müthiş bir sanat eseri, müthiş bir işçilik, müthiş bir elemeğidir.
2. abdülhamid'in yaptığı bu dolabın bir de gizli çekmecesi vardı ki, sultan çok özel evraklarını burada saklardı.
bu özel bölme bir çeşit şifreleme tekniği ile korunmaktaydı.
öyle ki işgal yıllarında ingilizler bu çekmeceyi açmak istemiş, bunun için londra'dan özel uzmanlar getirmiş ama yine de açamamışlardı.
çekmeceyi zorlayarak açmayı denemişler, açtıklarında da bütün evrakların mürekkep ile kaplı olduğunu görmüşlerdir.
bazı kaynaklarda turşuluk olarakta geçen dolaptır.abdülhamid yakın dostu ,fransız adorlee 'ye yazdığı bir mektupta bundan bahsetmiş,'Ils mangent, monsieur' yani yiyorlar azizim,bitiriyorlar turşularımı,saklamayayımda napayım demiştir.
her padişah küçükken bir işte çırak olarak yetiştirilirdi.
fatih sultan mehmet kuyumcu,
kanuni sultan süleyman değerli taşlardan kolyeler vs yapardı, çini sanatına ve hat sanatına merak duyardı, diğerlerini de biliyordum da unuttum.
2. abdülhamid de marangozculuk yapardı devletin önemli evraklarına erişmek için şifrelemeyi bilmek yetiyordu ki bilmeyen kişiler zorladığı için içinde bulunan mürekkep, evrakları kullanılamaz hale getirmiş ve ingilizler i boşu boşuna heveslendirmişti.
mürekkebi oraya koymak da akıllıca bir işti. her insan akıl eder mi önemli evrakların yanına mürekkep koymayı her neyse geçtiğimiz yüzyılın son hakanıydı.
allah ondan razı olsun...
politikalarını şuan devletimiz devam ettirmekte...
ettirmezse zaten yurtta cihanda sulh olmaz..!
Yalnız söyle bir bakiyorum da boyle bir konuda bile ovunecegine hemen kompleks yapıp yeaa ingilizler diye ezik ezik konuşan, bir bok bilmedigi halde abdulhamid in yoneticiligine falan dil uzatanlara bakiyorum da, bir nesli mal gibi yetistiren egitim sistemimize sovmeden edemiyorum.
Evet arkadaslar uzulerek soyluyorum ki cogunuz tarihinden bihaber, bilmedigi tarihine düşman birer malsiniz.