iktidara sorular

entry32 galeri0
    7.
  1. Soru mustafa mutlu'dan.

    Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cemaat'in gündeme getirdiği 2004 tarihli "MGK kararı" hakkında konuşmuş ve "On yıl öncesine ait şeyleri heybeden çıkarmanın, fitneyi büyütmekten başka faydası olmaz" demiş...
    http://www.cnnturk.com/20...kritik.aciklama/732962.0/

    vatandaşın sorusu: iyi de bundan onlarca yıl önceki chp yönetimlerinin yanlış uygulamalarını heybeden çıkarıp bugünkü chp yönetimini vurmak adına fitne çıkarmanın faydası ne?

    Başbakanınız, altmış, yetmiş, seksen yıllık şeyleri ortaya çıkarıp bu ülkenin kurucularını ayyaşlıkla, faşistlikle suçlayıp duruyor... Bu durumda o, "daha büyük fitneci" mi oluyor?
    http://www.ilk-kursun.com/haber/162815
    1 ...
  2. 6.
  3. Ülkeye sınır çekinde erkekler bir tarafta kadınlar bir tarafta yaşasın amacınız bu zaten yobazlar.
    0 ...
  4. 5.
  5. bu aralar köşe yazarı taifesinin de aklını kurcalayan sorulardır.

    ertuğrul özkök bugünkü yazısından:
    madem taraf gazetesinde dün yayınlanan "gülen'i bitirme kararının (cumhurbaşkanı a.n.sezer, başbakan rte, dış işleri bakanı a.gül, adalet bakanı cemil çiçek, mili savunma bakanı vecdi gönül, başbakan yard. abdullatif şener, içişleri bakanı abdülkadir aksu, g.kurmay bşk. ileri demokrasi ürünü hilmi özkök, mgk üyesi aytaç yalman, özden örnek, ibrahim fırtına, m. şener eruygur imzalı) 2004 mgk'da alınması" hükümet tarafından yok hükmünde kabul edilmiş, hiçbir işlem yapılmamış ise;

    sahteliği bin kere belgelenmiş belgelerle, darbe planı diye sunulup, hiçbir maddesi hayata geçirilmemiş, yani yok hükmünde kabul edilmiş, ama haddini aşmış bir savaş oyunu için insanları niye müebbet hapislere çarptırdınız?

    madem 2004 mgk'da "türkiye'deki nurculuk faaliyetleri ve fethullah gülen konusu gündeme gelmiş, yurtiçi ve yurtdışı çalışmalarına karşı bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş, bu konudaki tavsiye kararının hükümete bildirilmesine karar verilmiştir." kararı alındı e o zaman 28 şubat davası neyin nesi?

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25235359.asp
    --------

    ahmet hakan'ın bugünkü yazısından

    AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar'ın sosyal medyada yazdığı cümle: "Doğru, Cemaat'i bitirme kararı 2004'te alındı . Ama sonra Emniyet
    cemaate bağlandı.

    - Emniyet'i Cemaat'e bağlama işlemi nasıl yapıldı?
    - "Bundan sonra polis müdürlerini ve şeflerini siz atayacaksınız, bir karışmayacağız” mı dediniz?
    - "Ne istedilerse verdik" derken (rte dedi) kastedilen böyle bir şey miydi?
    - "Bağlama" işlemi halen devam ediyor mu?
    - Yoksa gelişmelere bağlı olarak Emniyet, Cemaat'ten alınıp başka bir oluşuma mı bağlandı?
    - Bu durumda "imamın Ordusu" diye kitap yazan Ahmet Şık'a çektirdikleriniz nedeniyle özür dilemeniz gerekmiyor mu?
    - Bu iddiayı dile getirdi diye zindana tıktığınız Hanefi Avcı'yı derhal serbest bırakmanız gerekmiyor mu?
    - "Emniyet oldu Cemaat" diyenler haklı çıkmış olmuyor mu?

    ve hepsinden önemlisi

    - "Emniyet'i Cemaat'e bağladık" cümlesi, bir tür "Biz suç işledik" itirafı değil mi?
    - "Yüce Türk adaleti" nerede?
    - Yoksa o da mı bir yerlere bağlandı?

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25235325.asp
    1 ...
  6. 4.
  7. meclis başkanı cemil çiçek (19.09.2012): "terör örgütünün silahı bırakma iradesi bile kendisinde değil. isteseler de bırakamazlar, bıraktırmazlar. çünkü bu enstrümanı birçok ülke kullanıyor".
    http://www.radikal.com.tr...e_silah_birakamaz-1100884

    vatandaşın sorusu
    - silahı bırakma iradesi kendisinde olmayan örgütle oslo'da (ve dvamında) ne görüşmeleri yapıldı?
    - silahları kendi iradesi ile bırakmayacak örgüte biz pazarlıkta verdiklerimiz/vereceklerimiz bir "hiç" uğruna mı?
    0 ...
  8. 3.
  9. bizim erkeklere uğramıyormuşsun, hayırdır?
    0 ...
  10. 2.
  11. 1.
  12. cahil cühela olan sade vatandaşın yüce devletimizin iktidarını elinde bulunduran devlet büyüklerine soracağı sorulardır.

    ilk soru cahil cühela sade vatandaşı temsilen benden gelsin.

    pkk terör örgütünün mensubu olarak ülkeyi bölmeyi amaçlayan eylemler yapmış, idam cezasına çarptırılmış ancak cezası ömür boyu hapse çevrilmiş bir kişinin (bkz: şemdin sakık) gizli tanıklığı ile terörle mücadele etmiş paşaların, hocaların ve gazetecilerin tutukluluk halleri devam ediyor.

    peki bundan bir müddet sonra allah muhafaza! iktidarda olmazsanız ve sizinle hesaplaşmak isteyen kişiler ergenekon davasından hüküm giyen kişilerin gizli tanıklığı ile sizleri suçlasalar ne düşünürdünüz?
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük