kesinlikle ben. daha küçükken ortaokulda zorla okul başkanı yapmıştı hocalarım. daha sonra ilçede düzenlenen şiir yarışmasını tüm okula duyurup şiirleri toplamam gerekliydi. bu sorumluluğum şiirleri teslim etmem gereken günün sabahında aklıma gelmiş sırayla tüm sınıfları gezmiş duyurmuştum şiir yarışmasını. tabi ki bir iki gaz kişi dışında hiç şiir gelmemişti. üstelik şiir konusu da öğretmenlere duyulan sevgiydi. sınıftaki bir iki arkadaşa yalvararak 2 şiir kopartabilmiştim. ikisi de birbirinden berbat. daha sonra edebiyat öğretmenin gazabından korkarak öğle tatilinin son on dakikasında 2 şiir yazmıştım. hocaya şiirleri teslim ettikten bir hafta sonra ilçede bir şiirimin birinci bir diğerinin de üçüncü olduğu ortaya çıktı.* Hayatımda yazdığım iki şiirin de ödül alması benim bi taraflarımı kaldırmıştı o zamanlar soranlara hobilerimden birinin şiir yazmak olduğunu söylüyordum. yıllar geçtikten sonra anlıyorum ki adrenalin duygusunun insanın zekasını acayip açıyor. ama küçükken gerçekten kendimi şair sanmıştım.
(bkz: sevgili günlük)
arabasının lastiğini değiştirince kişinin kendisini oto tamircisi zannetmes gibi bir şeydir. gelgelelim arabasının lastiğini değiştirenlerin kendini oto tamircisi hissetme oranı %5 ise iki şiir yazanların kendini şair hissetme oranı %55'tir. bu da sanatsal sıfatların kolay alınıp verilmesinden ileri gelmektedir. ajdar'ın kendisine sanatçı dediğinde verilen tepkiler bu şair müsvettelerine niye verilmez bilinmemektedir.
not: benim toplam iki şiirim var; ikisi de sözlük bünyesinde yer almakta. bu şiirlere aldığım tepkiler sonucunda ben de kendimi bir ara şair zannetmedim değil hani.*
not2: birinci nottan da anlaşılacağı üzere sözkonusu durumun temel sebeplerinden biri de bu şairciğimizin çevresinden almış dolduğu gaz olmaktadır...
Evet böylesine derin bir şiir geleneği olan ülke kültürü için hazin bir durumdur. Birincisi her duygu boşalması şiir değildir. Şiir farklı kültürel göndermeler yapar, birikim gerektirir. Yüklemin yerini değiştirmekle şiir yazılmaz. Artı her insan duygusal yaşamını yazıya dökebilir. Burada özgürdür. Ama ne zaman ki ben de şiir yazıyorum der orada yanılmıştır. Bir dizede yoğunlaştırma yapmak, Anlatımı sıkıştırıp en vurucu hamleyi yapmak herkesin harcı değildir. Her yazar öncelikle okurdur. Bu ilkeyi kaybetmemek lazım. Türk şiirini bilmeyen, yazar da olamayacaktır bu ülkede.
dünyada her türden insan var olduğuna göre, mutlaka böylesi de vardır. ama dikkat çekmek istediğim nokta, ilk girdide her şiir yazmayı seven kişiye bir eleştiri, yerme yapıldığı şeklindedir. ilk girdi hakkındaki fikrim yanlış olsa bile, kanaatimdeki haklılığımı, bu başlığı açan kişinin sair uuserlardan siirler başlığında, bu başlık* için bakınız vermesiyle gösterebilirim. sair uuserlardan siirler başlığı, yazarların şiirlerini paylaşabildiği bir ortam olmuştur. buraya şiirini koyan her yazar şair olduğunu düşünmüyor. en azından ben.
o yüzden genelleme yapayım derken zıçıp batırmayalım.
bunu bilgiçlik, ukelalık olarak yapıyorsa yadırganması ama kendince bir şeyler yazıp çiziyorsa elinden tutulup destek olunması gereken insandır, nice şairler vardır ki sırf şiirleriyle alay edildiği için bir noktada kırılmış ve gerisin geri gitmiştir.