eğer kaynak gösterilseydi- pamuk'a atfedilen bu lafın kitabının karakterlerinden birinin anlatımı olduğunu görecektik belki de. bırak karakteri, zaten roman denen şey, yazar tarafından anlatılan bi hikayedir ve yazar da kitabı anlatırken bi karaktere bürünür çoğu zaman. yani pamuk'un kitabında bilimsel doğruluklar olmak zorunda değildir ve baştan sona yanlış bilgiler içerebilir.

    dördüncüsü, roman yazan kişi, sanatını roman yazmakta konuşturur, içinde verdiği bilgilerle değil. zaten bilgi vermek opsiyoneldir, romancıyı bağlamaz. yine de romandaki hataların olmaması için roman aslında bi de editörün elinden geçer. çoğu büyük yazar, bu editörlerin düzeltmelerine de maruz kalırlar. yani şu lafı edilen hataları eğer pamuk'un editörü görseydi biz şu an bu lafları etmiyor olurduk.

    beşincisi, bu bahsedilen hatalar da hatadan bile sayılmayacak kadar entipüften önemsiz şeyler. sırayla bakalım.

    vakit-saat.. bu ne şimdi. kullandığımız dilde "akşam saati" dediğimiz olmuyor mu bizim. oysa akşam yazın başka, kışın başka saatte oluyor. ama biz akşam saati demekten geri kalmıyoruz. çünkü burada "saat" derken tam olarak belli bi zaman aralığından değil, bi şeyin zamanı geldiğinden bahsediyoruz. "ali buraya geldiği saatte" derkenki gibi. ve pamuk'un da tek mesul olduğu şey, dili doğru kullanmak. o yüzden de akşam ezanı saati doğru laftır ve kullanılmaktadır da zaten.

    imam/müezzin, balkon/şerefe, minareden/içeriden okuma konularında da aslında aynı minvalde laflar edeceğim. bu arada ezanın benim küçüklüğümde basbayağı minareye çıkarak -hatta bazen imam tarafından- okunduğunu da bizzat söyleyebilirim.. çünkü o minareye ben de çıkmıştım küçükken. o çıkılan yere şerefe yerine balkon denmiş olması hikayeyi anlatan adamın yanılmasından ziyade pamuk'un yanılgısı sayılsa bile, nedir ki kıymeti.. n'olur yani adam şerefeye balkon demişse.. hem balkondur gerçekten de.. sadece ekstra bi ad konmuş o kadar.

    ve gelelim işin özüne.

    hala bi efsane üstüne konuşuyor olma ihtimalimiz var, çünkü ne kitabından ne bi haber sitesinden kaynak gösterilmiş. hadi biz gerçek diye düşündük de yazdık, nedir bu sevinciniz peki onu söyleyin. niye orhan pamuk'un hatasını görmek sizi orgazmik bi zevke sokuyor.. ahlasanız da ohlasanız da bu adam dünyanın en büyük edebiyatçılarından biridir. ve edebiyatçı olup olmamanın kriteri de müezzine imam demekle, şerefeye balkon demekle ölçülemez. sizin iki cümleyi -daha dilbilgisini bile düzgünce kullanamadan- yanyana dizemezken pamuk'a "eheheh bizde* nobel alırız belkim" yazmanız sadece acınasılığınızı gösteriyor başka bi şey değil.

    bi de.. benim adım kırmızı'yı okuyun.. biliyorum kitap okumak sizin için çok zor ama bi deneyin en azından yirmi otuz sayfa kadar. orhan pamuk'u hala tarih konusunda da bi şey bilmeyen adam olarak etiketlemeye diliniz varacak mı merak ediyorum sonrasında.
    6 ...
  8. 30.
  9. çok önemli(!) bir yanlı$ı düzeltmiştir, sağolsundur.
    bence ilber ortaylı böyle boş işlerle uğraşçağına daha faydalı şeylere vaktini harcasa daha iyi olur.
    1 ...
  10. 31.
  11. 32.
  12. şerefe denen şey sonuçta bir balkon olduğu için, bizim köydeki ezanı imam okuduğu için %100 başarı kaydedemeyen bir ayardır.
    1 ...
  13. 33.
  14. Orhan Pamuk'un şerefeye balkon demesi, ezanı imamın okuması, ezan zamanı gibi durumları kendine has postmodern tümcelerle anlattığı içindir. Bilgisizliğinden kaynaklanmamaktadır diye düşünüyorum. Kaldı ki islami bilgileri yetersiz diyelim. Yahu balkon/şerefe, imam/müezzin, ezan zamanı/ezan vakti... ne farkeder ki? Bizim köyde ezanı caminin balkonundan imam okur. Her camide müezzin yok. Ezan zamanı da çok yanlış bir terim değildir. Zaman-vakit... çok farklı şeyler de değil. ilber ortaylı tarihçi ve din eksenli, belirli bir görüşe sabitlenmiş birisi olduğu için kendine göre haklı olabilir. Bu konular iber Ortaylı'nın branşıdır. Orhan Pamuk da edebiyat dalında Ortaylı'nın istese sürüsüyle hatasını bulabilir. Edebi eserlerde bu tür hatalar hiç önemsenmemelidir. Eserin bütünü önemlidir. Orhan Pamuk' u eleştirenler kaç kitabını okudular? Pamuk' un eserlerini okumak ve anlamak için, bilgi birikimi ve ön hazırlık ister. Herkese göre değildir onun kitapları. Her önüne gelen Pamuk'un kitaplarını algılayamaz. Zordur anlamak. Soyut, sihirli cümleler anlatımlar, farklı tasvirler vardır çoğunda. Kitaplarını okurken bir an olsun bile zihniniz başka bir şeye kayarsa , sonuna kadar hiç bir şey anlamazsınız. Büyük bir dikkat yoğunlaşması ister okurken.

