ankara'lılar bilir. cebeci'den tıp fakültesine çıkarken, fakültelerin önünde yerde ikinci el kitap satan insanlar olur. iki üç ay önce yürürken ilk defa ordan ikinci el kitap aldım. ahmet ümit'in ''istanbul hatırası '' kitabı. görseniz 100 yıllık antika bir eser sanırsınız. o kadar yıpranmış.
neyse..
kitabı unutup bi süre okumadım. geçen hafta elime aldım. dün gece yatakta okurken içinden, bir kadın tarafından yazıldığı belli, kalp şeklinde kesilmiş , ortasında ''seni hiç unutmayacağım'' yazan bir kağıt düştü. çok duygulandım. muhtemelen bir öğrenci içindeki hatırayı unutup, kitabını parasızlıktan satmıştı.
bu entryi hiç okuyamayacaksın ama hatıran bende saklı delikanlı.
sizden önce okuyan, kitabın ırzına göz dikmemişse, göze batacak derecede yıpratmamışsa, ikinci kalite bir aşifteye çevirmemişse, yani satırların altını üstünü mürekkepli kalemle çizilip, kıyısından köşesinden daha da fenası ortasından katlayıp öylece bırakmamışsa, gerek fiyatı gerekse eski görünümü, kokusu, baskısı kısacası gün görmüşlüğü ile tercih sebebi olacak kitaptır.
anılarımı depreştiren başlık...
ikinci el kitap sattığım hatta çoğu zaman "aman okusunlar da paraya gerek yok" dediğim bir dükkanım vardı...
o ıkıncı el kıtaplar elden ele dolaştıkça onların da ruhunu alıp getirirdi sanki... kelepir dünya...
tabı ben kımseden para ıstemeyınce kitaplar uçtu gitti... dükkan kırası vergisi zartı zurtu derken borç boyumu aştı..
şimdi emeklı bir öğretmen işletiyor orayı...
önünden her geçtiğimde hala benımmış gibi davranıyorum o dükkana...
(img:#2068424)
"Suat" diye adını elyazısıyla yazmış, merhaba suat. Yaprakları sararmış kitap insana degisik bir huzur veriyor. Sahsen cok seviyorum, kendim de ders kitaplarıma tarih de ekleyerek notlar yazardım o anki duygularımı filan. Bundan sonra daha cok ikinci el kitap almaya dikkat edecegim.
genel yapısıyla bana hikayesi olan insanları anımsatan kokusu şişlenip akşam üstü etrafa sıkılası, küçük matbaa hataları bile ayrı sevimli olan kitaplardır.
aralarında mektup veya fotograf bulmak için ekstra zevklere girer.
..her kitabın içindekilerinden bağımsız bir de hikasi varıdr...
görmüş geçirmiş kitaptır. yaşanmışlık kokar. bulduğunuz küçük notlarla sevinirsiniz, garip bir merak kaplar sizi, o kitabı sizden önce okumuş kişilerle ilgili..
90'lı yıllarda Sivas çağ kitapevi'nin raflarında olan kitap
2001 yılında Sivas'ta ilkay diye bir çocuğun eline geçip imzalanıyor. Kitap 19 yıllık bir meceranın ardından istanbul'da bir cumartesi günü cumartesi pazarında benim elime geçiyor ve hayatımda okuduğum en güzel kitap oluyor.
içinde ayraç olarak kullanılmaktan kurumuş sararmış bir iğde yaprağı ile.