fragmanından mutlaka izlenilmesi gereken bir film olduğu anlaşılıyor. malesef o genç öğretmenin yaşadıkları acı gerçekler. yıllardır terörü kürtlerin taleplerini bastırmanın bir aracı olarak kullandılar, şimdi de işte türkçe bilmeyen, okuma yazma dahi bilmeyen, aşiret düzenin kölesi cahil insanla karşılaşıyoruz.
bir öğretmenin çektiği sıkıntıları anlatan film- miş. bence yeterli değil çektiğim sıkıntının 10 da 1'ini göremedim ekranda. fragmanı izlemek yeterliymiş öğretmenler için. öyle izlerken gülmekten yarılmadım, ağlamadım da.
sakin ve belgesel tadında bir film.
--spoiler--
denizli den gelen ve ilk görev yeri dogu bölgesinde bir köy okulu olan emre aydın ögretmenin zorluklarını anlatan bir yandan yöre halkının sorunlarına da yer veren sessiz sakin bir yapım. ara ara espirili olaylara deginilmesi ile çok zaman kısmın yoklugu, yoksullugu ve unutulmuşluguna da deginen bir film
--spoiler--
. severleri için ideal ama tarzı olmayan kişiler için aşırı sıkıcı gelebilir. izledigim şekilde bir çok bölüm dogal görüntü olarak çekilmiş. yönetmen şunu yapın bunun yapın demedigine inanıyorum çünkü çocuk oyuncular da dahil olmak üzere yöre halkının oynadıgı bölümlerde durum sonucu kamera ile göz göze gelme durumu oldukça çok. bir bakış atılıyor oldumu yönetmenim gibisinden. montaj da buna önem verilmesi iyi olurdu diye düşünüyorum. filmin kahramanı çocuk oyuncu zülküf yada babasının dedigi gibi zilkif.
--spoiler--
emre hoca: zülküf senin ailen varmı?
zülküf: yok
emre hoca: nasıl yok lan.
emre hoca: zülküf yaz tatilinde ne yapcan
zülküf:?
emre hoca: yaz tatilinde ne yapcan zülküf ders çalışcan mı ?
zülküf: hayır
emre hoca: ne demek hayır lan.
--spoiler--
kısaca film içinde de geçen söz filmi tam olarak anlatıyor. '' hiç bişey yok ya''.
akın birdal çok güzel bir konuşma yapmış ve zamanında ihd'de kürtçe konuşma yapan vedat aydın'ı anlatan çok güzel bir konuşma yapmıştır. ilginçtir gerçekten ki zamanında ihd'de bile kürtçe konuşma yapılmasının yarattığı debdebe, salonun terk edilmeleri bizim türkiye soluna sirayet etmiş ırkçı yüzü örneklemektedir.
sonra vedat aydın'ın katledilmesi ve cenazesine katılan binlerce insanın üzerine ateş açılması...
iki dil bir bavul'un çizdiği portreye gelene kadar insanlık skalasının alt katmanlarında neler yaşanmış bu ülkede kürtler ve kürt kimliği ile ilgili? bunu öğrenmek için biraz insanlık ve vicdan sahibi olmak gerekiyor. elbette mide bulandıran gerçeklere kusmadan dayanabilecek sağlam bir de mide...
bu hafta itibariyle vizyona giren film.
samimi, doğal ve çok sade bi film. içinde belirli bi ideolojiyi alttan dayatma yok, sonu belli aşk hikayesi yok, vurdu yok kırdı yok. ana dilde eğitim meselesinin insanlar için, çocuklar için ne kadar önemli bi durum olduğunu anlatıyor sadece. horoz kentli emre ile türkçe bilmeyen bi sınıf dolusu kürt çocuğunun hikayesi.
şimdi söyleyeceklerim de all of theminize gelsin.
sözlük karşısına geçip kürtler niye isyan ediyor yahu, dağdan inenler geri dönsün demekle ve hatta sosyalizmi sözlüklerden yaymakla, sözlükte devrim yapıp deniz gezmişçilik oynamakla olmuyor bu işler. bi ara çıkın, izleyin bu filmi. masum çocukları görün, ceylan önkolları hatırlayın..
filmi 70dk'ya nasıl indirdiler merak ediyorum. film bitince doymuş olmuyor insan "e daha, dahası yok mu diye soruyor". bu ülkenin çocuklarına aşık olmadan çıkmak mümkün değil filmden. galası herhalde en dolu olan belgesellerdendir (ki taştı salon ve ayaktakiler başka bir salonda izledi filmi). filmi izleyin, eşinize dostunuza ailenize izletin.
kültür bakanlığı sinema destekleme kurulunun 50 bin lira ile destek olduğu film. Filmin oyuncuları Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan rol yapmadık kendimizi oynadık demişler. Haksızda sayılmazlar hala güneydoğu da ve Anadolulun birçok yerinde Türkçe bilmeyen ve öğrenciler var ve okumak istiyorlar buna ışık tutan tüm öğretmelerin elini öpmeli.
16. adana altın koza film festivali'nde siyad ve yılmaz güney ödülü'nü kazanan türk filmi.
film, genç bir öğretmenin uzak bir kürt köyünde geçirdiği bir ders yılını ve hiç türkçe bilmeyen öğrencileri ile kurduğu ilişkiyi anlatıyor.