2. kadin... haketmek lazim o sifati... zordur... ilkini kiskanmamali, onun yerine gecmeye calismamalidir... aksi halde birinciye ozenen kadin olur. ama sifat baska ikinci kadin... memnun olmali halinden... icine akitmali gozyaslarini... en cok dost olmali... birinci dost... kimseye anlatilamayan o duygu boslugu, birinci kadinla yasanan mutlu anlar, birinci kadina duyulan o ustune gecilemez ask, birinci kadinin anlayissizliklari... hep ikinci kadina anlatilacaktir... dinlemeyi bilmeli, iyi yorum yapabilmeli, teselli edebilmeli, en onemlisi kendisi ile gecirilen vakitler ne kadar ic yakarsa yaksin yada kendisine anlatilanlar ne derece can acitirsa acitsin kesinlikle gulmelidir... hep gulmeli hep olumlu olmalidir... yoksa tam anlamiyla bir ikinci kadin olamaz... haketmelidir... bedelleri toptan odemelidir... nede olsa karsiliksiz seviyordur... katiksiz ozluyordur..
aptal kadındır. eğer o eş ilkini aldattıysa birgün kendini haklı bulduğu bir bahane ilede ikinci kadınıda aldatır. erkek tabi daha aptaldır. aldatan her zaman aldatılır çünkü.
dünyanın en rezil insanıdırsınız. adınız artık sizin ayşe, fatma değildir sizin adınız kahpe fahişe vb. çirkince sözlerden ibarettir. siz ne kadar kendinizi anlatmaya çalışsanız boşadır konuştukça sanki o çamurda çırpınıyor gibi olursunuz ve daha çok çamura saplanırsınız.
aslında, kimin ne düşündüğü kimin sizin için ne dediği pek önemli değildir. gözünüzde at gözlüğü vardır.
ikinci kadın olmak; kaçamak buluşmalar ve çalınan birkaç dakikalık mutluluk dan ibarettir.
ikinci kadın olmak hiç tanımadığın birinci kadından daha üstün olma çabasında olmak ve ondan daha güzel olma çabasından ibarettir. görmediğin bir insandan nefret etmektir ama farkında mıdır?
ikinci kadın artık kendi çıkarları uğruna bir başka kadına acı verdiğinin
adam; mutlu mudur? aslında hayır ama öyle görünür dışarıya karşı. içi kan ağlasa da belli etmez gerçek duygularını. bir robot gibi yaşamaya başlar. yüzünde zoraki bir gülümseme, yüreğinde korkuları... sonra bir gün "sevdiği ikinci kadına" "ayrılmalıyız" der...
arkasına bakmadan karısın kollarına gider.
peki ikinci kadın ne yapar ;
beklediği bir gündü aslında hep biliyordu gideceğini ama o günün gelmesinden korkardı.
ya karısına dönerse... diye içini kemiren duygu sonunda olmuştu, aslında oda bu durumun bitmesini isterdi sonuçta onun bir ailesi olduğunun farkındaydı ama yapamazdı çünkü o onun ''sevdiği adamdı''' ama hiç başaramazdı.
çünkü bir tarafta birine sığınma isteği, diğer tarafta toplumun baskısı vardır. iki arada bir derede kalmıştır.
ikinci kadın,hayatının önemli bir zamanını heba etmiştir. neden mi? çünkü kadındır. birinin ona vereceği güven duygusu için benliğinden, onu o yapan hislerinden, düşüncelerinden vazgeçmiş, ama yine de terk edilen kadın olmuştur.
ilkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkinin yerini alman mümkün değil
O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile
inan o tuttuğu için ellerimden
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni yeter
O doğurdu, sen öldürme. *