Yöneticisi dinden başka konu konuşmayan, yeri gelince insanları dinsiz ilan eden, yeri gelince din üzerinden prim yapan, yeri gelince dini kullanarak paraları götüren devlette laiklik aramaktır. Gülünçtür.
Bana göre bu ülke hiçbir zaman laik olamamıştır. Atatürk denemiş ancak yaşamı yetmediği için sonuç alamamış.
Şimdi ise her şey ortada aslında.
-Bir ülkede hükümet belli bir dini kullanarak, o dine yönelik okullara avantaj sağlıyorsa (imam hatip liseleri.)
- bir ülkede hükümet baş örtüsünü (çok geç kalmış da olsa.) Kamu alanlarında Serbest yapıp, aynı özgürlüğü yahudiler ve de musevi inancına ait olanlar için uygun şartlara sokamıyorsa, bu yönde toplumunun algısını değiştiremiyorsa.
- hala birileri inancından dolayı dışlanıyorsa.
- müslümanlar bile kendi içinde birbirini dışlıyorsa (Aleviler.)
- mezhepler bile kendi içinde birbirini ötekileştiriyorsa (hanefi-şafii.)
- okullarda din Kültürü eğitimi zorunluysa (müslümanlar için. )
- kur'anı kerim dersi varken, siyer(hz muhammed(s.a.v) in hayatı. ) dersi varken, diğer dinlere mensup kişilere ait dersler yoksa
- hala siyasi kişilikler dinden bahsediyorsa
Kimsr kusura bakmasın bu devlet henüz laik değildir. Hatta ve hatta Türkiye bir islam ülkesidir.
bazı topluluklara bazı gömlekler büyük ve ya küçüktür. laiklik demokrasi gibi yürütülmesi imkansız ve olanaksız bir doğmadır. çünkü bireysel farklılıkların (insanın) olduğu hiçbir yerde böyle safsatalara yer yoktur. tek gerçek güç paradır. paran kadar laik, demokrat, dindar ve milliyetçisindir...
din ve kültür kavramlarının ayrı şeyler olduğu gibi, muhafazakarlık ve laiklik de düşünülebilir. şahsen en beğendiğim ikililerdendir. hem türk kültürünü yaşayıp hem laik olmak mümkündür.
türkiye' de laikliğin hiçbir zaman olduğuna inanmıyorum, çünkü laiklik özünde aşırı derecede hoşgörü ister ki islam hoşgörülü bir din değildir. ve türkiye bir islam ülkesidir.