bir hükümet düşünün ve de bir muhalefet, çok klişe olacak ama sonuçta doğru saat bile günde 2 defa doğruyu gösterirken yahu arkadaşım bu adamlar 10 senedir hiç mi iyi bir şey yapmış olamaz? iktidara bakıyorum sonra muhalefete, iktidarı gericilikle suçlayan, akp'ye oy vereni cahil olarak niteleyen insanların argümanları o kadar sığ ki...
örneğin enflasyon hadisesi, efendim enflasyon düşmemiş aslında da ne bilim spatula bile enflasyon oranına katılıyormuş da ondan düştü gözüküyormuş.
enflasyon bütün dünya'da aynı oranlarla hesaplanırken, yüzde 60 larda, yüzde 70 lerdeyken de bu kalemlerle hesaplanıyordu, şimdi de bu kalemlerle hesaplanıyor. aynı verilerle hesaplandığına göre sonuçta veriler aynıysa, verilerin değişiminden haraketle yüzdedeki değişimde gerçek değişimi gösterir. bu kadar basit bir mantıkla bile enflasyonun düştüğünü anlayabiliriz.
doğru analiz başka şey, siyaset ise çok ayrı bir şey, doğru analizden yola çıkarak yapılan yapıcı muhalefetse çok çok başka bir şey.
en doğru muhalefet devamlı tukaka yapmak değil, doğru işe de evet bu doğru diyebilmektir ki, bir yanlışa 'evet bu yanlış' dediğiniz de kitleler size inanabilsin. aksi takdir de bugünde yaşadığımız gibi muhalefetin bir çok doğru eleştirisi bu nedenden güme gider ve ilelebet muhalefet olarak kalırlar.
türkiye'de muhalefetin en büyük sorunu, iktidarın da en büyük avantajı bu galiba...
kediyle köpek gibidir.
gerçi bu ülkede kediyle anlaşan köpek haberleri, iktidarla anlaşan muhalefet haberlerinden daha fazla. iktidarımızla muhalefetimiz o derece zıt birbirine. bunların ikisi de bütün yönleriyle kusursuz olamaz orası kesin. ee o zaman? sorarım; nedir birbirinize muhalefeteniz bu denli, a iktidarım, a muhalefetim?
doğru olana doğru demesini, desteklenecek şeyi de desteklemesini bilin artık. körü körüne de muhaleflik olmaz ki ama. öpüşün, barışın, anlaşın arada.