duygularını birçok kez ifade etmeye çalışmış ama bir türlü uygun fırsatı, yeterli cesareti, ortamı bulamamış kişinin bi an duygusal cinnet geçirip fırsat-cesaret-ortam üçlemesini tınlamadan duygularını pöykürmesi
aşık olunan kişiye söylemek için bin türlü yolun denendiği, sonucunda her zaman hüsran a varıldığı kısa bir anlık zevki olan , kabul edilmesi halinde mükemmel olan durumdur.
eski, şahane bir yıldız tilbe bestesidir. muhtemelen dumanlı kafada yapılmıştır. sözleri şöyledir:
Hancıyım da yolcuyum da
kendi dünyamda
Yak tutuştur beni
Söndür aşk ile
Herşey hayalden ibaret
bu sonsuzlukta
Ahir zaman sevdalım ol
Yeter bana
Umduğun sevinci vermeyen kör olsun
Oynarsan sonun olsun
Mutluyum yanında
Kollarında sakin
Bir çocuğum, hem kadınım da
Kırmızı güneşlerim var
Geceler binbir masal
Ateşi su, suyu terin
Salına salına dolaş
Güllü bahçeler de uzan
Yanıma canıma sokul
Şarkı söylesin kahkahan
Gün güneşten öncedir
Yüzün hepsinden önce
Soy değiştir al beni
Giyin ruhunun üzerine
Kaçmadım asla savaştan
Utanmam aşktan
Sev...
Hayat bir rüya
Sev uyanmadan
Her sırrın cevabı
Gizlenmiş sorusunda
Ahir zaman sevdalım ol
Yeter bana.
hani illa olmalı mıdır bilmediğimdir..daha doğrusu olmazsa feci mi olur bilmediğimdir..tamam sevmek kadar sevilmek de bi ihtiyaç ama , sevmenin şartı mı? sanmam..esas soru şu, ilan ı aşk etmezsem , ya o beni sevmiyosa benim sevgim hükümsüz müdür? ben boşuna mı o kadar düşünmüşüm?! ya o beni sevmiyosa , reddedilirsem nolur..ben aşık olmamış mı olurum..
"seni seviyorum" cümlede ki özne benim..sen sadece belirtili nesnesin..ayrıca ben "seni" seviyorum..senin beni sevmeni değil ki, sen beni sevmeyince vazgeçeyim!
kimilerinin* mahrum olduğudur. ne kendisine yapılmış ne de kendisi birilerine adam akıllı yapabilmiştir. nihayet bir mantık evliliğinden sonra bir daha da yapamayacağıdır.
ben ne ara yapsam başarılı oluyorum. hemen formülü vereyim;
1- ilan ı aşk hadisesinin vuku bulacağı yere yürüyerek üstelik keanu reeves gibi yürüyerek gelirim [adımlar hafiften dengesizce ama kızlar bunu sever]
2- iki kolumu ikide bir yukarıya doğru kaldırırım, çeketimin içinden gömleğin kolları görünsün diye. [bunu da mehmet aslantuğ dan öğrendim] guy banka müdürleri gibi eflatun kol düğmesi kullanmam.
3- karşı tarafın gözlerine bakmam hatta karşı tarafa hiç bakmam, ne işim olur karşı tarafla hem ben taksim den hiç çıkmam ki [küfür etmeyin lan, bu tür esprilerden hoşlanan kızlar var üstelik bu tür kızlar sexy olurlar ekseriyetle]
4- bak hafız yukarıdaki 3 madde de yalan. aslında doğru ama yalan. evet keanu reeves gibi yürüyerek gelir, mehmet aslantuğ triplerine girer, kızı iplememiş gibi davranırım. aklıma birkaç filmden duruma uygun birkaç replik gelir söylemek isterim fakat sonra " ya kız bu filmi izlemişsse" diye düşünür bunları da dillendirmekten vazgeçerim. sonra kıza bir-iki vaazgeçerim dostluk, sevgi temalı sonra susarım. ilan ı aşk budur işte.
oto sanayide kaportacı arkadaşları olanlar bilir bu şarkıyı müslüm baba dan geliyor;
fakat her sevgi aşk değildir inan
arkadaşça sevsen razıyım yine
cok deli sarkiymis, ben bugun bunu gordum sayin seyirciler, hoslandigim hatunla o kadar gezdik, yemege gittik, hayvan olan ve de bu durumda, bok yemekten baska bir sey yapmasini bilemeyen bendeniz olan okuz, kalkip da elin almanya sinda, garsonla yarim saat fener -cimbom (bkz: 3 subat 2008 fenerbahce galatasaray maci) geyigi yaptik. lan ziktimin hayvani, ne isin var macla, nereden bulacan bu firsati, bari tatlisin de; senden hoslaniyorum de, ilan i ask ediyorum de, kizin gozlerine bile bakamadin, gerci "arif olan andirsitend" ama,
ah be kutsi abi, buyugumsun once ellerinden operim bayramda, sonra da sikarim ellerinden; helal olsun yapmissin boyle bir sarkiyi.