güzel bir mehmet niyazi romanı. yazar kitapta almanya'daki üniversite yıllarını anlatmıştır. devamlı ikiler arasında kalan bir adamın hikayesi. uzun zaman oldu okuyalı, sonunu bile hatırlamıyorum ama beni dahi duygulandırmış bir kitaptır. şiddetle tavsiye edilir.
"gurbet insanın kendisiyle boy ölçüştüğü yerdir. aşk ise orada bir başkadır. yalnız olan insanın bütün ümitleri o sihirli ilişkide gizlidir. ona bir adım daha yaklaşmak heyecanıyla gam dehlizini andıran gecelerde sabahlar iple çekilir; ne yazık ki kaderde talihsizlik varsa, her doğan gün aradaki duvarı biraz daha örer. bu durum hisli ve içli gurbeti yürek ağrılarıyla dokur; ah ne o ağrılara tahammül edilir, ne de onlardan kopulur."
güzel bir kitaptır, kısa sürede bitirilebilir ve kahramanlarından gerçek hayatımıza dair feyz alınabilirdir.
kısaca, başı açık kadınların öcü gibi gösterildiği, başı kapalıların mağdur gösterildiği bir samanyolu dizisi daha.
iki iş arkadaşı birlikte hareket edip çalıştıkları işten istifa ediyorlar. bunların ikisinin de başı kapalı. sonra bu iki arkadaş iş bulmaya çalışıyorlar. açık kadın yürürken kapalı arkadaşından ayrıldıktan sonra telefonda birilerini arayıp arkadaşı hakkında bazı planlar kuruyor. güya arkadaşının arkasından iş çeviriyor, entrika peşinde falan sanırım. ve bu kadın telefonu kapattıktan sonra yolda yürürken başörtüsünü bir anda başından atıp sinsice gülümsüyor... arkadaşına ''sana daha neler yapacağım'' der gibi.
dizide verilen mesaj gayet açık. kapalı kadınlar hep mağdurdur, açıklar şeytandır, ötekidir, yaşamasındır.
bu ülkede böyle bir dizi yayınlandığı için utanıyorum kendi adıma!
haftalardır takip ettiğim bir adet samanyolu klasiği . samanyolunun en izlenilebilir , aile dizisi . şu an sobada fokur fokur çayımız dışarının buz soğuna rağmen sıcacık sobada bi yandan kestane . babaaanemlerde oturuyoz . iyi gidiyo ailece herkes bi yorum yapıyo falan güzel .
"selim bir lisede öğretmendir. teyzesinin kızı ile nişanlıdır ancak suriye' den kaçıp oğlu ile türkiye' ye sığınan sahra' ya yavaş yavaş aşık olur " şeklinde bir hikayesi olan, hafta içi hergün yeni bölümü yayınlanan samanyolu tv dizisidir.
bir stv dizisi. yaşatmak için yaşayanların hayatı anlatılıyor. başkalarının iyiliğini düşünmekten aşklarını yaşayamayan ve kelamın bittiği yerde bakışlarıyla konuşan iki aşık, insanın dokunmadan da sevebileceğini gösteriyor bize.
23 yaşındayım sırlar dünyasından beri göz gezdiririm bu saçma dizilere ama bir kere kapalı kötü kadın görmedim kapalı kadınlar büyü yapmaz dıye bir kanunmu var ?
haftalarca izlemeseniz yine de birşey kaçımazsınız. tam anlamıyla oldukları yerde sayıyorlar. belki 10 bölümde bir küçük bir ilerleme olabilir. o da belki.
Herkes diziden bahsetmiş, mehmet niyazinin güzel eseri "iki dünya arasında" unutulmuş. Gurbetin acımasız yalnızlığını, aşkın insanın hayatını nekadar etkilediğini ve onun önüne geçinilmediğini anlatan bir eser. Evet, okuyun!