iki kişilik yatak ta 2 hatun bir erkeğin yatması değildir.
not: denenmiştir.
sonuç:
hatun 1:olum dün ne içtik lan biz.
ben: valla ben en son sigara içtiydim.
hatun 1: onu demiyorum lan.
hatun 2: ben ayıktım, fantezi olsun diye 3. kişi olmak istedim.
ben: oha çok sert, allahtan bir şey yapmamışım size. zaten yapmazdım ama yapmamışım işte bak.
hatun 1: bir yerimize ellemedin lan demi.
ben: ne ellemesi ya, oha hakaret bu bana.
hatun 2: hede yapmaz öyle şeyler.
ben: o değilde amacımız neydi hatırlamıyorum ben.
hatun 1: yine deneyelim mi. aynı şeyleri içicez yine ama.
ben: oha bu sefer ellerim ama.
hatun 2: kesin ellersin.
hatun 1: kesin.
ben: kesin.
+ lan kaysana biraz, o bacak inecek.
- nereye kayayım bebeğim, aa aklıma ayıp bir şey geldi.
+ pisliklik yapma.
- o değilde yemin ederim adamlar aya gitti biz şura da yatamadık ya.
çaprazlama bir pozisyonda uyuma alışkanlığına sebep olur ve iki kişi sığamaz olursun o yatağa.
ayrıca insanın sırtının en üşüdüğü zamandır. yalnızlıktan mı yoksa iki kişilik yatak olmasından mütevellit sırtın daha bir açıkta kalmasından mı bilemedim.
Yatağa çapraz yatma olanağı sağlar. yanımdaki rahatsız olmasın diye rahat rahat dönememe durumunu ortadan kaldırır. yorganı istediğiniz tarafa çekebilirsiniz. ancak üşüdüğünüz zaman ısıtacak kimse olmaz (özellikle ayakları, ayak önemli çünkü), yorgana sarılmak canlı bir varlığa sarılmanın yerini tutmaz çünkü yorganı ne güzel de uyuyor deyip öpemezsiniz. siz yine de iyi tarafından bakın.
çok mantıklı ve de rahatına düşkün olan insanın yapacağı eylem. sevgilinizle ya da karınızla seviştiyseniz, orgazm sonrası gelen tiksiniyi ancak onu başka bi yatağa göndererek atabilirsiniz. zaten her iki tarafta amacına ulaştıysa tekrardan ter kokan, pis, cenabet bir vücuda temas etmek de mide bulandırıcı olabiliyor.
odamda elektrik de yok. henüz avizeleri takmadım. karanlık.
gece olunca telefonun ışığıyla yürüyorum dikkatlice. kedimin oyuncaklarına basmamak için ekstra çaba gösteriyorum. sol elimle telefonu tutarken sağ elimle duvardan destek alıyorum. çünkü odanın kapı girişi boyum kadar. kafam çarpıyor bazen. elimle yokluyorum gelip gelmediğimi..
giriyorum odaya.
gözlerim karanlığa henüz alışmadı. hemen yatağa doğru yürüyorum fakat ayağıma takılıyor kablolar. sendeliyorum hafifçe. yatağa doğru seğirtiyorum.
hani bir balina, su yüzüne doğru bir hamle yapar, sonra geriye düşer ya; o şekilde yüz üstü bırakıyorum kendimi iki kişilik yatağa. düz yatamıyorum. çapraz kalıyorum. her ne kadar iki kişilik olsa da yatak, ben sığmıyorum. yorgandan ayaklarım çıkıyor dışarı.
yatak kaç kişilik olursa olsun, ben yorganın hangi ucu uzun hangi ucu kısa, kestiremiyorum. o yüzden sürekli bir devinim oluyor. ayaklarım üşüyor. cenin gibi kalıyorum.
iki kişilik yatakta bir uca cenin gibi kıvrılıyorum. yatağın belki de altıda biri kadar yer kaplıyorum neredeyse iki metre boyumla..
aklımdan bin türlü şey geçiyor. cinler, periler, korkunç korkunç şeyler.
iki kişilik yatakta kendi kendimi korkutuyorum. iki oda bir salon evde benim düşüncelerimden başka ses yok.. arada bir tıkırtı geliyor mutfaktan. kedidir kedi diyorum kendi kendime.
kedim olduğu için şanslı hissediyorum.
iki kişilik yatakta her gün tek kişi yatan biri olarak;
ağız sulandırılacak bir şey değil yazar/okur dostlar..