avrupa dillerinden birini öğrenmek neden bu kadar revaçta anlamış değilim. yer altı kaynakları bitmiş, üretim tesisileri birer birer kapanan, arge ofislerini çin, hindistan ve türkiyeye kaptıran, ekonomik sıkıntılar içinde boğulan, kurdukları birlik dağılmak üzere olan topluluğun dilini öğrenmeye çalışmak ne kadar mantıklı.
gençler boşverin avrupa dillerini güneş doğudan yükselir. arapça, farsça, hintçe(urduca), rusça, çince, korece öğrenin. ingillizce bilmeyeni siktikleri bir dünyada önemsiz birisiniz ama bir çince veya sağdığım dillerden birini bilseniz sırf 45dk'lik bir toplantıda çevirmenlik için 1000 tl para kazanırsınız.
her ne kadar şuan iş için artı değer sağlayacak diller ingilizcenin yanında almanca yada fransızca gibi gözükse de geleceğe yatırım için ruşça yada çince öğrenilebilir. avrupa ülkeleri genel olarak ingilizceye eğilimliler ancak çin gibi ülkeler kendi içine kapanık ve ingilizceyi benimsemiyor yada kullanmıyorlar. ticaret anlaşmaları ve olağan duruma bakılırsa ileriye yatırım yaparak çince öğrenmek doğru tercih olacaktır.
herkesi herkez yazan,yanlışı yalnış yazan.- de yi bitişik yazan adama birinci yabancı dil bile fazla.çevremizde çok insan var türkçeyi bilmeyip ikinci hatta üçüncü dili öğrenmeye çalışan.
"ehe almanca'da ne var ki. ingilizceyi yapan onu da yapar, onu seç onu seç ikinci yabancı dil olarak." diyenlere inanılmamalı. şöyle ki: http://www.youtube.com/watch?v=pBvFqXsRW_0