ikilemler

entry3 galeri0
    3.
  1. hayatımızda bi'çok ikileme düşeriz. bazen kimselere diyemez, içimize atarız. bazıları anlıktır, hemen bi' tercih yapılmalıdır. hayattan bezdirir. bunları düşünen insan olamaz diyeceğin türden ikilemler de vardır.

    mesala bugün göz muayenesinde yaşadığım bir ikilem. doktor 'E' şeklinde ki harfi soruyor, bulanıkta olsa görüyorum, biliyorum, o harf 'E'! ama bulanık görüyorum ama biliyorum ama görmüyorum! şimdi insan ikilemde kalıyor, "ulan doğruyu mu söylesem, yoksa yalan yanlış bi' harf söyleyip geçiştirip, tamamen net görene kadar bu yalanı devam mı ettirsem?"
    1 ...
  2. 2.
  3. tanım: karasız kalma durumundaki seçimlerin ikiye indirgenmesi* sonucu sinir bozuculugu tavan yapan hedeler aynı zamanda da hödeler.

    seçimler... bazen ikilik arasından, bazen de çokluk. Çoklu seçimler bu yazının konusu olmadığı için şimdilik bir kenara bırakalım. Ya da bırakmayalım. Bıraksak mı bırakmasak mı ? *

    Hayat, seçilen tercihlerin tümü, seçilmeyenlerin de "merakının, keşkelerinin vs" tümü şeklinde özetlenebilir. Bu kadar basit değildir elbette ama hayatı belli bir açıdan tanımlamak için böyle bir hipotez ile yola çıkılabilir. Çıkılmaya da bilir. *

    YAzıda bahsolan seçimler, seçimlerin en boktan, gıcık olanı ikili seçimlerdir... ikilemlerdir. Seçim sayısının azlığı, birçoğu için başta karar verme sürecini azaltabileceği ve kolaylaştırabileceği yönünde yorumlanabilir. Analitik bir yanılsamadır bu aslen. Tartışmaya da açıktır ya neyse.

    her bir seçimde, Hayat çizgisinin ne kadar dallandığını düşününce insan, garip bir hiçlik duygusuna kapılıyor. Belki binlerce , milyonlarca kombinasyondan sadece birini yaşıyorum bol zikzaklı seçimlerimde düşüncesidir bu hiçliğe sebep. Ya geriye kalanlar?

    ikilemde kalıyor insan... geride kalanları kafaya takmalı mı, takmamalı mı ? Böyle kahpedir ikilemler , hiç bitmez... Rastgele, sonu gelmeden ve fütursuzca karşısına çıkar insanın hayatta. seçim yapmak kesinlikle bir sonuç değildir , bir sonraki seçim için nedendir. işte bu neden ve sonuç olmama ukalalığı hayat çizgisini çizmekle "fazlasıyla meşgul" kişiyi bezdirir. Fazlası ile meşgul olmayan kişi için de, soğuk biranın yanındaki çerezin lezzetine ve tabak dibinde kalan son ezilmiş leblebi kadar değere* sahiptir. Ama onlar başka bir yazının konusudur. Ya da fikrimce bazı Jack london kitaplarında bulunabilir.

    seçimler... bazen ikilik arasında bazen de çokluk veya yokluk... sonuc olarak milyonlarca kombinasyon tek bir hayat...

    ***
    1 ...
  4. 1.
  5. hayat denen bok cevaplayamadığın soruların toplamıdır...aslında kıt olan kaynaklar değil cevaplardır. insan sorgular, günde üçyüzondört tane soru sorar kendine, fakat soruların cevabı yoktur...cevaplanma isteğiyle yanıp tutuşan birey cevabını alamayınca doğal olarak sorgulamaya devam eder...fakat bu durumda gerçekleşen durum cevaplanması gereken soru sayısının artmasıdır...sorularının cevabını bulamayan birey etrafta dolaşan sınırlı sayıdaki cevaba tutunma istediği duyar...bağımlılık ihtiyacıdır bunun adı...ama bu cevaplar tatmin duygusundan öte karmaşanın artmasına sebep olur...bitmek bilmeyen sorularına karşılık cevaplar hep yetersizdir...ve sonuçta insan kabul etmek zorunda kalır...yorulmuştur artık arayışlarından....herkesin doğrularına ortak olur...ve bu sebeptendir ki, doğru kabul ettiğimiz düşüncelerin sayısı çok azdır...

    genel görüşe ortak olmazsanız ikilemleri de yaşamaya mecbursunuzdur...aslında mutlak doğru olarak kabul edilen düşüncenin kaynağı ikrar dır..
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük