Şuanda geçmeye çalıştığım öğretim şeklidir. Her gün kazanayım diye kendimi yırttığım ve aşırı rahat öğretim şekli ki ben bir dilci olarak başka normal bölümlerdeki ikinci öğretimlerden çok çok daha rahat olacağına inandığım, ösym'nin bize büyük kıyağıdır dediğim şeydir.
Ayarlayabilirsen gündüz birinci öğretimlerle derse girerek öğrenim hayatını tamamlayabilirsin. Hadi tüm derslere ayarlayamadın en az yarısı için çok sorun teşkil etmez gündüz derse girmen. Onun dışında ortalama bir devlet üniversitesinde herhalde 600-700 tl civarı bir dönemlik harç oluyordur diye tahmin ediyorum.
Sınıfın başarı açısından %10' luk kısmına girildiğinde yatay geçiç ile birinci öğretime geçme şansı verir. Daha fazla uyku ve iyi bir üniversiteye düşük puanla girme şansı vermesinin yanında part-time iş yapma şansı verir. Tabi ikinci öğretim yazılacak şehirin ekonomik, kültürel, yașam tarzı vb. etkenlerini göz önünde bulundurmakta fayda var.
rahatlıktır. sabaha kadar otur akşama kadar yat en erken beste olur zaten ders oda hocalarin birçoğunun isi,gücü evde bekleyen çocuğu vardir. ara vermeden bitirir sekizde çıkarsın çok özledim.
anadolu üniversitesinde geçen sene kaldırılan öğretim sistemi.(ayrıca benim başladığım senedir.çok şanslıyım hıamına)
genelde yaş ortalaması yüksek olduğu ve çalışan insanlarında tercihi olduğu için ortamıda daha çekilir, güzeldir.
sabah saatlerini sevmeyen, uzun uyumayı, geceyi seven bir öğrenci için biçilmiş kaftandır. her birinci öğretim öğrencisi zaman zaman imrenmiştir ikinci öğretimlere.
bir nevi puanına göre best buy yapmış insanların bulunduğu yer. Anadolu takımının kaptanı olacağıma büyük takımın yedek oyuncusu olmayı seçerimciler ikinci öğretim okur.
yukarıda genel olarak herkes övmüş ancak benim için pek övülecek bir yanı yok efendim.
kötü yanları ;
1. harç parası. ben dumlupınar üniversitesi güzel sanatlar fakültesi'nde bir bölümde okuyorum. yıllık harç miktarı 2000 lira. bu parayla yapabileceklerim aklıma gelince kahroluyorum. (harç alınmasına karşı değilim , illaki alırsın ancak 2000 lira nedir?)
2.harç parasını ödemek için çalışayım dersin ancak iş ve okul saatleri hep çakışır. birinci öğretim saatleri çalışmaya çok daha müsait.
3. günün en güzel saatleri okulda geçtiği için pek aktivite yapamazsın.
4. üvey evlat muamelesi görürsün. mesela dumlupınar üniversitesinde ikinci öğretimlere yemek kaldırılmış diye duydum. diğer üniversitelerde de böylemi bilmiyorum.
Harca çok kafanızı takarsanız da, biraz sıkarsınız %10'luk dilime girersiniz. sağolsunlar benim peşimde koştu öğrenci işleri son anda öğrendim belgeleri verdim de harcımın %85'lik kısmını geri aldım. Başarılı olursanız bir yatırım gibi düşünün ikinci öğretimi.
Ayrıca her okulda nasıldır bilmem ama, kendi adınıza banka hesabınız olsun son günlerde uğraşmayın parayı oraya yatırıyorlar. ne olur ne olmaz harç dekontunuzu da saklayın. çok iyi bir üniversitede değilseniz çok da zor bir şey değil bu %10 olayı. alttan ders bırakmamış olacaksınız ve tüm derslerden geçeceksiniz. zaten %10'dasınız. ben makinede becerdiysem başka yerlerde de olur yani...
sanıldığı gibi hocaların daha toleranslı davrandığı sözkonusu bile değildir. aksine ikinci öğretimlerden birinci öğretimler kadar haz etmezler.
birinci öğretimlerden soruları almak gibi bir şey yoktur çünkü sınavlar aynı saatte olur.
puanları birinci öğretimle arasında uçurumlar açacak kadar düşük değildir.
tek avantajı sabah erken uyanmamaktır ki o da pek avantaj sayılmaz çünkü her dönem dünyanın harcını yatırmak zorunda kalırsın. o harcı yatırırken evlat acısı gibi acı yaşarsınız, belinizi büker.
akşamın 8inde başlayan derslerden 11de çıkarsınız,hocanız insaflıysa eğer bunu 15 20 dk geriye çekebilir ki insaflısını bulmak çok zordur.
geç saatte çıktığınız için kampüse yollanan otobüs sayısı birinci öğretimlerin çıktığı saate göre daha azdır ve balık istifi gitmek zorunda kalırsınız.
en rahatıdır. hocalar daha toleranslı davranır, hocanın ders yapıp yapmadığını birinci öğretimlerden öğrenip boşuna okula gitmezsiniz. istediğiniz kadar uyumak da cabasıdır.
Balıkesir de hala camış gibi yatağa uzanıp kendime saat kacta gitmeliyim acaba diye sorduran öğretimdir hele benim gibi ilk gununuz ise yazarken bile dusunuyorsunuz belki entry girmemdeki amaç allah rızası için bir yardımdır .
Rahatligin dibine vururlar ben sabah 7de kalkıp okula gidip 4te gelirken onlar 4te gidip 8de gelirler yurda gelirken geç olduğu için hocalar dersleri iptal eder onlarda fırsattan istifade gezip tozarlardi bende yorgunluktan yataktan kalkamazdim.
türk eğitim tarihinin en güzel icadıdır. örgünler 9dan 11e kadar ders işleyip 2ye kadar bos bos ders bekleyip, 5te okuldan cikarken, biz 5te derse girip kimi zaman 7bucukta kimi zaman 8bucukta okuldan cikmis oluyoruz. hadi haftada 1 gun 9bucuga kadar kalıyor olalım ya cok yuklenmeyelim şimdi. he sinav saatleri orgunlerle farklıysa, kazık hep bize giriyor o ayrı mesele. "nasılsa sorulari almıştır bunlar, benzer de soramam bari ebesininkini sorayim" diye düşünen hocalar coktur.
Eğer okul hayatınız boyunca akşam 4'e kadar işte çalışıp ordan okula geçip eve en erken gece 11'de gelmediyseniz şanslı doğan ikinci öğretimlersiniz demektir.
birinci öğretimden kötüdür. üçüncü öğretimden bile kötüdür. denemedim ama denesem de büyük olasılık sevmezdim eğitim türüdür. bir yandan birinci öğretimin çektiği bütün sıkıntıları çekiyorsunuz, diğer yandan üvey evlat muamelesi görüyorsunuz.