    Sonuç olarak, herkesin anlayacağı türden değildir, Pamuk' un eserleri. Fransız Cumhur başkanı, Finlandiya Cumhurbaşkanı eserlerini biliyor ve okuyor. Bizim Cumhurbaşkanımız okuyor mu acaba? Bırakın devlet büyüklerini, öğretmenlerimizin büyük bir bölümü bir tek kitabını bile okumamıştır Nobel sahibi Pamuk'un kitaplarını. Orhan Pamuk, bize bir kaç beden büyüktür. Ama bizden çıkmıştır. Mesele de budur.
    2 ...
  15. 34.
  16. büyük adam olduğunu her yerde gösteren tarihçimizdir.

    (bkz: bu da sana kapak olsun)
    0 ...
  17. 35.
  18. 36.
  19. orhan pamukn döt olması durumudur. nobelin yine yanlış kişiye gittiğininde bir kanıtıdır.
    0 ...
  20. 37.
  21. kaynak götüm bilgilerle tarihi belgeler devşiren bir insanın bildiği sınırlı bilgi sonucu verdiği ayardır. zira beyinlerimiz ortaylı ve halaçoğlu atmasyonlarıyla yeterince kirletilmiştir. ayar mayar da vermesinler otursunlar önce adam gibi işlerini namusluca yapsınlar.

    (bkz: bozuk bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir)
    2 ...
  22. 38.
  23. avrupa ve dünya tarafından alkışlanmak için türk milleti'ne bok atmanın yeterli olduğunu göremeyen, orhan pamuk'un aldığı nobel ödülünü, hala onun üstün edebi bilgisinin ve yeteneğinin bir karşılığı olarak gören herkesin, bir şekilde kendi çapında nedenler bulup kabullenmek istemediği sağlam bir ayardır. evet gerçekten kapak olmuştur. lütfen aksini düşünüp, bizim de sizler gibi savunmamızı, onu bu duruma rağmen yüceltmemizi beklemeyiniz. zira "hepimiz orhan pamuk" değiliz.
    1 ...
  24. 39.
  25. ayarın kralıdır. ders olarak okutmak gerekir.
    0 ...
  26. 40.
  27. orhan panmuk pardon pamuk bu edebiyat ile nobel ödülünü nasıl almıştır?
    (bkz: ben biledim)
    0 ...
  28. 41.
  29. orhan pamuk dil bilimci değil, kurgu yazarıdır.
    0 ...
  30. 42.
  31. "ay lav yu ilber hodja" demek istediğim insan.
    koca tarihçi. kalbının adamı.

    (bkz: hastasıyım)

    nobel almış adama da son zamanların en iyi tarihçisi ayar verecekti tabii. bence orhan iyi bozulmuştur. oh olsun.
    1 ...
  32. 43.
  33. 44.
  34. saçma sapan cümleler kuran, kültürü ve bilgisi bazı localara yalakalıktan daha fazlasına yetmeyen bir yazar çakmasına verilmiş ayardır.

    not: "atasını tanımayan, it peşinde gezer."
    0 ...
  35. 45.
  36. ilber ortayli'ya yakismayan cevab olmusdur , belkide ona yakisan budur.
    1 ...
  37. 46.
  38. ilk önce osman pamukoğlu olarak gördüm başlığı, ve ne oluyor abi dedim. *
    göz doktoruna gidiyorum ben, hadi görüşürüz *
    0 ...
  39. 47.
  40. orhan pamuk gibi bir kemiksiz liberalin tınmayacağı ayardır.

    adam olan yemeden içmeden kesilir, mesleğini bırakır ama bunlar google'a bakmadan fazilet kelimesini yazamayacak adamlar.
    1 ...
  41. 48.
  42. Allah'ına gurban ilber reis.

    edit: hülooooğ tepkisi gibin bir şey bu da.
    0 ...
  43. 49.
  44. ilber hoca laf dalaşına girilecek son kişidir.

    allame-i cihan olsanız bile karşınızda ilber hoca varsa paçanızdan kapıp nasıl yere çarpıldığınızı anlamazsınız.

    orhan pamuk bunu iyi biliyordur herhalde.
    4 ...
  45. 50.
  46. inciciler tarafından @ilber hunharca.... başlığı altında ti'ye alınabilecek gereksiz konu.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük