ikinci yeni şiirleri

entry26 galeri0
    1.
  1. garip akımının takipçisi adsız akım. ikinci yeni ismi bir makalede geçer. bunun haricinde o akımda yazanların hiçbiri mevcut akıma bir isim bulma derdinde olmamışlardır.
    1 ...
  2. 2.
  3. kaç kişiyi öldürdüm düşlerimde
    kaç kilo çekerdi yalnızlık
    kaç kere ezildim altında
    yaz yağmurlarının

    belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahları
    her sirk geldiğinde ağlamaklı olurduk
    hep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize

    kim sevmezdi çiçekleri filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan" dedi

    bunu palyaço söyledi,
    palyaço söyledi ben yazdım
    yazdım, yazmasam ağlayacaktım

    herkes ağlarmış biraz, ben de ağladım
    sırf bu yüzden mi ağladım
    alçaklık gibi bir şey oldu bu biraz

    biraz birazdım her şeyden
    dün biraz sinirlenmiştim mesela
    yarın bir kadını seveceğim biraz
    biraz biraz kör oldum bügünlerde

    ama rakı kadehlerini boşaltmayın
    eksilmesin hiçbir şey
    hiçbir şeyden dahi olsa
    kalsın biraz

    umursamıyorum yılgınlığımı filan
    çünkü sessizce yaşanmalı her şey
    bir devrim sesszce olmalı mesela
    ve her sözcüğüne inanmalı bir palyaçonun

    bir palyaço neden yalan söylesin ki
    ben palyaço olsaydım söylemezdim
    marangoz olsaydım da söylemezdim
    ben insan olsaydım yalan söylemezdim!

    hem nereden çıkardınız palyaçonun yalnızlığını
    kaç kilo çeker ki bir palyaço
    hem neden yüzüme vuruyorsunuz
    bir çirkin ördek yavrusu olduğumu

    gocunmam ki ben, ben gocunmam
    bir palyaço ne kara gocunmazsa
    o kadar, o kadar gocunmam işte

    rakı doldurun! eksilmesin

    bitmedi, yazacağım daha
    yazmazsam ağlayacağım çünkü
    alçakça olacak biraz

    hem biz o zaman kimdik ki, nerelere giderdik
    her sokakta biraz daha eksilirdik
    bilirdim, geceleri puslu puslu olurdu bazen
    bazen birisi fısıldarmış gibi olurdu
    "duyamadım", derdim, "tekrar et! "
    sessizliğe bürünürdü o vakit her şey
    sokaklar daha bir puslu
    palyaçolar daha bir ağlamaklı olurdu
    ve ben daha bir alçak olurdum
    ağlardım biraz

    hem sen kimsin, çekiştirme diyorum
    hatta kuyruğuma basma diyorum
    acıyor, tırmalarım,-
    diyorum

    kahrol, kahrol!
    diyorum

    geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
    korktum birden, kusacak gibi oldum
    "olur öyle" dedi palyaço,
    "herkes alçaktır biraz"
    "otur ulan! " dedim, bağırdım ona
    ben bazen bağırırım biraz

    "rakı doldur! " dedim, "eksilmesin! "
    ben bazen eksilirim biraz
    aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
    bunu sonradan öğrendim

    ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
    herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
    bunu da sonradan öğrendim

    örneğin;

    geçen gün bir kadınla seviştim
    biraz değil çok seviştim

    ya işte öyle palyaço
    diyorum ki,
    bunu da yeni öğrendim
    sevişmek de eksilmekmiş biraz

    kim sevmezdi ki kuş ötüşlerini filan
    "ben sevmezdim" dedim, "yalan"
    dedi
    bunu palyaço söyledi
    palyaço söyledi, ben yazdım
    yazmasam, alçak olacaktım
    hem ben roman da yazdım biraz

    bazen diyorum ki, palyaço,
    sen olmasan ben ne yaparım
    alçakça eksilirim belki biraz
    her yağmur yağışında yerindi dibine girerim
    hiçbir kadının kasıklarını öpemem belki
    ya da unuturum sonradan öğrendiklerimi

    biraz biraz anlıyorum ki,
    yüzler eller, o terli vücutlar filan
    her şey plastikmiş biraz

    haydi sirtaki yapalım palyaço
    rakı doldur, yine eksildik biraz

    Turgut Uyar bir dönemdir.
    2 ...
  4. 2.
  5. "bütün kara parçalarında
    afrika dahil" sevilecek şiirlerdir.
    3 ...
  6. 3.
  7. Edebiyat adına yeni bir soluk olma adına ikinci değil basbaya ilktir. Yeni dönem Türk edebiyatı adına söz söylenecekse mutlak olarak buradan başlanmalı. Yalnız Cemal Süreya'sı için sevilebilir. Turgut Uyar'ın göğüne bakmakla anlam kazanabilir.
    3 ...
  8. 4.
  9. millet övdükçe ben aptal mıyım amk hissi uyandırıyor. en azından tuhaf ölçülerden ve zorunluluklardan kurtulabilmiş şiirlerdir. gene de garipçiler(birinci yeni) daha çok ilgimi çeker.

    yani old school birinci yeni, new school ikinci yeni diyelim.

    şiir böyle olur bak:

    (bkz: kitabe-i seng-i mezar)
    2 ...
  10. 5.
  11. On Kalır benden geriye dokuzdan önceki on
    Dokuz değil on kalır
    On çiçek, on güneş, on haziran
    On eylül, on haziran
    On adam kalır benden, onu da
    Bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
    On adam kalır.

    Ne kalır ne kalır
    Tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
    Dokuzu unutulmuş on yüz mu kalır
    Onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
    On çizik, on çentik, on dudak izi
    Bir çay bardağında on dudak izi
    Aşklardan sevgilerden
    Suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
    Akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
    Bir de bu kalır.

    Ne Kalır benden geriye, benden sonrası kalır
    Asıl bu kalır.

    On yerde adam geçse geçmese
    Dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm,
    anlaşılır.

    Aksam olur bir günden dibe çökerim
    Su içer dibe çökerim
    iyimser bir duvarcıyım her gün bir tuğla
    düşürürüm elimden
    Bu yüzden gecikirim
    Size bu sıkıntı kalır.

    Ne Kalır

    Kahvelere de kalın kalın kayısı vakti
    Dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti
    Dişleri hiç kesmeyenden
    Gün geçer kendi kalır
    Kahvelerde kayısı.

    Gezginim, açık denizlerden yanayım
    Biraz da Akdenizliyim, bu işte böyle kalır
    Akdenizli herkes konuşur duyarlığını
    Başka ne Kalır
    Biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır.

    Ben buyum, dersin, arkadaş
    Sevgilim ben buyum
    Yüreğim vurgun, dişlerim altın
    Ceketim sol omsuzumda
    Vakit vakit incelen vakit.

    Edip cansever.
    3 ...
  12. 6.
  13. bunlar arada kalan nesil af edersiniz ne emme ne gömme safhasındalar
    fecri ati desen değil maviciler gibi işte.
    yeni mecmua dergisi o da değil of of kafa karıştırıcı ama bir işe yaradığı yok bunların sadece daha çok fecri atiyi savundular.
    0 ...
  14. 7.
  15. Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar? Diş değil, tırnak değil bir mendil niye kanar?
    2 ...
  16. 8.
  17. Eşdeğeriyle yan yana yürürken
    Cehennem sokağında birey olmak,
    Ve en inceldikten sonra
    ilkel sözcüklerle konuşmak seninle.

    Saat beş nalburları pencerelerden
    Madeni paralar gösteriyorlar,
    Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
    Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

    Hiç bir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
    Keşke yalnız bunun için ...
    3 ...
  18. 9.
  19. ünlem
    akşamları ne düşünsem
    anlamı çiğdem ve gizem

    bu yolculuk benim mülküm
    öteki bütün yolculuklar gibi
    üzerimde acıların çiyleri
    hala duruyor

    ve aşkların usulca geçtiği
    bir vadi miyim?...belki..
    şimdi bir çığ koptu
    k
    o
    p
    a
    c
    a
    k
    benden güle doğru-öyle ki
    yazın çığlığı kuytularda, ah
    acı değil bu, ünlem....
    h. yavuz
    0 ...
  20. 10.
  21. Bana çiçek gönderme
    Bir kuş ağacı gönder
    Dallarında gezinsin
    Kül rengi güvercinler

    Konsunlar yastığıma
    Uyutmak için beni
    Sırtlarında kuş tüyü
    Gagalarında ninni

    Kaldırıp yatağımı
    Uçursunlar göklere
    Kendimi yıldızlarda
    Bulayım birdenbire

    Bana çiçek gönderme
    Bir kuş ağacı gönder
    Alnıma dokunanlar
    iyileşmiş desinler.
    4 ...
  22. 11.
  23. başını turgut uyar ve cemal süreya'nın çektiği akımdır.


    çok üşümek

    Bir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
    Urban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın

    Bir Kalır yanık yağlar yataklarda o oteller
    Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer

    O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler

    Bir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
    Bir Kalır Yılgın Adamların hep "Evet" dedikleri

    Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
    Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız

    Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
    Bir Kalır uzun kitaplarda anısı çok Üşüdüğümüzün

    Turgut uyar
    4 ...
  24. 12.
  25. eminim ki çoğu okuyucu bu şiirleri sırf popüler kültür yüzünden paylaşıyor.
    1 ...
  26. 13.
  27. "Ey imece ile başsız gömülecek derviş
    Sen kendin o zamandan değilsin
    Ya bu hikayeyi nereden bilirsin?
    Ey ustalıkla taşaronluğu birbirine karıştıran ve
    Yaşayan okur!
    Sen yabancı değilsin bense bir fakir derviş..."

