Hitler, ingiltere alınmadan dünyaya hakim olamayacağını biliyordu. Bu kara parçası önemliydi. Bunla beraber, britanya'ya gidene değin: arada Lüksemburg, Belçika, Hollanda, danimarka gibi küçük ülkeler vardı. Bunları da almak istiyordu. Çünkü bunlar ele geçirilmezse, ingiltere ile birleşip Nazilere karşı bir duvar oluşturabilirlerdi. Bu hasepten, işgal yönteminden önce, propaganda yöntemini kullandı. göbbeltz, aslında Almanların hiç savaş istemediğini; savaşı isteyenlerin ingiliz ve fransızlar olduğuna bu küçük devletleri inandırdı.
öte yandan, Norveçe saldırmak da gerekti. Çünkü, alman uçakları ve saldırı kuvvetleri, doğrudan ingiltere'ye değin onları ulaştıracak torpidodan yoksunlardı. Ama norveç ele geçilir, rampalar buraya yerleştirilirse; birleşik krallık üzerine rahatça atış yapılabilirdi. Alman orduları, birkaç saatte küçük danimarkayı tümden ele geçirdi. Bu sırada, "her haliyle normal görünen alman gemileri", norveç'in limanlarına yerleşmeye başladılar. iyi şekilde kamufule edilmiş gemiler, bir anda savaş gemisine dönüştüler ve uçak saldırılarıyla birlikte, çıkartma yapan orduya takviye edilerek hazırlıksız norveçe saldırmaya başladılar. ciddi bir direnişle karşılaşmasına karşın Artık hitler, Norveçi işgal ederek, ingiltere'nin istilası için uçak üsleri elde etmişti. hitler'in o anki görüşüne göre, bundan sonra Almanların dünyayı ele geçirmek için önünde hiçbir engel kalmayacaktı.
Hitler, kartal hücumunu başlattığında, güneyini garanti altına alabilmek için, fransayı ezmeyi kafasına koydu. Fransızlar ise, majino hattına yerleşerek, alman saldırılarını püskürtmeyi düşündüler. fransız toprakları derinlerine işlemiş hattın geçilmesi güçtü, ne var ki, belçika dolaylarındaki yoğun saldırı, hattın yarılmasını olanaklı kılmıştı. avusturya'yı da ilhal eden hitler, yunan adalarına değin, bayrağını sallandıracaktı. ancak, anlamsızca başladığı barbarossa operasyonu ve taze, süper güçamerika birleşik devletleri'nin, sanayiine: "tam kapasite silah üretin!" emrini vermesi üzerine, işler değişmeye başladı..
