ikrar

entry20 galeri0
    1.
  1. 2.
  2. Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
    4 ...
  3. 3.
  4. 4.
  5. bir olay karşısında susmanın,o olayı onaylama anlamına geldiğini söyleyen sözün onay kısmı.
    (bkz: sukut ikrardan gelir).
    1 ...
  6. 5.
  7. kendini ilgilendiren bir gercegi söyleme
    0 ...
  8. 6.
  9. mahkeme önünde dava evrakında veya hakim huzurunda yapılan ikrardır. ikrar bir tarafın kendi aleyhine olan vakıanın doğru olduğunu mahkeme önünde beyan etmesidir. ilişkin olduğu vakıayı münazaalı olmaktan çıkarır. bu bakımdan kabulden farklıdır. kabul bir tarafın neticei talebine diğerinin muvafakat etmesidir. kabulün maddi hukuk etkisi de (feragat gibi)vardır.
    0 ...
  10. 7.
  11. 8.
  12. bir kimsenin kendi aleyhine hukuki sonuçlar doğuracak olan bir olayı, bir şeyikabul etmesidir. kesin olarak ikrar edilmemiş bir olay, kabul edilen başka bir olgudan anlaşılmakta ise buna kısmi ikrar denir. ikrar hukuken delil olarak kabul edilmektedir.
    0 ...
  13. 9.
  14. bir ümit ılgın yiğit performansı.

    basın bülteninde... "Ümit Ilgın Yiğit seni ağlamaya, bir anlık saygı duruşuna, ahde vefaya, şahitlik etmeye çağırıyor." diyor. performansın içeriği gizli tutuluyor olsa da içimden bir ses kendini keseceği ya da kendini vuracağı gibi bir his uyanıyor...

    sanatçının bir önce ki performansının metinlerinde "ikrar" kelimesine göndermeler var. bu performansın adını ikrar koyması ise bir sonuç meteforu.
    1 ...
  15. 10.
  16. öyle bir geçer zaman kide çalan şarkıdır. *

    Gün yorgun ah ille suskun
    ikimiz de mahçup mahzun
    Kül rengi ah yaşarken hüzün
    Ben zamanı ah öldürdüm
    Çaresizdim geçiyordu
    Seni benden alıyordu
    Bıraksam ah gidiyordu
    Korkudan vurdum öldürdüm
    Gözlerinde asılı yaftam
    Gül dudağın oldu mührüm
    Vacip oldu ah o an bu katil
    ikrarımdır öldürdüm
    0 ...
  17. 11.
  18. 0 ...
  19. 12.
  20. tasavvufta ikrar, "tarikata girmek için verilen söz" anlamında kullanılır. tarikata girişte, şeyhe, gerekli şartlara uyacağına dair söz vermektir. bektaşi olmak isteyen isteklinin dileğini açıklaması, isteğini bir aracıya tarikat yetkilisine ulaştırmasıdır. bektaşi olmak isteyen talip, önce bir rehber bulur; tarikata girmek için gerekli genel işlemleri ondan öğrenir. rehber durumu tekkenin en büyük yöneticisi olan babaya bildirir ve yola alınmasını uygun olduğunu söyler. istekli, bir süre denenir uygun bulunması durumunda kendisini yetiştirmekle görevli kişilerden nasip alır. sonra rehber öncülük ettiği talibe tekke kurallarına uygun olarak tarikat abdesti aldırır. ardından iki rekat namaz kılınır. bu işlemlere talibin beyaz kefene sarılması izler. kefene sarılan talip bir bakıma ölmüştür. ve yeni bir inanç dünyasında yeniden dirilecektir. beyaz kefen içindeki talibe "erenler maydanında pir huzurunda mürşidine teslim-i rıza da oldun mu? yalan söyleme, haram yeme, livata ve zina etme, elinle koymadığın bir şeyi alma, gözünle her gördüğünü söyleme. allah, muhammed, ali hünkar hacı bektaş veli ikrarında sahip eyleyi hû... telkinin ardından tığbendi boynuna takılan talip meydana alınır. şeriat kapısı, tarikat kapısı, marifet kapısı ve hakikat kapısını temsil eden erenlere tek tek selam verilir. ve her selam verişte bir adım ilerlenir. böylece dört kapıdan girmiş kabul olunur. *
    1 ...
  21. 13.
  22. çekişmeli olan bir vakaıa için söz konusu olabilecek, tarafın aleyhine olan bir hali kabullenmesidir. kesin deliller arasındadır. kamil yıldırım'a ve mukayeseli hukuka göre* delillerin kraliçesi olarak nitelendirilir. anlaşılacağı üzere ispat hukukunda önemli bir yere sahiptir.
    0 ...
  23. 14.
  24. saklamadan açıkça söylemek.
    0 ...
  25. 15.
  26. (bkz: kabul)
    inkarın zıttıdır yani bir bakıma.
    0 ...
  27. 16.
  28. tevil yoluyla olanı makbuldür.
    0 ...
  29. 17.
  30. bir bakıma inkar ın tersi olarak düşünülebilir, yani kabul etmek manasına gelir.
    sadece kabulden farkı ise ikrarda kabullenilen şey bizzat dile getirilir.
    1 ...
  31. 18.
  32. tevil yoluyla olanı makbuldür.
    0 ...
  33. 19.
  34. 20.
  35. Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak.

    Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük