yağmacılığın, şerefsizliğin alasıdır. Orada kaç kişi pis suların içinde ölüp gitti. Kendine insan diyen yaratık sende hiçmi şeref, gurur yok be!!! Açlıktan ağzın koksa bile almaman lazım onları, iki tabak aldın karnın doydu değil mi?
isterse bir tane isterse yüzlerce tabak alsın onlar şerefsizdir, haindir...
Kaç ailenin can yandı, bu şerefsizler ne peşinde be arkadaş..
başlıktanda anlaşılabileceği gibi başta konuyu açan yazar kardeşimiz * başta olmak üzere ülkemizin ne kadar iğrençleştiğini anlaıyoruz.hem çalmak diyor hem de bu işi yapanı destekliyor medyayı suçluyor ben düne kadar ülkemizde yağma gibi bir şeyin olacağına ihtimal vermezken bu gün burada bunu meşru gören insanlarla yaşadığımı anlıyorum.
insanlık dışı eylemdir. özellikle de dibinde çarşafla kapatılmış cesetler yatarken yapıyorsan... bir de bunları savunanlar var onlar ayrı bir panel konusu.
porselenlerin çoğunun kırık olmasını göz önüne alalım hadi olsun diyelim, fakat bu gibi insanlar daha poşetinden çıkmamış, o kadar sürüklenmeye inat yepyeni duran tüfekleri de yağmaladılar. pikapları çekip koca koca beyaz eşyaları da sırtladılar. adamın orda fabrikası trilyonluk zarara girmiş, batmış hala ordan çaldığı şeyleri içine sine sine kullanabiliyorsa ben o kişileri tebrik ederim. zaten felaketin sebebi gene onlar değil mi? herkes göçmüyor mu istanbul'a taşı toprağı altın diye, artan talep yüzünden risk altındaki yerler,dere yatakları kapatılmıyor mu? nereyi sel basıyor? yağmacılıkta, sel felaketi de, çarpık kentleşme de hepsi birbirine bağlı değil mi? *
evet doğru... ne büyük bir ayıp yapıyoruz. adam orda iki porseleni evine götürüyor, biz de yağmacı ilan ediyoruz. halbuki düşünmüyoruz hiç, insanlar gibi porselenler de mi telef olsaydı? ama cidden çok merak etmekteyim, o tabakların kullanımı sırasında gerçekleşecek olan muhabbetleri... "hanım ne güzel donatmışsın sofrayı, afette ölenlerin ruhuna değsin" mi diyecekler? nedir yani? başkalarının acısını taşıyan iki tabağın kime ne faydası var anlayamdımki? onca kilometre uzaklıktan biz önümüzdeki yemekleri yiyemedik ulan, insanları o halde gördüğümüzde! ilk derdin bu nasıl olabilir senin ya? hayret doğrusu. hangi insani duygulardan yoksun kalmışlarda, bu pişkinlik seviyeleri doruklara ulaşmış? onların yaşaması gereken utancı, ben yaşadım izledikçe.
yağmacı nedir diye sordurtan eylem. yağmacı eğer başkasının mal yada mallarını kendisinden izin almadan zimmetine geçirmekse * adam iğne bile çalsa yağmacıdır. ama öyle insanlar var ki o kadar çaresiz, bir sıfat yakıştıramazsınız onlara. tabii tam tersi olanlar vardır ki bütün o sıfatlara layıktır. ama yurdum her ikisinden bir sürü insanlarla doludur ve hangisinin iyi niyetli hangisinin p.zevenk olduğunu anlayamazsın.
ya ne edileceğidi!
onun yerine ağız dolusu sarf edilebilecek onlarca tanım varken yağmacı tabiriyle yırttıklarına dua etmeliler.
bir tanesini ben söyleyeyim: orospu evlatları!!
insanların can derdine düştüğü bir hengamede, kendine ait olmayan bir malın peşine düşen adam, çalmasa bile bu niyeti taşıyan adam yağmacı olmaktan öte akıl, mantık ve duygu yoksunu bir insan müsfettesidir. ağır olan bu müsfettelerle aynı havayı teneffüs ediyor olmaktır.
hafif kalmış tanımlama; hırsız, ahlaksız, vicdansız denmeliydi. Bizi insan olduğumuza utandıran, en kısa sürede burakarı terk etme isteğimizi güçlendiren şehir eşkiyaları için gerçekten hafif kalmış bir tanımlama. Biz gidelim, siz gidin de kent bu eşkiyalara mı kalacak... Maymunlara kalan Atlantis mi olacak.
yanlış önerme , eğer üç porselen çalsaydı yağmacı olabilirdi! o kadar insanın hayatını kaybettiği, onlarca insanın evinden arabasından olduğu, devletin büyük bir zarara girdiği bir afet yaşanırken kimi insancıkların birkaç porselenin peşine düşmesi bence de yağmacılıktan çok daha ağır hakareti hakediyor. o suların içine dalmaya cesaret ediyorlardı madem, keşke bir insanı kurtarabilir miyiz, birine yardımımız dokunur muydu diye gayret gösterseydiler de biz de iltifat etseydik.
tck'da yağma suçu çok ciddi bir suçtur. 6 yıldan başlar ki işbu sebeple mevzubahis kişilere yağmacı demek fazlasıyla ağırdır. Gerçi ülkem bir porselene 10 yıl, bir cinayete teşebbüse iki üç yıl verecek türden adalet anlayışına sahiptir... Birilerinin zoruna gitse de burada yapılan eylem bir nevi hayatta kalma güdüsüdür. Hayvansal bir güdü. Bunu yok sayıyorsanız yaşamayın, ya da dünyayı cennete çevirme projenizden bize de bahsedin de nasiplenelim. Öyle değil mi ama? afedersin civik müdürüm.
Çalan adamı , sadece , Yağmacı ilan etmek yanlış bir davranıştır.
Tutuklanması gereken ancak tutuklanmayan o yağmacıların , felaketin ertesinden gelen ilk gece nerede ve neler yapacakları bilinmezlerle doludur. Belki yağma için bir eve girecekler ve evde yaşayan silahsız masum vatandaşların direnmesi üzerine onları öldüreceklerdir. Belki de yağmalamak için girdikleri evde yalnız yaşayan bir bayana tecavüz edeceklerdir.
iki tabak-çanak tabii ki bi boka yaramaz, tabi ki aldığı şeylerle köşe de dönemez ama abes olan, o adamların o curcunada, telaşe içinde bile o tabağı almaya tenezzül etmesidir.
türk insanın aç gözlü halini ortaya çıkartan durumlardan biridir.
çalmak çalmaktır, kardeşim!
ne olduğu, ne zaman çalındığı farketmez!
bu insanlar, küçük bir şey dahi olsa, sakız örneğinde olduğu gibi, hak etmedikleri bir şeyi, fırsattan istifade ceplerine indirmemeyi öğrenecekler.
işte türkiye'de yolsuzluk dediğiniz, haksızlık dediğiniz, rüşvet dediğiniz, dolandırıcılık dediğiniz, sizin iki parça şeyi çalan adamı yağmacı ilan etmek diye eleştirdiğiniz, küçük gibi görünen ama aslında her şeyin başlangıcı olan durumlardan kaynaklanıyor..