Son dönemlerde bir kaç kere yaptığım olay. insanın hoşuna gidiyor. Eski kitapların kütüphanede durması bile iyi hissettiriyor. Demişler ya, kitaplar sadece okumak için değildir. Bazen de izlemek içindir..
1960 yılında basılmış bir kitap ile 2015 yılında basılmış kitap arasında dağlar kadar fark var ve okuduğunuz zaman bunu anlıyorsunuz.
Özellikle tercüme olan kitaplarda bunu açıkça görüyoruz.
Aynı eseri 1960 yılında tercüme etmiş biri ile 2015 yılında tercüme etmiş başka biri arasında dağlar kadar fark var.
Özellikle Dünya klasikleri olmuş eserlerde bu çok bariz göze batıyor.
Mümkün ise alın ve okuyun arada ki farkı ne demek istendiğini anlayacaksınız.
Ben özellikle şiir kitaplarını mutlaka ikinci el almayı tercih ederim. Çoğu sahaf insan düdüklemeye çalışsa da hala güzel yerler var. Ayrıca çoğu kez 5-6 liraya aldığım kitabın değeri 10-15 kat artıyor. okuduğumu ihtiyaç halinde güzel paralara satabiliyorum.
Baskısı bulunmayan kitaplar için olağan. fakat hala basılan eserler için, hele hele bir çok yayınevinin bastığı klasikleşmiş eserler için zor. Ama sizin için ekonomik olduğunu düşünüyorsanız alın.
aslinda asiri mantikli hareket. yirtik kopuk vs olmadigi surece sifirlarindan hic farki yok. hatta bence insan daha iyi hissediyor bu kitaba benden once biri dokunmus bu sayfalarda goz gezdirmis falan filan.
Yapmadığım ve saçma bulduğum eylem. Artık sahaflar bile insan düdükleme peşindeler, bakıyorsun kitabın sahaf fiyatıyla mağaza fiyatı arasında taş çatlasa 5 tl fark var. Ayrıca kitabın önceki sahibi kim bilir kaç kere kitaba öksürdü, hapşırdı veya pis eliyle sayfalarını çevirdi.. birkaç tl fazla verip temiz kitap alırım daha iyi.
Siz alirsaniz alin kardesim, herkes herkesin dusuncesine katılmak zorunda mı?