sölüğün itiraf kısmında durması gereken bir 'fantazi' başlık. yazarın burayı sexhikayeleri.com'la karıştırmasından kaynaklanmıştır. özel hayat kavramı delik deşik edilmiş, edep ayaklar altına alınmıştır. **
(bkz: her konuyu sekse bağlamak)
(bkz: abazanlık)
(bkz: ayrıca bize ne)
hayatın en hareketli geçtiği üniversite yıllarında her gencin sevgili edinme gibi bir arzusu ve isteği olmuştur. bahar aylarında kaynayan kanın ve cıvıl cıvıl olan gönüllerin bir nebze olsun dindirilmesi ve arzuların iki bedende birleştirilmesi en büyük istençti. işte tam da 2. sınıfın 2. dönemi, üniversitemizin ilahiyat fakültesinde okuyan uzun boylu, dolgun kalçalı, pembe dudaklı ve pardesüsünden fırlayan göğüsleri ile beni benden alan makbule ile karşılaşmıştım. o gün başörtüsüne özgürlük adı altında bir eylem gerçekleştiriyorlardı. o sırada ben de eylemin vuku bulduğu alandan tesadüfen geçmekteydim. eylem yapanlara gözüm çarptığında ilk olarak makbule dikkatimi çekmişti. hatta o kadar etkileyciydi ki eylemin sonuna kadar onu seyrettiğimin bile farkında olamamıştım.
başörtüsü eylemlerini artık takip eder olmuştum. olur da makbule'yi görür ve belki eylem sonrası görüşürüz diye. makbule'yle tanıştığımız gün onların 20. benim de 8. eylemimdi. evet 10 eylem seyretmiş, son 8 eylemdir de uzayan sakallarımla eyleme destek veriyordum. 20. eylemin olduğu gün eylem sonunda makbule'nin de bana baktığını fark etmiştim. eylem dağıldı herkes işine gücüne dönerken makbule tek başına, hemen eylem alanının yakınındaki kafe'ye birşeyler yemek için girdi. ardından ben de girdim. alacağını alıp oturmasını bekledim. oturduktan sonra hemen oturduğu masaya doğru yöneldim. beni görünce hafifçe başını salladı. heyecandan ölüyordum. çünkü uğruna eylemlere katıldığım kadın beni masasına davet ediyordu. hemen vakit kaybetmeden, elimde kahvemle masasına doğru yöneldim. oturdum. kısa tanışma faslından sonra sohbet koyulaştı. kendisine okuduğum tüm kitaplardan bahsetmiştim. özellikle ali şeriati, seyid kuttup, ibn-i teymiyye ve okuduğum tüm müslümanlardan bahsettim çok etkilenmişti. arada sırada da daha önce de turan dursun okurken karşılaştırma yapmak amacıyla okuduğum kuran ayetlerinden de yeri geldikçe bahsettim. çok etkilendiği belliydi. hiçbirşey söylemiyor sadece dinliyor ve onaylıyordu.
nerde oturduğunu nasıl geçindiğini anlatmaya başladı ben susunca. tek başına bir apartman dairesinde yaşadığını ve çok sıkıldığını anlatmaya başladı. konuşurken gözlerimin içine bakıyordu. ardından dersi olduğunu söyledi ve kalkması gerektiğini ancak beni evine maklube yemeye çağırdığını söyledi. telefonunu aldım ve maklubenin yenileceği iki gün sonrasını iple çekmeye başladım. iki gün boyunca ne bir porno film ne de dışarı çıkıp başka bir hatun ayartmadım. çünkü makbule beni benden almıştı. adeta benliğimi yitirmiş ve onun esiri olmuştum.
sabah erken kalkıp okula gitmek için hazırlıklarımı tamamladım. saat akşam 4'e kadar dersim vardı. derslerime girip makbuleyi arayacaktım. ancak bir problem vardı. o da sakallarımı kesmiş olmamdı. acaba makbule sakalsız da beni beğenecekmiydi. tüm bu düşüncelerle son ders çıkışı aceleyle makbule'yi aradım.nasıl ve nerede buluşacağımızı konuştuk. 2 saat sonra kabataş'taki funikülerin önünde buluşacaktık. çünkü oradan evine yürüme mesafesiyle 10 dk olduğunu söyledi. hemen eve gidip banyo yapıp güzel kokula sürünmem lazımdı. çünkü koku bir kadını cezbetmenin en kolay yollarından biriydi. paris'ten dönerken aldığım calvin klein parfümüm bu tür durumlar için birebirdi. tüm hazırlıkları yapıp bekleme yerine gittim. 5 dkika sonra o da gelmişti. daha bir güzelleşmişti. makyaj yapmış ve tesettür dünyasının en ciks kıyafetlerini giymişti. buluştuktan sonra evine doğru yürüdük. yürürken ellerimiz sürekli "yanlışlıkla" birbirine değiyordu. evine vardığımızda öncelikle yorgunluğu atmak için bir kahve yaptı. kahveleri yudumladıktan snra kısa bir sohbet yapıp yemek fastına geçtik. çok güzel bir maklube yapmıştı. acaba maklube ve makbule'nin benzeşmesi bir tesadüf müydü. maklube yemeye çağırırken belki de makbule yemeye çağırmıştır diye de düşünmekten kendimi alamadım. yemeği yedikten sonra koyu bir sohbet başladı. bu arada sakalsız daha yakışıklı olduğumu da söylemeden kendini lamadı. sohbet koyulaştıkça tenler birbirine daha da yakınlaşmaya başladı. gecenin ilerleyen saatlerinde gerçekten de makbule yemeye çağırdığını belli etti.
kırmızı bir mum ışığında sabahlara kadar seviştik. sabah ikimiz de bitap düştüğümüzden kalkamamıştık. öğle vakti kalktık ve kahvaltıyı yapıp okula ayrı ayrı gittik. o gün bugündür, makbuleyle makbule sonrası sürekli sevişiyoruz.