kapitalizmin vurduğu ülke yönetimleri burjuvazi ile yönetildiği için ülke geneline eşit hakları sağlayamaz.birazda etnik kökeni tanımayan ülkede zor şartlar altında çevrilmiş dev film.
teknik açıdan gerçekten yerlerde sürünen kurmaca film değil belgesel film olması gereken yine de insanın içini sızlatan film. belki de bu kadar amatör olmasıdır bu kadar etkilemesinin nedeni.
öğretmen adayı olan ben ve arkadaşlarımla birlikte izlediğim, trajikomik sözcüğünün tam karşılığını veren film. Türkiye gerçeğini yansıtmanın yanında, doğu görevini "halledip kurtulunması" gereken birşeymiş gibi gösteren topluma, birşeyler ifade etmiştir dilerim ki. insanlar kendi rahatını düşündükleri kadar; doğu'daki çocukların doğdukları yerle yargılanmaması gerektiğini fark etmeli.
2006 yılında öğretmenlik mesleğine başlamak üzere ilk olarak güneydoğu anadolu'da bir köye tayin olan ve sınıfındaki öğrencilerin büyük bölümü türkçe bilmeyen denizlili bir erkek öğretmenin ilk öğretim yılında yaşadıklarını olabildiğince yoruma girmeden ve artısı-eksisiyle tüm çıplaklığıyla anlatmaya çalışan başarılı bir türk filmi. kesinlikle izlenesidir.
öncelikle oyunculuğa laf atanlara ve "vasat bir film, kameraya baktılar, açılımdan faydalanıyorlar, kamera açıları kötüydü" diyenlere ne şekilde küfür edeyim bilemedim şimdi malmısınız oglum? şaka mı yapıyorsunuz?.keşke izlemeseydiniz. nasıl bu kadar duygusuz ve aptalca yaklaşabiliyorsunuz böyle bir olaya? film o kadar sade ve tarafsızdı ki duygusal bir müzik ya da her hangi bir siyasi düşnceye laf vurma olayıda yoktu. film olanı türkiyede yaşananı gösterdi sadece. o durumda olan çocuklardan biride siz olabilirdiniz. kendinizi hiç yerlerine koydunuz mu ? bunun sorun olduğunu kabul edip ortak bir çözüm bulmamız gerekmez mi? gerekmez değil mi ? dışladıkça dışlayalım, boşverelim, aşşağılayalım ne olacak biz onlardan üstünüz değil mi ?
hepinize tavsiyem önyargılarınızdan kurtulun izleyin o masum çocukları. sözlüklerde devrimcilik milliyetçilik oynamayı bir kenara bırakın empati kurun. sonra adına ister "asimilasyon" deyin ister "napalım okusunlar bize ne" deyin, ister "okumak zorundalar eninde sonunda öğrenmeleri gerekir" deyin bu sizin en demokratik hakkınız nasılsa değil mi? ama ne olur insan olduğunuzu unutmadan ; zorla bakkala ekmek aldırmaya gönderseler isyan edecek halinizi unutmadan izleyin.
iki Dil Bir Bavul, 2008 yapımı film. Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan'ın yönetmenliğini ve yapımcılığını üstlendiği film, bir Türk öğretmenin, Şanlıurfa'nın Siverek ilçesine bağlı Demirci köyündeki ilkokula atanmasını ve orada Türkçe bilmeyen Kürt öğrencileriyle geçirdiği bir yılını anlatır. Orjinal adı 'Okul Yolunda' olan filmin adı 'iki Dil Bir Bavul' olarak değiştirilmiştir. 'Bavul'dan kasıt: köy, öğrenciler, sınıftır. Filmin dili Türkçe ve Kürtçe'dir.
bir öğretmenin son derece yoklukla dolu bir köyde yaşadıklarını anlatan ve içinde müzik olmamasına rağmen bayındırlık ve iskan bakanlığı tarafından en iyi müzik ödülüne layık görülen film.
fragmanını izlediğim de ne bu ya dememe rağmen izlediğim filmdir ve gayet iyi buldum hatta gecenler de almanya da media markta gezerken bu filmin yayınlandığını gördüm.