Yüksek bir tepede, karşında deniz, kimsecikler yok, bol kahkahalı sevdiğin insan doyasıya bir sohbet ta ki güneş batana kadar, sonra mehtabı seyretmek.
Ya da koskoca bir yaylada iki tane ata binip at üstünde sohbet etmek.
Gelsen şimdi, geçmişe dair değilde geçmişten sonrasını konuşsak.
Bilmediğimiz, Bilinen bir kaç cover dinlesek ve onu yorumlasak,
Yudumlasak hafif hafif, buz gibi buzsuz rakıyı
Müge'yi anlatsan gıybet yapsak
Siyasetin dibine vurup yine dünyayı kurtaramasak
Sonra tekrar Yudumlasak, buz gibi buzsuz rakıyı
Hala mı diyerek, ağzını silsem tekrar peçeteyle
Gözlerinde görmesemde artık gözlerini
Geçmişte kullanılan sözlerin değerine
Bir kadeh daha Yudumlasak, buz gibi buzsuz rakıyı
Şu dalgaların sesine kulak verip sadece sussak
Birazda dinlense ruhumuz, çırpınmayı bıraksak
Şu güzelim gökyüzünün hatrına son kadehlerimizi doldursak
Ve yudumlasak buz gibi buzsuz rakıyı
Yarım kalsın tüm konular, sonra tekrar tekrarlasak.