depremin bir doğa olayı olduğunun bilincinde olmayan dinci gericilerin yaydıkları düşünce.
eğer deprem ilahi bir ikazsa; o zaman allah kendi yarattığı insanlara her türlü acıyı reva görüyor demektir.
ilahi ikaz gibi laflar, ortaçağın karanlık bataklığına batmış olan dinci gericiliğin savunduğu laflardır.
nedense, deprem gibi yüzlerce can alan ilahi (!) ikazlar; önlem alan japonya gibi ülkeleri vurmuyor.
aklını imana, cemaate hapsedenler, doğa olayı olan deprem konusunda atıp tutmasınlar.
oldukça komik oluyorlar.
bir şey yapacakken insana onu yapmamasının kendisi için daha iyi olacağını hissettiren duygudur. örneğin, markete gideceksinizdir. tam evden çıkarken bakarsınız feci yağmur başlamış. bu bir işarettir. gitmemeniz konusunda sizi uyarır. bunu dinleyip gitmezseniz, anahaber bültenine kadar yaşar ve markete bir uçak düştüğü, sağ kurtulan olmadığı haberini izlersiniz; o yağmura çamura rağmen inat yapıp giderseniz, uğurlar olsun. (bkz: kader)
bilimsel anlamda: uçağın fırtına nedeniyle düştüğü ve marketin havaalanına yakın tehlikeli bir bölgede olduğu, gibi antitezlerle karşılaşabilirsiniz.
yaratılmış olan her şey bir ayettir*. allah'ı görmek ve o'nu anlamak için bir sayfadır. bu yoldan devam edersek kainat, bir kitaptır. onda çeşitli ayetler ve ibretler vardır. kimi gözler vardır ki bunları görür ve okur, bu gözler kalp gözüyle bakarlar. kimi gözler vardır, güneş kadar çıplak bir gerçeği dahi göremezler, bunlar materyalist düşüncenin tezahürü olan akıl gözüyle/gözlüğüyle bakarlar.
ibret almasını bilenlere, tüm doğa olaylarnda çeşitli ibretler vardır. her şeyin allah tarafından yaratıldığına kani olmuş kişi deprem karşısında allah'ın engin kudretine şahit olduğu için korku değil tersine derin bir zevk duyar. kalbi gözüne inmiş kişiler içinse korkutucu bir felakettir ve belki allah'ın hatırlanmasına vesile olabilecek ilahi ikazdır.
müslümanlar için bir şefkat tokadı, müslüman olmayanlar için bir zecr tokadı, hakiki imanı elde etmişler içinse ciddi bir tefekkür vasıtası..
yaptırım gücü olmayan zavallıcıkların insanlar üzerinde oluşturmaya çalıştığı egemenliğin baş harfi. rüyalarda bulunur, kafalarda bulunur, hatta vahiy falan gelir. bize de gelse değil mi efendim? bi ikaz edilsek, titreyip kendimize gelsek. belki hidayete ereriz, uçarız, evliya oluruz. maazallah ateş var, ateeeeeeşş. (bkz: odun)
cehaletin had safaya ulaşmasıdır. eminim yaradan bize beyin ve mantık verdiği için utanıyordur. azıcık aklınızı kullanın. normalde bu tarz yazılar 1. çoğul şahıs kullanılarak yazılmalıdır yani aklımızı kullanalımdemem gerekiyordu ama üzgünüm böyle bir cehaleti üstüme alınamayacağım. dünyadaki doğal afetlerin çeşitliliğini, sayısını ve aldığı can miktarını az da olsa biliyorsunuzdur. bunların haricinde insanların sebep olduğu ama yukarda ki düşünceye göre * yaradan kontrolünde olması gereken ölümleri de hesaba katın, dünyada ki bütün ikaz edilmesi gereken kişilerin ölmüş olması gerekiyordu. dini bütün ve imanın, islamın bütün şartlarını yerine getiren * kişilerin başına böyle bir felaket gelmemiş olması gerekiyordu. umarım bir depremzede veya depremde ailesini, sevdiği insanları kaybetmiş kişiler bu başlığı görmemiştir çünkü bu onlara yapılan bir saygısızlık aynı zamanda büyük bir insanlık ayıbıdır. evet keşke ilahi ikaz diye bir şey olsaydı ve yaradan bu gücünü beyinlerde birikmiş örümcek ağlarını temizlemek için kullansaydı.
"Hiç kimsenin bilmediği/bilemeyeceği gayb âleminin anahtarları O'nun nezd-i ulûhiyetindedir. O karada-denizde meydana gelen her şeyi bilir.. O'nun bilgisinin dışında bir yaprak bile kıpırdamaz.. yerin bağrında ve koyu karanlıklar içinde bir daneciğin düşmesinden bile O haberdardır. Hâsılı, yaş-kuru ne varsa hepsi O'nun nezdindeki bir Kitab-ı Mübin'de mahfuzdur" (Enâm sûresi, 6/59)