Musluman bir hukumet bu basariyi gosterdigi icin kemalistleri kudurtan buyume rakamidir. Birakin darbeciligi de adam olun hukumet olun siz yuzde 10 yapin.
ekonomi kötü diyenlerin keyfini kaçıran rakamdır. gençleri ölsün, ekonomi bozulsun ama akp gitsin diyen zihniyet sizin var ya dirayetinizi yöneteceğiniz ülkeyi sikeyim. bu rakamlar götünüzde patlasın. siz ve benzerleriniz asla ve kat-a iktidar olamayacaksınız. allah bütün oyunları bozar. çok dua edin ekonomi bozulsun diye. zira siz ne derseniz tam tersi oluyor.
sandığa inanmadığınız sürece bütün oyunlarınız bozulacak. o genç çatıdan düşmüş ölmüş buna da üzüldünüz muhtemelen hem de ölümünden çok çatıdan düşme kısmına. ulusal tv muhabiri geliyor aklıma ağzından kaçırdığı keşke birkaç kişi ölse lafı. aynı kanalda biri de diyordu ki ekonomi bozulsa keşke.
yemin ederim mide bulandırıcısınız.
kemalistler kıskanıyor diyenler önce bir ekonomik verilerin atatürk dönemini incelesinler sonra gelip salyalarını akıtsınlar. pavlovun itleri gibi zil sesine havlamayın.
batılı ülkelerin ekonomilerinin büyüme rakamlarının yerlerde süründüğü ve hatta eksi rakamlara düştüğü şu zamanda ülkemizin büyüme rakamlarının yüksek çıkması hepimizi mutlu etmiştir.. artarak devamını diliyoruz..
3. çeyrekteki büyüme rakamları açıklanmadan çok da sevinilmemesi gereken rakamlardır.
dövizdeki ani yükseliş, dış ticaret açığı rekor düzeye ulaşan türk ekonomisini iyice sallarken, bu pembe tabloya aldanmamak gerekir. hükümetin her beyanını sorgulamayan ya da sorgulayabilme kapasitesi olmayan kesim tarafından memnuniyetle karşılanması ise kaygı verici bir durum.
düşünün, bi ülke üretim yapmadan, ürettiğini yurt dışına satmadan ülkesine sıcak para olarak adlandırdığımız yabancı para yani döviz giremez. üretim olmadığı içinde sürekli yurt dışından mal veya hizmet satın almak zorunda kalır. yani cebindeki para yurt dışına çıkmış olur. bu da ülkenin fakirleşmesi, geri kalması, dışa bağımlı olması sorunlarına neden olur. bu dışa bağımlılığı ve fakirliği engellemenin yolu ise yüksek vergi yükü ve özelleştirmedir. bizim hükümetimizin yaptığı da bu. örnekle açıklamak gerekirse 1 litre akaryakıta verilen paranın %60 dan fazlası, 1 paket sigaraya verilen paranın %80 den fazlası, sıfır km araç bedellerinin en az %37 si vergiye gitmektedir.
kendimden örnek:
bir devlet memuru olarak 3. yılımı yeni bitirdim. memuriyete başladığım 2010 ağustos ayında 1989 tl olan maaşım şu an 2900 tl oldu. bu ne demek onu açıklayayım. aldığım maaşın arttığını zannedenler aldanmasınlar, enflasyonla eriyen türk lirası karşısında hükümetimizin ne öldür ne yaşat taktiği ile teknik hizmet sınıfında bir mimar olan bendenizi 3 yıl önceki rakamlara eş değer olan, güncel enflasyon ve hayat pahalılığına yenik düşmemem için uygun gördüğü maaştır. yani 3 yıllık enflasyon yaklaşık %50 dir.
not: sözlük ahalisinin çoğu lise ve üniversite öğrencisi olduğunu hesaba katarak aldığım maaşa ohaa çekenlere çüşşş diyorum şimdiden.
ortalama bir vatandaşın birden fazla kredi kartı ve dolayısıyla birden fazla bankaya borcu olduğu aşikardır. bu ortalama vatandaş, artan kredi borçlarını başka kanallardan kullandığı krediler ile kapatmaya yani günü kurtarıp borcunu döndürmeye çalışır. ülke ekonomisi göz önüne alındığında devletinde birden fazla kaynağa borcu bulunmaktadır. imf ye olan borcun kapatılması ülke borcunun azaldığı anlamına gelmez. başka bir kaynaktan kredi kullanarak bir borcun bitirilmesinden başka bir şey değildir.