yatıp kalkıp chp'yi kastederek "bunlar iki koyun güdemez" diyen tayyipgillerin, ülkeyi iki koyun yetiştiremez hale getirmesi olayıdır. (bkz: sığırlık)
otuz yıl önce 55 milyon nüfus ve 50 milyon baş hayvan var iken, bu gün 72 milyon nüfusa karşılık sadece 2 milyon baş havyan vardır ülkede. akp tarımın yanında hayvancılığı da bitirmiştir.
daha da ötesi, utanmadan sıkılmadan, çözüm diye "ithal et" dayatırlar.
oysa ki akp iktidarı bu ülkede 2 sığır bile yetiştirmekten acizdir. suyu da artık ısınmıştır..
Türkiye'de hayvancılığın bitmesinin AKP iktidarı ile alakası yoktur. Doğuda terörle mücadele adı altında, insanlara bok yedirirseniz, köylerini, mezralarını yakarsanız hayvancılığı öldürüsünüz.Geriye sadece Ergenekon destekcisi sığırlar kalır hayvan namına.
doğru bir önermedir. çiftçinin yapılan zamlar nedeniyle götüne kol gibi maliyetler girdiyse ve çiftçi de çözümü ete zam yapmakta bulduysa doğru olan şey çiftçinin karşılaştığı maliyet problemini çözmek midir ? ülkeye ithal et sokarak fiyatları düşürüp çiftçinin anasını bellemek midir ?
a) çiftçinin anasını bellemektir.
b) çiftçinin sorununa çözüm bulmaktır.
c) sikmişim çiftçiyi
edit : ayrıca kafasında kuş kadar beyin olan, temel besin kaynakları için "ithal etmek" denilen sikimin ülkeler için yarar değil zarar getirdiğini bilmesi lazım. sırf göt yalayacağım diye sırf particilik oynamak adına artık sessiz kalmayın.
tarım ve hayvancılık yönünden avantajı olan bir ülkenin bunu bile kullanamacayak hale getirilmesinden sorumlu olan iktidardır. vatandaşını et yemekten aciz bırakmak bir yana, kendimizin 3 kuruşa üretebileceği eti 10 kuruşa ithal etmeye mecbur bırakmıştır bizi.
ekonomi bilgisi 0 olan ve "ülke bunla mı kurtulacak, şunla mı kurtulacak" diye saçmalayan insanlarsa önce bir ingilterenin hayvancılık ekonomisini inceleyip bir ineğe kendi ailesinin aylık geliri kadar yatırım yapıldığını gördükten sonra dünyanın en pahalı ülkesinde insanların nasıl zenginlik içinde yaşadıklarını daha iyi kavrayacaktır.
sadece bir dalda bir ülke asla tam olarak gelişemez, şu an japonyanın sıkıntısını çektiği tek konu budur. öyle ki gıda konusunda dışarı bağımlı bir ülke olması nedeniyle kimseye kafa tutabilecek bir pozisyona gelemeyecektir. tabi yüzölçümü ülkemizin milyonda biri olup da nüfusu bizim nüfusumuzun milyon katı olan bu ülkedeki yeşil alan oranının ülkemizden daha çok olduğu ve denize havaalanı inşa edilen bu ülkede, köprü yapmak için yeşil alana zarar verilmediği de unutulmamalıdır. tabi orası "onur" kavramı olan bir ülke...
kesinlikle akp'nin günahı yoktur bu işte!
suçlu chp'dir! hatta baykal'dır, inönü'dür!
tosunlar sizi!
ulan dünyanın en geniş, verimli, sulak arazileri bizde ama konya'nın yarısı kadar olan bulgaristan'dan et satın almak zorunda bırakmış iktidarın seni. utanmıyor musun hala konuşmaya zübükist!?
üretim ve akp, yan yana getirilmesi olanaksız iki zıt kavramdır. onlar özelleştirmeyle ve ithalatla anca günü kurtarmaya çalışmakta ancak onu da becerememektedir. onlar ülkedeki çiftçiye, haycancılık yapanlara, sanayiciye ve diğer üreticilere sorunlarıyla ilgili hiçbir gerçek ve kalıcı çözüm getirmemiştir.
türkiyeye potansiyelini somut kazanca dönüştürebilecek, ülkenin gerçek sorunlarıyla yüzleşip mücadele verecek ve milletini tekrar kalkındıracak bir iktidar gerekmektedir.
akp hükümetinin kolaya kaçan siyasetinin acı bir örneğidir. bundan yıllar önce türkiye tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yeten yedi ülke arasındayken şimdi buğdayı dışardan alan , sığırı yabancı ülkelerden ithal eden bir ülke olmuştur. kalıcı çözümler üretmek bu kadar zor mu ? her zaman başkalarının eline bakmaya mahkum durumda mı kalıcağız ?
ülkede hayvan bırakmayan hayvanların sayesinde, çiftleştirecek iki ayrı cins bulamayan hükümetin durumudur.
doya doya et yiyeceğiniz günler yakındır. bu lafları edip, o eti yerkende pardon ya denmesse ayıp olur.
hayvancılık konusunda yakınan şehirli insanın bilip bilmeden yaptığı tespittir. yahu sen ne biliyorsun çiftciye verilen destekleri. haberin var mı tarıma, hasat miktarına göre verilen teşviklerden, buzağı başına verilen desteklerden.
ayrıca 30 sene önce insanlar daha fazla köylerdeydi türkiyede. zamanla şehirleşmeye başlanıldı. köyden kente göçler başladı ve arttı. tabii ki bu durumda hayvancılık azalır.