" psikopatın birinin orman yakması ne zaman adaletin terazisi oldu? " sorusunu akla getiren başık. hiçbir zaman gerçek sorumluları yargılayamayız zaten memleket olarak. orman yanar, deprem olur, sel götürür, başlarız adaletin terazisi saçmalıklarına. hani uluslararası yaptırım, kınama, nota....(yok tabi, tek suçlu ormanlar ya). dış politikadaki hatalarını hepimiz biliyor ve kınıyoruz, hatta hoşlanmıyoruz bu ülkeden, anladık ama, ormanların ne suçu var kardeşlerim. ormanlar kişilere ve devletlere zarar vermez. insanlar insanlara zarar verir, devletler insanlara zarar verir ya da devletler devletlere zarar verir. biraz daha mantık, biraz daha insanlık lütfen...
edit: ülkemizde de bir çok yerde orman yangını var, adaletin terazisi mi diyelim şimdi?
türkiye'nin sürekli karşısında yer alması, dış siyasette her zaman engelleyici bir unsur olması ibneliktir, düşmanlıktır. ancak; ormanların yanması üzücüdür. bundan dolayı sevinmek cahilcedir.
kendi kendini aldatma örneğidir. bu düz mantık ifadesi, yaklaşık 30 yıldır çektiğimiz terör belasının, terazideki karşılığını da açıklamak zorundadır. sonuç olarak bu tip yaklaşımlar bizi gerçeklerden uzaklaştıran yanılgılardır diyebiliriz.
yanlış bir önermedir, devlet yönetimlerinin yaptıkları hatalar o ülkenin vatandaşlarına maal edilmemelidir. orman yangınları tıpkı bizde olduğu gibi doğaya ve oradaki arazi sahibi köylülere zarar vermektedir ve yunanistan da ki siyasilere pek bir zararı dokunmamaktadır. "kurunun yanında yaşı da yakmamalı" dedirten sakıncalı bir cümleden ibarettir, hem terazisi hemde hesap sorması, yazıktır ki masum halk ve doğal yaşam zarar görmektedir..
saçma bir yorumdur efendim. orada canım ormanlar kül oluyor, dünya biraz daha nefessiz kalıyor, siz çıkıp ilahi adalet diyorsunuz. tamam herşey allahtandır ama böyle faşistlik kokan gerikafalı yorumlarda biraz götten fırlama gibi duruyor.