işin temelinde ,insanın kendisiyle benzer eksik yönleri olan , aynı acıları paylaşanlarla yakınlaşma eğiliminin olması yatıyor.
belki de kendi eksikliğini normalleştiren birilerinin varlığı rahatlatıyordur insanı.
ted bundynin birtürlü anlayamadığını söylediği hadise. o kadar zeki adam fakat insanın sosyal bir varlık olduğunu unutmuş gibi kelâmlar etmiş. sanmıyorum ki felsefi açıdan sorsun. zira bu tarz kişilerde zekâ tek taraflıdır. duygusal zekâ ile matematiksel zekâ gibi farklı kavramlar söz konusu.
Çivisi çıkmış, sahtekarlığın kol gezdiği dünyada sana en samimi duygularıyla ve hiçbir sebebe gerek duymadan seni yarı yolda bırakmadan koşulsuz seven, sayan insana dört elle sarılma isteğindendir.
Dost olmakla arkadaş olmak karıştırılmamalıdır. Arkadaşlık her şey için olmaz. Örneğin kiminin arkadaşlığı kavgaya çağırmak içindir.. Misalen tabi. Dostluk her şey içindir. Bir insana en iğrenç işinizi bile "ben şöyle yaptım" diye söyleyebiliyorsanız, güveniyorsanız ve güveninizi kıracak bir şey yapmayacağını biliyorsanız o sizin dostunuz olabilir. Yıllar dostluğu harmanlar.. Öyle her önünüzd gelene dost demeyin. Arkadaş sizden kilometrelerce uzağa taşınsa aramaz sormaz unutulur gider, sizde onu unutursunuz. Ama dost arar sorar gel buluşalım der 1 hafta yatıya gel der.. Dostluk unutulmaz, arkadaşlık unutulabilir. Dost arkadaştan farklı bakar, dosta (eğer dost olduğuna kanaat verdiyseniz) sırlarınızı paylaşabilirsiniz. Şahsen dost hayat arkadaşınızdır. Bir kolunuzdur. Öz kardeşiniz kadar olabilir yeri geldimi. Sırtınızı güvenle dayayabilirsiniz. Tabi şimdi dost dediğimiz insanlardan da çok büyük kaZıklar yiyebiliyoruz.. Ama bilemeyeceğim sanırım gerçek dostlar eski topraklarda varmış. Dedelerimizde ninelerimizde. Bizim devre pek bir şey kalmadı. Yinede başlıkta ki soruya bir cevap olarak iki insan birbirine sırtını dayamak için, güven için, sırlar için dost olabilir. Tabi bu çok daha geniş bir çerçevede incelenmelidir.