iki yıldan beri işsiz bir gencin akp yi savunmasında ki mantığı bana anlatırmısınız. ula reiz dediğin sarayda oturuyor, senin ağzın kokuyor. duble yol tamam da, senin üç tekerlekli bisikletin bile yok.
bir hikaye sanırım şahsın tavrının anlaşılamsını sağlar.
bir gün cüneyd-i bağdadi yanına gelen bir bağdatlıya sorar.
--"bulduğun zaman ne yapıyorsun?"
--"bulduğum zaman şükrediyorum, bulamadığım zaman sabrediyorum" .
--cüneydi bağdadi "bağdat'ın köpekleri de aynı şeyi yapıyor" cevap veriyor.
bağdatlı onun ne yaptığını sorunca
--"bulduğum zaman dağıtır, bulamadığım zaman da sabredip şükrederim" cevabını veriyor.
bulduğunda sadece şükretmek yetmiyor, dağıtmanda gerekir.
Ülkeninin menfaatini kendininkine tercih edendir.
başlığı açan kişiye not: "her dudakta aynı rezil şikayet: yaşanmaz bu memlekette! neden? efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu, bu lağım kokusu, bu insan ve makine uğultusu mu? hayır, onlar türkiye'nin insanından şikayetçi. insanından, yani kendilerinden. aynaya tahammülleri yok. vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını "yaşanmaz"laştıranlardır." cemil meriç
Birey kendi faydasını gözeterek oy kullanır... işsizlik akpden öncede vardı evet, ancak oraya buraya cami saray yaptıracaklarına, okul ve yap işlet devret veya yap devret mantığı ile fabrika vb. Yatırımlar yapsalardı, işsizlik azalırdı.
Bu iş siyaset teorisiyle olmaz, çünkü teoride bireyler rasyoneldir. Oysa gerçek hayatta bu durum söz konusu değildir.