bu akşam kanal d'de 22:45'de yayınlanacak film. bünyede "sinema'da beğenmedim acaba divana uzanmış armut yerken beğenir miyim" şeklinde düşünceler zuhur etmiştir.
lezbiyensel mi dostluk mu ilişkisinin olduğu tam belli olmayan, gözü yoran çekimleriyle, haddinden fazla süresiyle vasat bir film.
eşcinsel düşmanı değilim. insanların kişisel tercihlerine saygı duyarım.
ama sen kendini ferzan özpetek zannedersen, ortaya böyle vasat bir film çıkar.
vasatlığında perihan mağden'in hiçbir suçunun olmadığı film. "kadın cillop gibi roman yazmış, siz uyarlamayı bilmiyorsanız o ne yapsın" denilesidir. kitaptaki cinayet öykülerinin çıkarılması en büyük hatadır. ayrıca behiye'nin handan'a olan sevgisi, * kesinlikle yansıtılamamıştır.
Hülya avşar'ın son yıllardaki tek iyi ve pek iyi performansını sergilediği halde kimse tarafından pek sallanmadığı,Feride çiçek'in karakteri'nin saç dağınıklığına odaklanmış,alttan alttan "ahaa kızlar öpüştü öpüşücekler az kaldı" umuduyla seyirciyi bağlamaya çalışan,vildan atasever'in en ufak bir sanat tasası taşıyan her izleyiciye travma yaşatacak derecede rezalet performansı nedeniyle belkide bir türlü bütününe konsantre olup kötü mü yoksa eh idare eder mi karar veremediğim yapım.
Ayrıca,şu gözlerimin bugüne dek görmüş olduğu en kötü oyuncu(lardan biri) olan Vildan Atasever,memelerini gösterdiği için ereksiyon halindeki Altın Portakal jürisi tarafından en iyi kadın oynayamayıcı ödülüne layık görülmüştür.Bahsi geçen memeler öyle memelerdirki (bkz: meme);iki genç kız filmi bir televizyon kanalında yayınlanırken,yetkili kişiler Feride Çiçeğin memelerini açık seçik göstermekte sakınca görmezlerken,bir kaç dakika sonra Vildan Ataseverin tahminimce hipnotize edici ve tabii ödüllü memelerini sansürleyerek bizlere buğulu biçimde göstermeyi uygun bulmuşlardır.Tabii vildan ataseverin memeleri sansürlenince konu'nun ana fikri buğulanmış ve dolayısıyla filmi ilk kez gören televizyon seyircileri tarafıdan film iyice kavranamamıştır.
(bkz: Nerde bu devlet?)
(bkz: and the oscar goes to...ciguli)
kocası tarafından terkedilen ve kızına bir başına bakmaya çalışan-bu uğurda bizim kötü yola düşmek dediğimiz yollardan geçen- anne leman rolündeki hülya avşar, güzel bir karakter oyunculuğu çıkarmış.
leman'ın şımarık kızı handan rolündeki vildan atasever, olabilecek en rahatsız edici şımarık kız. şımarıklık, kişinin 18 yaşında olmasına rağmen 10 yaşındaki çocuk gibi davranması mıdır?
behiye rolündeki feride çetin zeki ve bu zekasını ailesinden, içinde bulunduğu toplumdan rahatsız olarak; özgürlüğüne düşkünlüğünü de dışlanarak yaşayan bir tip.
kitabını okumadım fakat filmin sıkıcı olduğunu söyleyebilirim.
beğendiğim bir film. kitabı okumadım. karşılaştırma şansım yok.
bu kutluğ ataman ve hülya avşar filmidir. öne çıkan her ne kadar vildan atasever ve feride çetin olsa da. ataman ile avşar'ın performansı cidden çok başarılıdır. ha tabi bi de nazan öncel'in hayat güzelmiş'imi unutmamak gerek.
falan filan.
behiye karakterine öldüğüm bittiğim roman. o romanın ta kendisiydi behiye. ayrıca sokayım bebekkedikız'a.. orospu annesine, muki'sine, nevin teyzesine filan..
behiye'nin sonu öyle olmamalıydı ne bileyim. gitmeliydi avustralya'ya, ama o gerizekalı kız -handan- yanında olmadan, tek başına.. tufan'ın, içi çürümüş kavun babasının ve ağlak annesinin elinden kurtulmalıydı..
tanım: çok çok ahım şahım, ustaca yazılmş bir roman olmamasına rağmen hayatın boktanlığına dair pek çok detayı, cımbızla çekip çıkarıp önümüze koyan, bunu da gayet normalmişmiş gibi yapan kitap. genç kızlarla ilgili yazılmış diğer kitapları bilemem ama hiçbiri bu kadar keskin olmamalı.