amerika birleşik devletleri'nde ya da abd yurttaşlarınca ingiliz dilinde*yazılan yapıtlar olarak tanımlanabilecek 'amerikan edebiyatı'nın yazar odaklı olarak düzenlenmiş ve 1939 senesine dek yapılmış özetidir. zamansal olarak ikinci dünya savaşı'nı seçmemin sebebi edebiyat tarihçisi malcolm cowley'in 'iki dünya savaşı arasındaki dönemi' amerikan edebiyatında 'ikinci bir rönesans' olarak tanımlaması ancak bu dönemde yazılan önemli yapıtların ikinci dünya savaşı'nın bittiği yıl olan 1945'ten sonra yayımlanmasıdır. bu tarihten sonrası ayrı bir başlığın konusu olarak sözlükte yerini alacaktır diyor ve sadede geliyorum...
1607'de ilk ingiliz kolonisinin kurulmasından 1776'da bağımsızlığın ilanına değin abd, kuzey amerika kıtasının doğu kıyısına serpilmiş kolonilerden ibaretti ve başlangıçta bir koloni edebiyatı olan amerikan edebiyatı, ingiliz olan ve bir ingiliz olarak düşünüp yazan yazarların elinde, ingiliz edebiyatının etkisinde gelişti. amerikan devrimi, kolonilerle ingiltere arasındaki siyasi görüş ayrılıklarının vurgulanmasını da beraberinde getirdi. bu bağlamda benjamin franklin, thomas paine ve thomas jefferson gibi politikacı yazarlar bu ayrılıkların somutlaşmasına yönelik siyasal yazılarıyla temelleri attı ve william hill brown'ın 1789'da yayımlanan ve 'ilk amerikan romanı' olan 'the power of sympathy' adlı kitabı ile başlama vuruşu yapılmış oldu. amerikan bağımsızlık savaşı'nı*, özellikle de 1812 savaşını izleyen yıllarda amerikalı yazarlar özgün bir amerikan edebiyatı yaratma çabasına düştüler. william cullen bryant, washington irving, james fenimore cooper ve edgar allan poe bu anlamda amerikan edebiyatının öncüleridir.
amerikan edebiyatında ulusalcılık ruhunun dile getirildiği, romantik akımın hemen ardından filizlenmiş, 1830'lardan 'iç savaş'ın bitmesine değin sürmüş olan ''amerikan rönesansı'' döneminin önemli yazarları olarak ise nathaniel hawthorne, herman melville, walt whitman, mark twain, william dean howells, theodore dreiser, yapıtlarıyla amerikan romanına yeni bir yön veren henry james ve şair emily dickinson sayılabilir.
birinci dünya savaşı öncesi ve sonrasında tiyatro, şiir, roman, öykü ve eleştiri alanında önemli akımlar ortaya çıktı. savaşı izleyen çalkantılı yıllar, amerikan edebiyatında derin izler bırakarak, şair ve yazarların bütün edebi türlerde radikal deneylere giriştikleri ve birbiri ardından yeni teknikler geliştirdikleri bir dönem oldu. tiyatroda dönemin en ünlü oyun yazarı* eugene o'neill idi. 'şiir' türünde öne çıkan isimlerse; edwin arlington robinson, robert frost, vachel lindsay, noktalama işaretlerini ve büyük harfi kaldırarak tipografik deneyleriyle e.e.cummings, serbest vezin tekniğini uygulayan marianne moore, hem şair hem de eleştirmen kimlikleriyle tanınan ezra pound ve t.s.eliot oldu. şiirin gelişmesine katkıda bulunan dergiler eski kurallardan ayrılan bir roman tarzını destekleyerek romanın gelişmesine de önemli katkıda bulundular. dönemin en önemli dört romancısı; 1920'de ardarda yayımlanan iki romanıyla romanda yeni bir akım başlatan f.s.fitzgerald ile nobel ödüllü yazarlar olan ernest hemingway, william faulkner ve john steinback'tir. son olarak eleştiri alanında ise 20.yüzyılın ilk yarısının ana akımı 'yeni eleştiri' oldu.*