bütün lise hayatı anne baba baskısı altında geçmiş gençlerin il dışında üniversite okumak rüyalarını süsler.
her ay düzenli olarak para gelecek, anne baba müdahalesi olmadan kendi tutacakları evde kendi hayatlarını istediği gibi yaşayacaklardır.
bu faktör il dışında üniversite okumanın temel dayanağı olur.
bazı önemli bölümler hariç şayet tercih ettiğiniz bölüm bulunduğunuz yerde varsa aslında il dışında okumanın hiç bir anlamı yoktur. çoğu zaman boşuna bir masraftır. tek başına ayakta kalabilmek hayatın zorluklarını öğrenmek vs gibi konularda katkısı hemen hemen sıfırdır. bunlar sadece il dışında okumak için uydurulan güzel bahanelerdir.(bunun gibi askerlik yapmanın da insana katacağı çok önemli şeyler yoktur)
bir çok öğrenci sırf her şey çok güzel olacak, istediğim saate eve geleceğim istediğim saatte uyuyacağım gibi, artık rahatlıkla istediğim kadını eve atarım vb düşlerle başka bir ile göç eder.
örneğin ankara'dan anadolunun mütavazi bir şehrine gider. sonra o şehri ve insanlarını kötülemeye küçümsemeye başlar.
(güzel kardeşim keşke daha yüksek puan alsaydın)
eğer zengin değilse (ki zengin olsa özel üniversiteye giderdi) çoğu zaman para yetmez büyük maddi sıkıntılar çeker. sağdan soldan borç alır. borcu borçla kapatma dönemine girer. düzensiz ve yetersiz beslenir. ev yemeklerine hasret kalır. sabah akşam bu şehre küfreder. bu kısır döngü okulu uzatmazsa dört sene boyunca devam eder.
türkiye şartlarında fakir birinin kalitesiz üniversitelerin vasat bölümlerinde sırf farklı bir şehirde okuyacağım hevesiyle, kendi bulunduğu şehirden hiç bir farkı olmaayn kültür sanat sosyal yaşam olarak son derece zayıf illere taşınması, dahası rezillik içerisinde sürekli borç ve yokluk içinde yaşaması
hiç de akıllıca bir hareket değildir.
sonra da o şehirin herhangi bir nedenle konusu açılırsa derhal sizi susturur. genelde böyledir.
edit:bulunduğunuz şehirde istediğiniz bölüm yoksa il dışında okumak normaldir. fakat bulunduğunuz şehirde aynı bölüm varsa illa ki dışarda okuyacağım ısrarı eğitimle ilgili bir ısrar değildir. mevzu okumak değildir çünkü.
hayatı boyunca anne,baba ve abisin baskısı altında doğru düzgün hiç bir ilişkisi olmamış kızların da il dışında üniversite okumasının tek nedeni bu baskıdan kurtulamktır. yani il dışında okumanın çoğu zaman eğitim ile ilgisi yoktur.
hele ki hiç bir işe yaramayacağı belli oaln bölümleri il dışında okumak aileye külfetten başka bir şey getirmez.
bir diğer modelde kendi arkadaşlarıyla kendi ortamını yaratmak isteyen tiplerdir. büyük heveslerle bu hayalini gerçekleştirmek için göç eder. ışık evlerine düşer. rezillik içinde eğitim hayatını tamamlar.
zorlukları olsada enayilik olarak nitelendirilmemesi gereken önerme. lakin hayatı boyunca ailesiyle yaşamış birinin kendi başına yaşamaya başlaması onu güçlendirir... aksini söyleyen kişi bunu yaşamamıştır.
kişinin idealleri doğrultusunda yürümesini enayilik olarak adlandırmaktan öte birşey değildir. x, y, z hangi üniversiteyi kazanıp yaşadığı şehirden uzaklaşmış olursa olsun hayata attığı ilk adım olacaktır bu yolculuğu. şehre göre sıkıntıları elbette olacaktır. lakin kişi kendi kısıtlarını zaten bir noktadan sonra koymayı çözecek. başında adlandırdığı diktatörler olmadan kendi diktatörlüğüyle oluşacak bir düzeni olacak. bu düzenle birlikte paranın, insanlığın, eğitimin esasen ne demek olduğunu ancak kavrayabilecek. yaşadığın şehirde üniversite okuduğundaki gibi ayağına yemeği gelmeyecek. negatifliği pozitif hale aktarma evresidir il dışında üniversite okuma. öyle görüldüğü gibi o bardan bu bara gezmek veya sanıldığı gibi partilerde kafelerde takılmak değil. haftalık veya aylık yollanan miktarla geçinebilmektir. yetmediği yerde part-time işe girip neden eğitime devam etmek gerektiğini anlayabilmek. durum kötü, yok aileyi masrafa sokmayayım safsatadır. bilmemkaç bin yerden burs var. gidilecek kobi sınıfındaki bir işletme dahi burs sağlayabilmekte. hem bunun kyk yurtları var daha. "külfet" adlandırmasıyla enayilik yakıştırması reddedilmesi gerekendir. desteklenesi veya bizim kız, bizim oğlan kendine bakamazlarla yürünecek hali yok bu yaşam denilen olgunun. el bebek gül bebek gibi hazırcılık yaparak aileye daha az baskı yapıldığını düşünenlere duyurulur.
il dışında okumanın öğrenci için iyi olup olmadığı biraz da öğrencinin il dışı diye tabir edilen , kazandığı ve üniverstenin içinde bulunduğu şehre de bağlıdır. sevip sevmemesi ayrı bi yana tecrübe olarak eğer ki ailesinin yanında okuyacak olsaydı kazanacağı tecrübeden fazla olacaktır tecrübesi. yine de sırf macera olsun diye yazmak da anlamasızdır şehir dışını. imkan varsa aynı şehirde okunulur yoksa veya idealller söz konusuysa seve seve gidilir şehir dışına .
