ikinci öğretim olmadan önce bazı endişelerim vardı fakat hepsi yersizmiş. Sabah kalkmayın akşam yatmayın hiç önemli değil. saatleri uygun her türlü.
birinci öğretimlerden arkadaş edinin ve soruları alın. genelde aynısı çıkıyor. aynısı çıkmıyorsa o hocaya dikkat edin. yine sınav dönemi o hocanın dersinin sorularını alın ve o konulara çalışmayın, aksi çıkacak çünkü. *
sınava son gün çalışanlardansanız sabah kalkın, kahvaltınızı yapın, biraz oyun oynayın ve çalışmaya başlayın. *. aceleye mahal yok.
en önemlisi istanbul üniversitesi'nde iseniz akşam karanlığında bütün istanbul'u izleme fırsatınız var! kaçırmayın.
not: okulun kalabalığının gittiğini ve istediğiniz gibi hareket edebilme rahatlığında olduğunuzu da unutmayın.
okuduğum öğretim türüdür. bütün evrene karşı olmakla beraber ultra rahat yaşam sürebilme avantajları da vardır. sabah erken kalkma, gece erken yatma gibi bir kısıtlaması yoktur. vizelere gün doğumuna kadar çalışabilirsiniz, ikinci öğretimde görülen tek dezavantaj her dönem başında verilen o harç parası.
Parası neyse verip rahat rahat uyumaktır. Tavsiye edilir. Arkadaşlarınız dersini bitirip geldiğinde siz hala uyuyor olursunuz. Burada yazınca pek öyle olmadı ama, aslında inanılmaz bi his bu. Gerçekten.
erken kalkma problemi olan yada hem okuyup hem çalışan öğrenciler için çok iyi olan örgün eğitim programıdır. normal öğretim öğrencisi olarak bazı derslerine katılmaktayım verimlilik açısından iyi olmasada çalışma imkanı da sağladığı için tercih edilebilir.
en erken gece 1'de uyunur. öğlen uyanılır. topluluk saatleriyle uyuşmaz. 1. öğretimden kız arkadaş varsa sabahın köründe kalkma sebebidir. ama rahattır, ders saatleri pek uzamaz. sık sık uyku düzeni silkilir.
insan zihninin sabah saat 10dan sonra calısması-anlaması olayını ogrendikten sonra daha bir sevdigim ogretim turu. candır, canandır. bakın normal ogretim olsaydım su an da derste olurdum. ama ben nerdeyim? yatagımda. hadi oglum hocayı dinle hocayı, bak saat 10 oldu, artık rahatlıkla anlayabilirsin. afssss
edit: bu arada ben 1. ogretim tutarken aynı universitenin aynı yuksekokulunda 2. ogretim tercih eden insan evladı. yani yok efendim calısmadınızds ikinci ogetime mahkumsunuz algısını sikeyim. net.
eğitim olarak örgünden hiçbir farkı olmayan, tercih edilebilecek bir program türüdür.
ikinci öğretim öğrencileri icin 'yarasa' tabiri kullanılır. bu öğrenciler için gün17:00 dan sonra başlar, sabahın ilk ışıklarıyla son bulur. büyük çoğunluk bu düzende devam eder ama akıllı olanları ikinci öğretim okumayı fırsata cevirebilenleri, günün tamamını uyuyarak gecirmeyenleri de vardır.
ikinci öğretimin en büyük avantajı sıcacık yatağında yatarken alarm sesi eşliğinde uyanmak zorunda olmamaktır. tek dezavantajı ise harç gibi bir sacmalığın bu programdaki öğrencilerden temin edilmesidir.
sanılanın aksine ortalamalar daha yüksektir. herkesde %10 luk dilime gireyimde harç vermek zorunda kalmayayim derdi vardir ve ege için dersler 3-4 gibi başlar ve en geç 9-9.30 gibi biter. ayrıca örgünle arasında pek fark yoktur.mesela fen fakültesi için anadoluda örgün okuyacağına ege de ikincı ögretim okumak daha iyidir.
Birisinin aileme ikinci öğretim derslerinin gece 12'de başlamadığını ya da ders çıkışında part time olarak pavyonda çalışılmadığı anlatmasının gerektiği öğretim biçimidir.
gündüzcüler için derse girmenin ayrı bir macera olduğu öğretim biçimi. ortamları daha iyi oluyor bence ikinci öğretimlerin. sonuçta sabah 8.15'te derse gittiğinde ne kadar muhabbet edebilirsin ki ortamlarda. gerçi öğle arası kavramı da birinci öğretimler için über aşmış bir durum ama tabi genelde fen edebiyat fakültelerinde oluyor. geçen çok elzem bir durumda akşam okula çıkmak zorunda kaldım da ortalığı bi ışıklandırmışlar falan. '' o kadar harç alıyoruz bunlardan bari küfretmesinler diye iki alengir katalım. '' düşüncesiyle de okul yönetiminden destek alıyorlar. *
okulda geçirilen vakir birinci öğretime göre daha azdır. sabahın köründe kalkıp okula gitme derdi yoktur. sınav zamanları aynı bölümün birinci öğretiminden sınav soruları alınarak büyük avantaj sağlanır.