Hatırlar mısın o kasım günü ettiğimiz kahvaltıyı?
Kapatıldıkları mantar sepetinin kokusu sinmiş
O buz gibi kara üzümleri?
Sıcak, beyaz içini ekmeğin ve
Balla tatlandırılmış koyu kakaoyu?
Geceleri partiler; ün ve tango?
Parçalanmış saç ağları, yitirilmiş kol düğmelerini?
Nereye gitti bütün bunlar?
Güzel kızlar, başıboş saatler?
Yitik kuşak diyorlardı bize, çılgın, ahlaksız.
Planlarını alt üst ediyorduk yöneticilerin.
Bugünse, milyonlarcamız canlı canlı kapatılmış
Yaşam zorluklarının tabutlarına
Gömük kapakları yumrukluyor,
Tıkış tıkış yıkıntıların mahzeninde ve
itişip kakışıyor dağınık etler için birbirleriyle.