halk tabiriyle 'sap' denir. iki sevgilinin yanına bir şekilde yamanmış,ortamı terk edemeyen,içinden 'ah ulan hala sapım' diye geçiren. mevzu bahis iki sevgili yakınlaştığında (öpüştüğünde vs.) mağrur bir eda takılan ve gizemli mistik yalnız bir yabancı moduna giren. masanın altından, iki sevgiliden tanıdığı olana 'hani lan yalnız gelmeyecekti' diye mesaj çeken. içi giden insan evladıdır. bazen çok saf da olabilir.
bu kişi bence o iki sevgiliyi ayarlayan olabilir. sırf yaptığıyla övünmek, onlardan -ay saol biz senin sayende birbirimizi tanıdık, demeleri için yanlarındadır.. o ilişki bitene kadar da başlarından ayrılmaz, ya da onları evlendirene kadar..
iki sevgili arasındaki üçüncünün yapması muhtemel şeyler:
-yalandan yere telefonuyla oynamak. 9333'ü falan aramak, sebepsiz yere arkadaşlarına mesaj çekmek.
-sevgililerden mümkün olduğunda uzakta yürümeye çalışmak
-Sevgililerin en azından sevgili sanılmaması için el ele tutuşmalarını istememek.
-öpüşme durumlarında kaldırım taşlarını seyretmek, sürekli saate bakmak, cüzdanını açıp karıştırmak...
Yanındaki hayali sevgilisinin elinden tutarak gezen kişidir. Ya da Vodafone bayilerinin önünde duran Orhan Gencebay maketine yokluktan sarılmaya yeltenecek kadar acınası bir durumdadır.
bundan daha kötüsü de vardır.o da 5 kişilik bir grubda insanın sevgilisinin olmamasıdır.yemeğe falan çıkılır herkes sevgilisiyle el ele,yan yana bakınırsın etrafına ulan burada ne işim var diye.gören insanlar da zaten hakkat bu çocuğun ne işi var bu aşıkların arasında bakışı atar.
(bkz: tavsiye etmiyorum)
okey oynayan dört kişinin yanında bakan beşinci olmak gibidir, bir süre sonra çiftimiz sap diye de tabir edilen bu kişiyi de topluma kazandırmak için çabalar, önüne ona uygun sevgili adayları falan getirir, olmazsa buluşmalarda onu oyalayacak bir şeyler bulunmaya çalışılır.*