Sultan ikinci Abdülhamid Hân'ın Necip Fazıl Kısakürek'in hazırlamış olduğu "Ulu Hakan ikinci Abdülhamid Han" adlı kitabında geçen ve gönülleri titreten duası:
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!
Ya Âdil!
Bana "Kızıl Sultan" adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!
Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..
Fakat yâ Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı!
Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma'bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!
Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..
Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
Yâ Sübhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana "Ümmetim, ümmetim!" diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi "Milletim, milletim!"diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ "Ba'sü ba'de'l-mevtsiz" bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..
Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.
Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!
kimi cahilin, süleyman nazif'in yazdığı abdülhamit'in sahte anılarından alıntılar yapmasına vesile olan ölüm yıldönümüdür.
bir kere o anıların sahte olduğu ve kimin kaleminden çıktığı kesinlikle ispatlanmıştır.
ikincisi, abdülhamit'in anılarına sarılanlar öyle cahillerdir ki, osmanlı padişahlarını, peşlerinden koştukları, dertlerini muhtarlara filan anlatmaya çalışan sokak politikacılarından sanırlar!..
ey cahiller, düşmüş vahdettin dahil, hiçbir osmanlı padişahı hatırat yazmamıştır. zira onlar için iktidarlarının temeli osmanlı soyundan gelmeleridir. hiçbiri avamı kafakola almak için sokak politikacısı ağzıyla dert anlatmaya tenezzül etmemişlerdir.
şunların haline bir bakın!.. padişahları kahve sandalyesi üstünde nutuk atan politikacılardan sanıyorlar! öyle cahilsiniz ki keşke ölseniz!..
Doğum: 22 Eylül 1842, Topkapı Sarayı, istanbul
Ölüm: 10 Şubat 1918, Beylerbeyi, istanbul
Defin tarihi ve yeri: II. Mahmud Türbesi, istanbul https://galeri.uludagsozluk.com/r/969867/+