Halüsinasyonlara yol açan psikedelik ya da saykodelik ilaçların etkisi biliniyor, ancak sıradan ilaçların etkisi de büyük olabiliyor.
Parasetemolden antihistaminiklere, statinlerden astım ilacı ve antidepresanlara kadar birçok ilacın, insanı öfkeli ya da huzursuz ettiği, empatiden yoksun bıraktığı, hatta kişiliğinin en temel özelliklerini bile değiştirebildiğini gösteren bulgular ortaya çıkıyor.
2011'de iki çocuk babası bir Fransız, Parkinson hastalığı için kullandığı ilacın kendisini kumarbaz ve seks düşkünü bir eşcinsele dönüştürerek, tecavüze uğramasına neden olduğu gerekçesiyle GlaxoSmithKline ilaç şirketine dava açtı.
2015'te internette genç kızları hedef alan bir adam, obeziteye karşı kullandığı Duromine ilacı yüzünden kendisini kontrol edemediğini söyledi.
Sakinleştiriciler ve antidepresanlar yüzünden cinayet işlediklerini söyleyen katiller de çıkıyor.
Ömürler artık daha uzun olduğu için ilaç kullanımı daha da artıyor. ingiltere'de 65 yaş üstü her 10 kişiden biri haftada 8 ilaç kullanıyor.
Golomb, statinler ile huy değişikliği arasında bir bağ olabileceğinden ilk kez 20 yıl önce kuşkulanmış.
Tuhaf bir şekilde kolesterolü düşük olanların şiddet olaylarından ölme olasılığının daha yüksek olduğunu görmüş.
Daha sonra bilim ve tıp literatürünü taramış. "Tahmin ettiğimden çok bulgu vardı" diyor. Örneğin, primatların kolesterol oranı düşük beslendikleri zaman, daha saldırgan oldukları belirlenmiş.
Potansiyel bir mekanizmadan bile söz ediliyor: Hayvanların kolesterolünü azaltmak, beyindeki serotonin düzeyini de etkiliyor gibi görünüyor.
Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin ruh halini etkileyen bir madde. Meyve sinekleri bile serotonin düzeyi azaldığı zaman kavga etmeye başlıyor.
insanlarda da hoş olmayan etkileri var: Araştırmalara göre serotonin eksikliğinin şiddet olayları, intihar ve cinayetle ilişkisi bulunuyor.
isveç'te 250 bin sabıkalının kolesterol düzeylerini karşılaştıran Golomb, diğer faktörler göz önüne alındığında bile, kolesterolü düşük olanların şiddet içeren suçlardan tutuklanma düzeyinin çok daha fazla olduğunu söylüyor.
Ohio Üniversitesi'nde ağrı konusunda araştırma yapan Dominik Mischkowski'nin araştırması da parasetemolün bir yan etkisini ortaya çıkarmış.
Bilim insanları uzun süredir parasetemolün beyinde, duyguları etkileyen insular korteks gibi bazı alanların aktivitesini azaltarak ağrıyı durdurduğunu biliyor.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, beynin acı çekmekle ilgili bölgelerinin eskiden sanıldığından daha fazla işlevi olduğunu, empatinin de aynı bölgelerden kaynaklandığını gösterdi.
Örneğin kısaca fMRI olarak anılan fonksiyonel manyetik rezonans görüntülemede, ağrı çekerken de, kendini birinin yerine koyup onun adına mutlu olurken de, bir başka deyişle olumlu empati sırasında, beynin aynı alanlarının çalıştığı ortaya çıktı.
Mischkowski bu nedenle ağrı kesicilerin olumlu empatiyi zorlaştırıp zorlaştırmadığını araştırdı ve parasetemolün empati duygusunu önemli ölçüde azalttığını gördü.
Mischkowski, her gün aldığımız çok miktardaki ilacın yan etkilerini azaltmak için daha fazla bilgi sahibi olmamız gerektiğini söylüyor. Çünkü şu anda, ilaçların bireylerin ve hatta tüm bir toplumun davranışlarını nasıl etkiledikleri hala tam olarak bilinmiyor.