    Ece AYHAN
    0 ...
  28. 14.
  29. ilk çıktığı yıllarda anlamsız şiir olarak adlandırılan şiir akımı.

    edit: niye eksi kardeşim ? ben demiyorum , o yıllardaki eleştirmenler diyor.
    4 ...
  30. 15.
  31. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kanpattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat.

    turgut uyar-göğe bakma durağı

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım...
    1 ...
  32. 16.
  33. cumhuriyet tarihinin açık ara en soyut, en anlamlı ve en güzel şiirleridir. değerleri bilinmelidir..
    1 ...
  34. 17.
  35. 18.
  36. güzel şiirler olduğu kadar bazıları laf olsun diye yazılmış. evet.
    2 ...
  37. 19.
  38. bazıları mastürbasyon ile ilgili olan şiirlerdir.

    edip cansever - aşkın radyoaktivitesi.

    Aşkı duydum mu bir başıma kalıyorum
    Kasıklarımı ovuyorum bir güzel
    En küçükleri var ya ayak parmaklarımın
    ilk peşin onları görüyorum.

    Bir çelik mavisi damar tam da çenemin üstünde
    Çoğu zaman gün ışığında seçtiğim
    Tıp tıp atıyor yüzümün kenarcığında
    Saçlarım kapkalın geliyor elime.

    Gündüzün, ama tam gündüzün oluyor bu iş
    Kirlerim, pis kokularım bellıyken iyice
    Soluyup dururken, birşeyler geçirirken aklımdan
    Uzanıp kalıyorum ta pencerenin dibinde.

    Yukarıyı düşünüyorum, bir aşağı katta oluşumdan
    Dört duvar, bir buz dolabı, naylona benzer bir gök
    Bütün o zehir gibiliği soğumus seylerin
    Anlıyorum bir aşk akımıdır dolanıyor üstümde.

    Durmadan aşklanıyorum ama hep böyle
    Karanfiller gibi taze omzum, dizlerim, ayaklarım
    Toplanıp gidiyor derken o deli fişek şey
    Gün gibi parlıyor tırnaklarım.
    0 ...
  39. 20.
  40. Sivil ölümden konuşuyoruz dağılan neftilikler
    arkadaşlar Makedonyalı kalın usta marangozlar.
    Kapaklanır bir adam daha kaçıncı, aktığımızı görünce
    ters çevrilmiş kente karşı işte onun denizlerine
    delikanlı kostaklarımızı çıkarmış ve ırmaktır.

    Erkek ölümden konuşuyoruz yeni ormanlardan
    dahi "dikeni seven gülüne katlanır bir kadın"dan.
    Haramiler ki kırkın üstünde artık sayıları
    bir küçük tabut tabakada gezdirirler ölüleri fakfon
    burunları çekmek üzre, ince çağrışımlıdır.

    Ey orta ikiden ölerek ayrılan çocuklar! aslında başlayan
    askerler tabiatta hâlâ tramvaydan Sirkeci'de mi inerler?
    süsüne kaçılmamış bir cenaze törenine gitmek için.

    Ece ayhan.
    1 ...
  41. 21.
  42. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat.

    Turgut uyar.
    2 ...
  43. 22.
  44. garip akımına tepki olarak ortaya çıkan akımın şiirleridir. ilk ortaya çıktıklarında eleştirmenler tarafından anlamsız şiir olarak da adlandırılmıştır. sivil şiir de denmiştir.

    bazı şiirleri gerçekten çok güzeldir. bazılarını da sanırım şairden başkası anlayamaz.
    1 ...
  45. 23.
  46. Türk şiirinin sıçradığı ikinci noktadır ikinci yeni. Sivil şair Ece Ayhan oradadır . Türk şiirinin uç beyi ilhan beyi ilhan Berk oradadır, müstehcen şiirlerin şairi Süreya oradadır , şiiri düzyzıyz yaklaştıran Turgut uyar oradadır, Mina dosyanın şairi Sezai oradadır ..... Elim yoruldu amq.
    1 ...
  47. 24.
  48. garip akımına karşı çıkartılmış akım. yalnız geçen gün yabancı şairlerde bu akıma benzer bir akımın olup olmadığını araştırdım ama pek bir şey bulamadım, benim de bilgisizliğim olabilir. acaba böyle benzer bir akım var mıdır ve varsa adı nedir, yoksa yok mudur merak ediyorum. bilgili arkadaşlar mesaj atabilirler.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük